Yaptığı başarılı estetik cerrahi operasyonlarla başkentin tanınan doktorlarından olan Op. Dr. Oğuz Kılıç, estetik cerrahiye ilgi artışının nedenlerini, son gelişmeleri ve projelerini SABAH Ankara'ya anlattı.
Estetik cerrahi son dönemlerde neden bu kadar revaçta?
Estetik operasyonların bu denli sık talep edilmesi, akıllara bu işlemlerin 'lüks mü' yoksa 'gereklilik mi' olduğu sorularını getiriyor. İnsanlar için imajlar ve görüntüler çok önemli. Sahip olduğu imajın memnuniyet verici olması kişinin özgüvenini ayakta tutuyor. Bu kişilerin imajları ve sosyal başarıları arasında sıkı bir ilişki var. Gerçekten de aynaya baktığı zaman burnunun yüzüne hiç yakışmadığını düşünen, hamilelik sonrasında karnının eskisi gibi düz olmadığını gören ya da yüzünün sarktığını düşünen bireyler, insan ilişkilerinde uyumsuz olabiliyorlar. Estetik cerrahın işi sadece kıkırdağın düzeltilmesi, kemiklerin onarılması veyahut etin şekillendirilmesi değildir. Böyle tanımlandığında, estetik cerrahın işlevi basite indirgenmiş olur. Hâlbuki bir estetik cerrah, kişisel imajınızı ve görüntünüzü baştan şekillendirmeniz için size bir yol haritası çizer. Bir başka deyişle, estetik cerrah kişisel görünümünüzü değiştirirken aynı zamanda yeni bir hikâye edinmenizi de sağlar. Estetik artık hayal değil, beğenmediğiniz, aynanın karşısında her gün umutsuzca baktığınız, insanlarla iletişiminizi zorlaştıran her türlü engel ellerinde son buluyor. Op. Dr. Oğuz Kılıç, sadece estetik kaygılara cevap vermiyor aynı zamanda ihtiyaç sahiplerinin de hayallerini gerçekleştiriyor.
Çok anlamlı ve heyecan verici bir projeniz var. Nasıl ortaya çıktı?
Plastik cerrahlar mesleği itibarı ile birçok insanla ilişki kurarlar. Bu görüşmelerde insanların kaygılarına ve derdine de ortak olmuş oluyoruz. Bugüne kadar yapmış olduğum estetik ameliyatlar sonucunda görmüş olduğum şey; insanları sadece biçimsel açıdan değiştirmediğimdir. Fiziksel olarak kendisini beğenmeyen veya eksik hisseden kişi ameliyattan istediği sonucu aldığında hayatı pozitif yönde etkileniyor. İş ve özel hayatında daha başarılı ve mutlu bir insan haline geliyor. Toplumda bu şekilde fiziksel kusur olan birçok insan var ve bu kusur hayatını olumsuz etkiliyor, bunlar arasında estetik cerrahiye ciddi anlamda ihtiyacı olan ve maddi imkânsızlıklar nedeni ile ameliyat olamayanlar var. Biz de TRT Avaz'ın saygın ve en sevilen programı Yenigün'le birlikte "Büyük Değişim" adlı bir sosyal sorumluluk projesi hazırladık. Her hafta estetik cerrahiye ihtiyacı olan ve bu ameliyatı karşılayacak durumu olmayan bir kişiyi seçip ameliyatını yapıyoruz. Aynı zamanda şanslı kişinin ameliyat sonucu ile birlikte ekrana çıkarıp hikâyesini izleyicilere aktarıyoruz. Beşinci programımızı yaptık ve programa ilgi çok arttı. Çünkü tahmin ettiğimizden daha fazla insan var görüntüsünden muzdarip ve maddi imkânı olmayan. Bu insanlara yardım elini uzatmamızda aracılık eden ve bu projemizi destekleyen TRT Yenigün programına ve yapımcısı Fatih Doğru'ya teşekkürü borç biliyorum.
ESTETİĞİN KADINI ERKEĞİ YOK
Op. Dr. Oğuz Kılıç'ın meslektaşı olan eşi Op. Dr. Gözde Erten Kılıç da erkeklerde estetik operasyonlara ilginin arttığını dile getiriyor. Op. Dr. Gözde Erten Kılıç'a göre, erkeklerin en sık tercih ettiği operasyonların başında saç ekimi ve rinoplasti (burun estetiği) geliyor, daha sonra hormonlara, düzensiz beslenmeye ya da yapısal özelliklere bağlı meme büyümesi (jinekomasti) sırayı alıyor. Ameliyatsız yüz gençleştirmeye ilgi çok arttı. Bayan Kılıç'ın öncelikli hedefi ameliyatsiz çözüm üretmek. Bunun için de son dönem gelişmeleri özellikle takip ediyorlar. Kılıç, estetik anlayışı içinde ameliyat gerektirmeyen konularda da son teknolojiyi kullanarak sorunlara çözüm buluyor.
Estetik sorunlara karşı ameliyatsız çözümler neler? Ameliyatsız yüz gençleştirme artık çok popüler, herkes yüzüm çok dinamik ve canlı görünsün istiyor ancak bunu ameliyatsız talep ediyor. Bunun sebepleri var, en çok ameliyatın risklerinden korkuyorlar, ayrıca yüzünde ani bir değişimi kimse istemiyor ve normal gündelik hayatına da hızlıca dönmek istiyor. Ameliyatsız güzelleşmek için yapılacak çok fazla yöntem mevcut. Bunlar sırasıyla, botoks, dolgu, mezoterapi, PRP, dermapen, lazer resurfacing, ultrasonla yüz germe, örümcek ağı gibi teknikler. Sonuçta yaşlanma, güneş hasarı ve stresle birlikte yüzümüzde hacim ve su kaybının yanı sıra deride elastikiyet kaybı olmakta. Öncelikle kişinin ihtiyacını belirliyoruz. Daha sonra neye ihtiyacı varsa onu uyguluyoruz. Bunlar tek tek uygulanabildiği gibi, birkaçı bir arada da uygulanabilir.
SAĞLIK TURİZMİNDE 7'NCİYİZ
Türkiye'nin sağlık turizminde dünyanın önde gelen ülkelerinden olduğunu dile getiren Op. Dr. Oğuz Kılıç, dünya sağlık turizminde yedinci sırada olduklarını, plastik ve estetik cerrahinin de bu kapsamda başı çeken alanlardan olduğunu, Hem bilimsel katkı hem de uygulama açısından Türk estetik cerrahisinin dünyadaki yerinin oldukça itibarlı olduğunu ve Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında kalite olarak daha önde, ücret açısından ise daha ekonomik olduğunu sözlerine ekledi.
