İnsan yaşamı...
Doğup, büyüyüp, ölüyorsun...
Yaşama bir yerde nokta koyuyorsun.
Hüseyin Başaran da genç yaşta vefat etti. Ateş düştüğü yeri yakar. Bizim üzüntümüz büyük ama ailesinin üzüntüsü daha da büyük. Hüseyin Başaran TRT'nin en başarılı spor spikerlerinin başında yer alıyordu.
Özellikle halter anlatımında bir simge olmuştu. Olimpiyatlarda Naim'in, Halil'in, Taner'in, Nurcan'ın podyuma barı altın madalya için kaldırıldığında onun sesini duyduk...
5 yıldır yakalandığı amansız hastalıkla hep güler yüzle mücadele etti. Ailesine ve yakınlarına hep hasta yatağında bile güler yüzle baktı. Hüseyin direndi...
Soyadı BAŞARAN olmasına rağmen, 5 yıl pençeleştiği hastalığı yenmeyi BAŞARAMADI...
Hüseyin genç spikerler için de bir ekol olmuştu. Bilgi ve birikimi aktarıyordu.
Aktarmaya devam edecekti ama 57 yaşında aramızdan ayrıldı. Yurt dışı ve yurt için spor müsabakalarında özellikle halterde birlikte olduk...
Neşe kaynağımızdı...
Kimsenin kalbini kırmazdı...
Onun kalbi kırılmıştı...
O çok sevdiği spikerlikten zorunlu olarak ayrıldı. Yine de kimseye küsmedi.
O günlerde yanında olmayanlar da dün son yolculuğuna uğurlanırken tabutu başında safta yer aldılar. Hüseyin ve diğer meslektaşlarımızın vefatı bir kez daha gösterdi ki... Küskünlükleri, dargınlıkları, bir takım ince hesapları bırakıp birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız.
Birbirimizi sevmesek de mesleğimize sahip çıkmalıyız.
Ne diyelim...
Bir çınar daha aramızdan ayrıldı...
Son yolculuğuna uğurladık...
Nur içinde yatsın...
Ailesinin ve sevenlerinin, meslektaşlarının başı sağ olsun...
Soyadı BAŞARAN'dı...