Herkesin annesi özeldir ancak bazı anneler daha da özeldir. Leyla Gerçeker de işte o özel ve eli öpülesi annelerden biri. 1980'de henüz 19 yaşındayken anne olmuş Gerçeker. Doğum yaptığı gün öğrenmiş oğlunun down sendromlu olduğunu... Henüz down sendromunun ne demek olduğunu bile bilmiyormuş. İlk başta çok korkmuş, hatta ilk defa duyduğu bu sözcük karşısında ne yapacağını bile bilememiş. Doktorlar karşısına geçip "Oğlun down sendromlu" dediğinde bayılmış, gözünü açtığında sedyedeymiş. Oğlunu büyütürken pek çok zorluk çekmiş. "Geçmişte Türkiye'de down sendromlu ve diğer tüm engelli çocukların bakımı için hiçbir imkân yoktu. Özel eğitim veren okul Ankara'da yalnızca bir taneydi. Çok büyük zorluklar çektim" diye anlatıyor o günleri.
'KUCAĞIMDA OKULA TAŞIDIM'
Ama hiç yılmamış. Tek istediği oğlunun gerekli eğitimi alması ve hayata karışmasıymış. İşte bu yüzden de hiçbir fedakarlıktan kaçınmamış. Leyla anne "Şimdiki gibi bakım, devlet desteği ya da eğitim kurumu yoktu. Ufuk'u özel eğitim alması için her gün kucağımda okula taşıdım. Maddi desteğim de yoktu. Onun hayata karışması için elimden geleni yaptım" diyor.
"OĞLUMLA GURUR DUYUYORUM"
Oğlunu büyütürken en büyük darbeyi de yine en yakınından, eşinden yemiş Gerçeker. "Maalesef insanlar acımasız. Eşim bir gün işten geldiğimde tüm eşyaları da alıp bizi terk etmişti" diyen Leyla anne "Ama bu bile beni yıldırmadı. Hayattan, sosyal çevremden dışlandım. Ama oğlumdan hiç kopmadım. Onunla birlikte hayata tutundum. Oğlumdan hiç utanmadım ve onu saklamadım. Onunla gurur duyuyorum" diye konuşuyor. Gerçeker, engelli çocuğu olan tüm annelere de hayattan kopmamalarını tavsiye ediyor. Engelli çocuğu olan özel annelere "Çocuklarınızdan utanmayın. Onlarla birlikte hayata karışın. Size bakan insanları hiç umursamayın" çağrısı yapıyor.