Postacı kapıyı iki kere çalar…
1980'lerin en çok ses getiren filmlerinden biri olan bu yapım, ünlü senaristlerinden
David Mamet'in usta işi dramatik kurgusunun yanı sıra,
Jack Nicholson ve
Jessica Lange'in tutku dolu oyunculuklarıyla da büyük üne kavuştu.
ABD'de tüm şiddetiyle süren ekonomik kriz yıllarında, rüzgârdaki bir yaprak gibi eyaletten eyalete sürüklenen
Frank, güzel
Cora ve kendinden yaşça büyük kocası
Nick'in işlettiği küçük bir lokantaya gelir.
Nick'in acıyıp yer gösterdiği genç adam
Cora'yla tutkulu bir ilişki yaşamaya başlar. Aşktan gözleri kör olan sevgililer
Nick'i öldürüp, hem özgürlüklerine hem de sigortadan gelecek yüklü paraya sahip olmaya karar verirler. Ancak hayat sürprizlerle doludur...
***
Yazıma böyle bir girişi niçin yaptım? Bu hafta sonu oynanacak olan
Osmanlıspor- Adana Demirspor maçına atıfta bulunmak için…
"Ne alaka?" diyeceksiniz şimdi… Aslında her şey filmin isminden kaynaklanıyor. Genelde bizde,
"bir fırsatı değerlendirmekte nazlanıldığında" bu sözlere başvurulur… Bunun anlamı,
"Şansını iyi kullan; yoksa kaçırırsın…" demektir. Aslında çok daha önce yakalanmış
"Süper Lig'e çıkma fırsatı" çeşitli nedenlerle sekteye uğramıştı. Özellikle de
Osman Özköylü dönemindeki
"Kayseri vakası" sonrası büyük bir krize tutulan
Osmanlıspor yeni yeni toparlanıyor!
Gerçekçi olalım… Postacının kapıyı
2. kez çalması,
Ankara ekibinin performansının yükselmesinden kaynaklanmıyor sadece... Asıl neden,
Adana Demirspor'un iddialı ve avantajlı konumdayken son haftalardaki
"inanılmaz" puan kayıpları… Üst üste gelen darbeler yüzünden
Sersem Tavuk'a dönmüş gibiler!
Osmanlıspor, işte böyle bir rakiple
"sezonun en önemli karşılaşmasını" yapacak… Telafisi mümkün olmayan bir maç!
***
Osmanlıspor'u bu mücadelede bekleyen tehlikeler var!
1- Aşırı motivasyon ve kontrolsüz kazanma hırsı… 2- Rakibin profesyonelce sertliklerine bilinçsizce karşılık verme ve bunun sonucunda sahada eksik kalma… 3- Maçın kurgusunun, sadece "kazanma amacı üzerine" yapılması… Her üç unsur da
Osmanlıspor açısından
"acı sonuçlar" doğurabilir. Bu nedenle, başkent takımının hem teknik heyetinin hem de futbolcularının
"son derece relaks olmaları" şart!.. Elbette bu maçtan galip ayrılmak,
"harika bir sonuç" olur… Ama
Osmanlıspor'un 57, Ankara Demirspor'un 56 puanı olduğunu unutmamak lazım. Ne demişler;
"yenemeyeceksen, yenilmeyeceksin…"