Genç ve idealist bir kimya mühendisi olan Zeki Gündüz, tüm hayatını deyim yerindeyse çalışmalarını yürüttüğü Gazi Üniversitesi laboratuvarda geçiriyordu. Ancak Gündüz'ün hayatı 14 yıl laboratuvarda meydana gelen patlama ile alt üst oldu. Yüzü tamamen yanan Gündüz, o günden sonra ne sokağa çıkabildi ne de tek bir kare fotoğraf çektirebildi. Tedavi için tıbbın da çaresiz kalması ile yeniden Gazi Üniversitesi'ndeki laboratuvarına kapanan Gündüz, kendi ilacını kendisi yapmaya karar verdi. Azim ve hırsı ile şimdi dünya çapında bir başarıya ulaşan Gündüz, başarı hikayesini SABAH Ankara'ya anlattı. Gündüz, "Bursa'da Kimya Mühendisliği okudum, Gazi Üniversitesi'nde 2002 yılında organik kimya alanında yüksek lisans ve tezim için sürekli laboratuvarda deneyler yapıyordum. Yine böyle bir günde şeker ocakta etil nitrik damlatmıştım. Vantilatör boş dönüyormuş, 17 derecede kaynayan bir gaz vardı. O anı kontrol edemedim, tek başıma idim. Bir anda patladı, patlamanın etkisiyle yüzümün tamamı yandı" dedi.
TIP ÇARESİZ KALDI
Tedavisinde tıbbın çaresiz kaldığını belirten Zeki Gündüz, "Geceler boyu sürecek araştırmalar yapmaya başladım. 206 numaralı laboratuvarda çalıştım. Defalarca olumsuz sonuçlar aldım, tüm deneyleri kendi yüzümde denedim. En sonunda, bir yılın ardından cildi yenileyen bir karışım elde ettim. Aslında felaketim de deham da 206'da başladı. Amacım yüzüme geri kazanmaktı, başardım. Sonrasında ise yüzündeki yanıktan dolayı eve hapsolmuş tüm insanlara yardımcı olabilmek istedim. Mağdur insanların hayatlarına merhem olmalıyım düşüncesiyle bulduğum merhemi duyurmaya başladım. Dünyanın her yerinden binlerce insana ulaştım, tedavi ettim. Sağlık Bakanlığı'nın denetim ve onayından geçen tedaviye çok büyük bir talep var" dedi.
HOLLANDA'DA ÜRETİLİYOR
Söz konusu tedavinin dünyada bir alternatifinin olmadığını söyleyen Zeki Gündüz, "İlacı şu anda Hollanda'da üretiyoruz. Sağlık Bakanlığı denetim ve onayında ülkemizde satışını yapıyoruz. Şu anda herkes arıyor, talep ediyor, araştırmalarında kullanıyor. Deride olan her şey için kullanılabiliyor. Krem ve sıvı şekilde uygulanabiliyor. Tamamen doğal bir tedavi. Yüzde yüz Türk ürünü, fikri. Tek isteğim kurumsal olarak bu tedavinin hastanelerin ilgili birimlerinde kullanılması. Sağlık Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor" ifadelerini kullandı.