Türkiye yeni bir "hükümet sistemi" değişikliğine hazırlanıyor. Parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilecek. Anayasa değişikliğinde hedef Nisan 2017… Referandumda kabul edilirse Cumhurbaşkanlığı seçimi 2019'da… Peki, sistem nasıl işleyecek?
Sistemin adı başkanlık değil Cumhurbaşkanlığı oluyor. Cumhurbaşkanı devletin ve yürütmenin başı olacak. Üniter yapı korunacak. Mevcut tekli meclis yapısı sürecek.
Amerika'daki gibi senato şeklinde bir yapı olmayacak.
***
Cumhurbaşkanı 5'er yıllığına en fazla 2 kez seçilecek.
Seçim iki turlu olacak.
İlk turda yüzde 50 oy alınmazsa ikinci tura en fazla oyu alan 2 aday katılacak. En yüksek oyu alan Cumhurbaşkanı seçilecek. Meclis'te grubu olan partiler aday gösterebilecek.
Bakanlar parlamento dışından atanıp görevden alınacak.
Parlamentodan bakan olanın vekilliği ise düşecek. Üst düzey bürokratları da Cumhurbaşkanı atayacak.
MİT müsteşarı, rektörler, Genelkurmay Başkanı… Belli oranda Anayasa Mahkemesi üyesi de seçebilecek. Yürütme alanıyla ilgili kararname de çıkarabilecek.
Meclis, Cumhurbaşkanı seçimlerini yenileme kararı alabilecek.
***
MHP'ye sunulan pakette sisteme geçişin çerçevesi de çizilmiş. Sistem referandumda kabul edildiğinde Cumhurbaşkanlığı seçimi hemen olmayacak. Normal zamanı olan 2019 beklenecek. Bu tarihe kadar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan görevini sürdürecek. Yeni sistemde tanımlanan bazı yetkilerini kullanabilecek. Anlaşılan o ki!
Önümüzdeki dönemde her platformda bu yeni sistem konuşulacak. Türkiye'de nasıl işleyeceğine ilişkin sorulara yanıt verilecek.
***
Kasıtlı çarpıtmalar, ideolojik yaklaşımlarla tartışma zemini yaratmak yanlış. Unutmayalım ki, parlamenter-başkanlık gibi sistemler demokrasinin birer parçası. Sadece başkanın, cumhurbaşkanının konumu, yetkilerine indirgemek de yanıltıcı olur. Ne parlamentonun gücü azalacak ne de her şey bir başkanın otoritesi ile şekillenecek. Yasama, yürütmeyi denetleme, hesap sorma işlevi güçlenecek. Öngörülebilirlik artacak. İstikrar ülkenin önünü açacak. Halkın gündemi yasamaya yansıyacak. Tolerans kültürü gelişecek. Yerel yönetimler genişleyecek. Uç politikalar törpülenecek, kutuplaşma bitecek.
Kalkınmanın önü açılacak. Orta kesim ön plana çıkacak. Özgürlükler genişleyecek.
Anlaşılan o ki! 2017 Türkiye'de dönüşümün başlangıcı olacak.