1950'Lİ yılların ortalarından başlayarak sayıları artan, 1980'lerden sonra da egemenliğini ilan eden kebapçılar, benim kuşağımın İstanbul mutfağında yaşadığı en önemli devrim. "Kebapçılardan önce ne vardı?" diye soracak olursanız, günümüz esnaf lokantalarının çok şık olanlarından en mütevazısına dek benzerlerini saymazsak, sadece et lokantaları vardı. Kebap kültürü İstanbul mutfağına önce çorbasıyla girdi; Ezo Gelin çorbası... Kebap satmayan et lokantalarında bile uzun yıllar bir numaralı çorba Ezo Gelin oldu. Sonra Güneydoğu kebapları birer ikişer et lokantalarının yemek listelerinde boy gösterdiler. Son zamanlarda Batı'yı bilen, oradan damakları kanlı steak'lere aşina İstanbullular yeni yeni boy gösteren Amerikan tarzı 'steak house'ları da kısa sürede benimsedi. Anadolu yakasında oturanlar bilir: Bağdat Caddesi, Göztepe trafik ışıklarında Kadıköy'ün birbirinden güzel yapılarla bezendiği dönemlerden kalma bir villa vardır. Geniş balkonlu bu bina, Kavalalı Villası diye anılır. İşte bu binada birkaç haftadır Villa Maral adıyla bir et lokantası hizmet sunuyor. İlk sahibi Hazık Ziyal'in, kızının adı olan Maral'ın adını verdiği villa yıkılmadan kalmasını mal sahiplerinin binaya olan saygısından çok, buranın Anıtkabir'in de projesini hazırlayan ünlü mimar Emin Onat tarafından yapılmasına, dolayısıyla bir dönem Türk mimari özelliklerini taşıyan bu yapının tarihi eser ilan edilmesine borçlu. Bir zamanlar insanlar küçücük odalara tıkılmak zorunda bırakılmadıkları için Villa Maral'ın odaları, balkonları, teras ve bahçeleri çok geniş tutulmuş. Bizi üst kattaki balkona aldılar. Ortaya hemen lokantanın kendi yapımı sıcak ekmekler ve kaliteli sızma zeytinyağı geldi. Ardından yemek listeleri dağıtıldı. Mönü dosyasının ilk sayfası 45 liralık bir özel mönüye ayrılmıştı. Beyaz peynir, zeytinyağlı enginar, zeytinyağlı pazı sarma ve çalı fasulye, patlıcan salatası, Çerkez tavuğu, cevizli yoğurtlu semizotu ve humustan oluşan serpme başlangıçların ardından bol salata ve 'sıra etler', yani kuzu tandır, döner, Maral şiş, tavuk külbastı ve Maral köfteyi, tatlı veya meyve noktalıyordu.
GENİŞ ALAKART LİSTESİ
Restoranın geniş bir alakart listesi de var. Serpmeler arasında adları anılan başlangıçların porsiyonu 7-10 TL olarak değişiyor. Fiyatlar hakkında fikir vermesi için listeye biraz geniş yer ayırmak istiyorum. İki çeşit çorba ve altı çeşit salatadan sonra etlere geçiliyordu. Dört-beş kişi için öngörülmüş 900 gramlık bütün bir bonfileden oluşan steak Maral 115 TL olarak fiyatlandırılmıştı. Yine aynı ağırlıkta 4-5 kişi için önerilen dana bonfile 140 TL, 600 gramlık T-bone steak 53 TL, 500 gramlık dana pirzola 48 TL, 300 gr. antrkot ızgara 36 lira, dana bonfilenin 350 gr.lığı 53 TL, 240 gramlığı ise 37 TL idi. Kuzu karsky (28 TL), Maral şiş 375 gr. (36 TL) kuzu pirzola (28 TL), kuzu şiş (26 TL), kuzu tandır (25 TL), kuzu külbastı (24 TL), 200 gr döner (22 TL), Maral köfte (20 TL), tavuk ızgara çeşitleri, fırında ördek (30 TL) ve bıldırcın ızgara (30 TL) restoranın diğer et çeşitleriydi. Şarap listesini de inceledim. Corvus'un tek bir ürünü dışında bütün şaraplar Kavaklıdere'nindi. En ucuz şarap 55 TL ile Ancyra Kalecik Karası, en pahalısı ise 120 TL ile Pendore Syrah idi. Bunu 90-95 TL ile Kavaklıdere'nin Prestige serisi izliyordu. Uygun fiyatlı ithal şaraplara da yer verilmişti. Hepimiz 45 liralık fiks mönüyü ısmarladık. Alakart listesinden de önemli bir et olduğu için kuzu karsky'yi seçtik. Mezelerin hepsi taze ve çok kaliteli malzeme ile hazırlanmıştı. Fiks mönünün etlerini merak ediyordum. Ama 'ucuz etin yahnisi sert olur' özdeyişi burada geçerli çıkmadı. Yediklerimizin hepsi birbirinden nefisti. 28 TL fiyatlandırılmış ve suyu içinde pişirilmiş kuzu karsky ise çok acıkmış bir etoburu bile tek başına doyurabilecek miktardaydı. Çok doyduğumuz için fiks mönünün iki etini yiyemeyeceğimizi itiraf etmek zorunda kaldık. Bu arada Maral şiş diye getirilen, modern steak house'larda New York Strip diye bilinen kontrfile parçalardı. Pamuk gibi yumuşacık pişirilmesi, ızgara başındaki ustanın başarısını yansıtıyordu. O akşam Anadolu yakasında uzun süredir özlemini duyduğum klasik et lokantasına kavuşmanın mutluluğunu yaşadım. Bu fiyat politikası kalıcı olursa, Villa Maral'la kolay kolay hiçbir et lokantası rekabet edemez.
Beğendiklerim:
Fiks mönü ve alakart listesinden ısmarladığımız bütün yemeklerden çok memnun kaldık, hatta etlerin hepsini bitiremedik. Koruma altına alınmış bu villanın Art Deco tarzında restorasyonu da başarılıydı.
Beğenmediklerim:
Villa Maral, günün her saatinde araçların kuyruk oluşturduğu Göztepe trafik ışıklarında. Dolayısıyla aracınızdan inip valeye teslim ederken, ister istemez diğer sürücülerin yolunu kesiyorsunuz, onlar da sizi protesto ediyor.
Villa Maral Bağdat Caddesi üzeri, Tütüncü Mehmet Efendi Cd. No 1/1, Göztepe Tel: (0216) 363 02 03
Mutfak ****
Servis****
Ambians ****
