Ulus Çerkez Sokak'ta 38 yıldır esnaflık yapan Murat Karasu'nun marifeti diğer ayakkabıcılardan oldukça farklı. Geçmişte yaygın olan ancak günümüzde kullanılmayan köseleden yaptığı, heykel, oyuncak, ayakkabı ve biblolarla dükkânını adeta sanat galerisine çeviren Karasu, Ankaralıların ilgi odağı oldu. Komando, kovboy, at arabası, kılıç, kuş evleri, oyuncak kıyafetleri... Hayal ettiği hemen her şeyi bir kösele parçası ve mum ipliğiyle gerçeğe dönüştüren esnaf, sanatına dair detayları SABAH Ankara'ya anlattı. Murat Karasu, "8 yaşından beri ayakkabıcılık yapıyorum ilk başta kunduracı olan babamın yanında başladım. Ben ilkokul mezunuyum ne tasarımdan ne de çizimden anlamam. Bu tasarımların tamamı hayal dünyamdan" dedi.
KÖSELEDEN KÖY YAPACAK
Köselen heykel yapan ilk kişi olduğuna dikkat çeken Karasu, heykel ve diğer eserlerin yapımının hammaddesinden dolayı çok zaman aldığını belirterek "Hedefim her şeyinin tarihsel ve kültürel değerlerimizle tasarlandığı, içinde tüm ayrıntıların düşünüldüğü minyatür bir köy yapmak" diye konuştu. Ankara'nın tarihi bir yerinde ya da bir AVM'de showroom'u olmasını istediğini belirten Karasu sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak tüm bu hayallerime maddiyat engel oluyor çünkü sadece tasarım yaparsam ailemi geçindirecek parayı kazanamam. Bu iş çok zaman alıyor, ailenin tüm yükü üzerinde olan bir adam olarak ayakkabıcılığı bırakıp sadece heykel yapmam mümkün değil."
PATENTİNİ ALMAYA HAZIRLANIYOR
Farklı tasarımıyla dikkat çeken dükkânına ilginin her geçen gün arttığını belirten Karasu, "Şu anda bu malzemeden bu tür eser yapan yok, sanatımı korumak adına patentini alacağım, en kısa sürede başvurumu yapacağım" dedi. Karasu, "Tüm malzemesi 50-60 yıllık işlenmiş kösele, mumlu ip, iğne ve kör makas olan bu sanat çok zahmetli ve sabır istiyor. Yurt içinden ve Türkiye'den tasarımlarımın meraklıları var" dedi.