Oyuncakların
da ruhları vardır, tüm çocukların bildiği gibi... Ama büyüyünce bunu unuturuz. Ne var ki önce çocuk klasikleri, sonra sinema bunu hatırladı. Ve çocukluğumuzdan asla bağımsız olmayan, ona büyük katkıda bulunan bu varlıklara özel filmler yapıldı. İşte, oyuncağın büyüsü üzerine Disney-Pixar yapımı filmlerin üçüncüsü. Kazandığı büyük başarıyla ortaklığı havalandıran ilk filmden sonra yola devam eden maceranın son halkası, dönemin modası gereği üç boyutlu. Buna hiç itirazım yok. Ama bu teknoloji, daha doğrusu takılan gözlükler perdeyi biraz karanlık gösteriyor. Arada gözlükleri çıkarıp bakın, farkı göreceksiniz. Bu yeni macera, biraz sürpriz eksikliğine karşın yine son derece sempatik ve albenili. Büyüyüp üniversite çağına gelen bir gencin oyuncakları çatıya çıkarılacakken yanlışlıkla çöpü, oradan da bir yuvayı boyluyor. Küçüklerin onlara davranışı içler acısı! Soykırımdan kurtulanlarsa, kovboyun önderliğinde kaçıp eski yuvalarına dönmeye çabalıyor. İleri teknolojisi, müthiş ekip çalışması ve hepsinin üstünde yaratıcılığıyla parmak ısırtan bir film. Ve bize sanki çocukluğumuza dönmek için özel bir bilet sunuyor. Kolay reddedilecek bir davet değil!
OYUNCAK HİKÂYESİ - 3 ***
(Toy Story-3)/ Yönetmen: Lee Unkrich/ Senaryo: Michael Arndt, John Lasseter/ Müzik: Randy Newman/ Disney-Pixar yapımı.