Ağız
kuruluğu, aşırı susama, çabuk acıkma ve hızlı kilo kaybı gibi belirtilerle ortaya çıkan diyabet yani şeker hastalığı kontrol altına alınamadığı takdirde böbrek yetmezliği, katarakt, kalp damar rahatsızlıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Obezitenin yaygınlaşmasıyla her on kişiden birinde görülen diyabet, ilaç ve diyet tedavisi sayesinde kontrol altına alınabiliyor.
İlaç ve diyet birbirini tamamlıyor
Diyabet, pankreastan salgılanan insülün hormonun yetersiz olması sonucu kan şekeri (glukoz) değerinin artması ile ortaya çıkmaktadır. İleri yaşlarda meydana gelen Tip II diyabet hastalığının sebeplerinin başında ise; genetik, fiziksel aktivite azlığı ve kilo fazlalığı gelmektedir. Hastalığın tanısı kan tetkikleri ile konularak, ilaç ve diyet tedavisi önerilir. Bu iki tedavinin birbirini tamamlayıcı bir yönü vardır. Hastalığın kontrol altına alınması için tek başına ilaç tedavisi yeterli olmaz. Diyet tedavisine başlamayan birçok diyabet hastasının yaşam kalitesi oldukça azalmaktadır.
Bu ilkelere dikkat
Boy ve yaşa uygun kilo dengesi sağlanmalıdır.
Diyet kişiye özel olarak belirlenmeli ve yaşam boyu devam ettirilmelidir.
3 ana öğün ve 3 ara öğün şeklinde beslenmek alışkanlık haline getirilmelidir.
Öğün araları 2-2.5 saati aşmamalı, öğünlerde alınan kalori dengeli olmalıdır.
Öğünlerdeki posa içeriği artırılmalıdır. Tüketilen posa miktarının fazla olması karbonhidrat emilimini yavaşlatarak şeker seviyesini düzenlemektedir.
Glisemik indeksi yüksek yiyecekler tüketilmemelidir. Patates, havuç, pirinç, beyaz ekmek gibi kan şekerini hızla yükselten besinlerden kaçınılmalıdır.
Gün içerisinde en az 2-2.5 litre su tüketmeye dikkat edilmelidir.
Şeker ve şekerli yiyeceklerden uzak durulmalıdır. İlaç kullanıyorum, şekerim yükselmiyor düşüncesiyle, şeker ve şekerli yiyecekler tüketilmemelidir.
Diyabetik ürünler zararsız diye düşünülerek fazla miktarda tüketilmemelidir.
Izgara, haşlama ve fırınlama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.
Aşırı meyve tüketiminin şekeri yükselttiği unutulmamalıdır. İster tatlı ister ekşi olsun her meyvenin içinde früktoz (meyve şekeri) bulunduğu akıldan çıkarılmamalıdır.