Gaziosmanpaşa'da yaşayan felçli Şahinde Türe ve bacağı sakat oğlu Hamit Türe'nin, kapısı, penceresi olmayan metruk gecekondudaki hayat mücadelesi görenleri kahrediyor. Hamit'in çorbacıdan kazandığı 50 TL'den başka bir geliri olmayan Türe ailesi, 3 aydır yıkık evde açlık, susuzluk ve yokluğa direniyor. Günde bir kase çorba ile yaşayan hasta kadın ve oğlu yardım bekliyor. Başkentin göbeğinde lüks yapıların arasında aylardır açlık, yoksulluk ve kimsesizlikle pençeleşen Türe ailesinin durumu içler acısı. Yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlatan yaşlı kadın Şahinde Türe, "Aylardır 15 saatte bir kase çorba içiyorum, onu da oğlum çalıştığı yerden maaşından kestirerek getiriyor, çok açım" dedi. 5 çocuğunun yatalak olduğu için bakmak istemediğini ve bıktıklarını söyleyerek dışarı attıklarını söyleyen yaşlı kadın, "Çocuklarım aylığın, gelirin yok bize masrafın var diyerek bakmadılar. 2-3 ay baktıktan sonra kapıya attılar. Oğluma anneni al git dediler. Yağmurlu havada kapıda kalınca 112'yi aradık hastaneye sığındık. 2 gün hastanenin merdiven altında kaldık sonra da kağıt toplayanların aracında Gaziosmanpaşa'ya geldik. Burada yağmurun altında beklerken oğlum yıkılmış gecekondu mahallesinde bu evin çatısını fark etti. Baktı kimse yok beni oraya taşıdı" diye konuştu.
"BÖCEKLER AYAKLARIMI YEDİ"
Yaşlı kadın, 4 yıl önce evinin yıkıldığını görünce felç geçirdiğini, o günden sonra da yürüyemediğini belirterek, "4 yıldır küçük oğlum bakıyor bana. O zaman 10 TL kazanıyordu, şimdi 50 oldu, bunun dışında da başka gelirimiz yok" dedi. Metruk evdeki böceklerin el ve ayaklarını yaraladığını söyleyen Türe, "Felçli olduğum için kalkıp kaçamadım, böcekler de neremi açıkta buldularsa kan içinde bıraktılar. Sonra oğlum uzun çoraplarla felçli ayaklarımı kapatınca böcekler artık ayaklarımı ısıramadı. Derenin içerisinde, aç-susuz 3 ay kaldık. Bir evim olsun başka bir şey istemem" dedi.
'AYLARDIR BANYO YAPAMIYORUZ'
Sadece kırık bir kanepeyle yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamayan yaşlı kadın, ayladır banyo yapamadıklarını da söyledi. Türe, "Aylardır ağrılarımdan duramıyorum ama o kadar çok ihtiyacım var ki hangisini dillendireyim. Allah kimseyi yokluk ve kimsesizlikle imtihan etmesin… Oğlum kaza geçirdi bacağı sakat, yokluktan ne okutabildim ne de karnını doyurup büyütebildim. Yavrum gece 10'da geldiği için o saate kadar evdeki köpek, ayaklarıma tırmanan böceklerle aç bekliyorum. Biz hep fakirdik ama bu kadar düşmemiştik hiç… Böcekler ağzına, kulağına girer diye de uyurken gözümü oğlumdun ayırmıyorum, başka kimsem kalmadı çünkü. Ruh sağlığım bozuldu her şeyden korkuyorum" dedi. Hamit Türe (18) ise, "Karın tokluğuna 15 saat çalışıyorum ama başka çarem yok, annemi hayatta tutmak zorundayım. İlkokuldan sonra okuyamadım çünkü anneme bakacak başka kimse yok. Buralar tinerci yatağı annem hangi birine dayanacak" diye konuştu.