FETÖ'cü askerlerin 15 Temmuz gecesi kalkıştığı darbe girişimi esnasında şehit Astsubay Ömer Halisdemir tarafından vurularak öldürülen darbeci General Semih Terzi'nin eşi Nazire Terzi, eşinden kalan malların satılabilmesi için kız kardeşine vekalet verdiği sırada noter katibi Kerem Sağlıklı tarafından fark edildi. Eline bıçak alarak Nazire Terzi ve yanındaki kişiyi noterden kovan Sağlıklı o günün ardından işini kaybetti. Terzi yaşadıklarını SABAH Ankara'ya anlattı. Sağlıklı, "15 Temmuz'dan yaklaşık 1 hafta sonra bu kişi notere geldi. Biz bunun için mirasçılık belgesi düzenledik. Mirasçılık belgesinde de kimin öldüğünü ve varislerini görebiliyoruz. Biz Ömer Halisdemir için günlerce ağlamıştık. Semih Terzi'nin de kim olduğunu biliyorduk. Bu yüzden bu kişinin Semih Terzi'nin eşi olduğunu anladık. Onu ilk gördüğümde ben emniyete başvurdum. Emniyete verdiğim ifadede, 'Bu kadın mirasçılık belgesi çıkarıyor. Bundan sonraki adım Semih Terzi'nin mallarını kendine intikal ettirip, kaçırmaktır' dedim. Bunun ardından herhangi bir şey olmamış ki 11 Ağustos'ta kadın ikinci defa notere geldi. Bu seferde düzenleme vekalet yapılmasını istedi. Bu devredilmiş malların 3. kişilere satılması içindi" dedi.
BU VEBAL ALINMAZ
Yaşananların kanına dokunduğunu belirten Kerem Sağlıklı şöyle devam etti: "Onlar geldikten sonra arkadaşlar bana haber verdi. Sonra içimden dedim ki, 'Bir baba var ortada. Ömer Halisdemir'in babası.' 'Vatan için yetiştirdim, vatan için verdim' diyen bir baba bu. Bunun dışında imanı için ölen şehitlerimiz var. Ben onların hakkını yedirtemezdim. Bu durum kanıma dokundu benim. Noterde çalışanlara 'Bu işin vebaline girmeyelim' dedim. Ancak bu işlem yapılacaktı. Ben bu işlemi yaptırtamazdım, kaldı ki yaptırtmadım. O işlemi yapamadan çıktı, gitti.
" ASLA ÖZÜR DİLEMEM"
Nazire Terzi'nin belgeyi alması durumunda tüm malları satacağını söyleyen Sağlıklı, "Tüm malların satışı için kız kardeşine vekâlet veriyordu. Eğer o belgeyi alsaydı şimdi bütün malları satmıştı. O kadar şehidin hakkı gidecek diye düşündüm. O dakikaya kadar yapacak hiçbir şeyim kalmamıştı. Ya kendimi yakacaktım ya da şehitlerimizin hakkı göz göre göre gidecekti. O kadar insan şehit olurken biz mal makam derdine düşersek Allah bunun hesabını sorar. Ardından yanındaki kişinin silahlı olabileceği ihtimali üzerine üst kata gittim ve bıçak aldım yanıma" diye konuştu. Terzi'nin eşinin "Bizden özür dileyeceksiniz. Hepiniz göreceksiniz" dediğini söyleyen Sağlıklı şöyle devam etti: "Ben de 'Ailemi ve kendimi yok ederim ama sizden özür dilemem' dedim. Ben bıçağı kullanmak istememiştim. Sadece yaralanırsam kullanırım diye düşündüm. Ancak bu lafları duyunca kendimi kaybettim. Çünkü bu ağır bir ithamdı. Bu dakikadan sonra vatan onlardan özür dilemez. Ben de kendilerini kovdum. Bana aşağılayıcı bir gözle bakıyorlardı. Ben elime bıçak almasaydım gitmeyeceklerdi. O işlerini zorla yaptırtacaklardı. Elhamdülillah o işlemi yaptırtmadık."
KOVULDU, İŞ ARIYOR
Olayın ardından noterin sahibi tarafından işten atıldığını belirten Sağlıklı, "Olay perşembe günü oldu. Noterin eşi 'İşten çıkarılma ihtimalin yüksek' dedi. Ben de, 'Rızkı veren Allah'tır' dedim. Daha sonra 1 hafta izne çıkardılar, sonradan çıkışımı verdiler. Ben de kabul ettim. Acaba işe döner miyim diye tekrar görüştük. Çünkü evimin borçları vardı. Ancak çıkışım verildi. Şu an işten çıkarılan kişilere FETÖ'cü gözüyle bakılıyor. Ancak Elhamdülillah ben korkacak bir şey yapmadım. Ben yaptığım şeyle gurur duyuyorum. Şu an işsizim. 2 çocuk babasıyım. Artık noterlik yapmayı düşünmüyorum, iş arıyorum" dedi.
SOSYAL MEDYADA DESTEK YAĞDI
Yaşananların ardından sosyal medyada herkesin kendisine teşekkür ettiğinin altını çizen Kerem Sağlıklı, "Bu olayın ardından bana çok ulaşan oldu. Dün bir kardeşimiz aradı ve 'Biraz birikmişim var. Yarısı senin' dedi. Bu beni çok duygulandırdı" diye konuştu.
