CİDDİ BİR RÜZGAR YARATACAK
- Anladığım kadarıyla baba -oğul ilişkisini sete taşımadınız.
- Barış Pirhasan: Bunu bizim doğru bir şekilde tahlil etmemiz mümkün değil. Oyuncuların gözlemleri daha doğru olur. Ama üç aşağı beş yukarı iyi bir Türk ailesi olarak birlikte bir film yaptık. (Gülüyor)
- Aile de aile... Edebiyatçı, sinemacı, müzisyen, yazar... Böyle bir ailede yetişmenin ne gibi avantajları var?
- Yusuf Pirhasan: Türkiye'de bir çocuk, ailesine sanat ilgili bir meslek seçeceğini söylediği zaman olacaklar bellidir. Genelde aileler tedirgin olur. Böyle arkadaşlarım var. Ama ailede sanatçı insanlar olunca böyle bir tedirginlik yaşanmıyor.
- Siz İngiltere'de sanat tarihi okudunuz. Babanızın sinemacı olmasının yönetmen olmanızda bir etkisi oldu mu?
- Yusuf Pirhasan: Herhalde olmuştur.
- Barış Pirhasan: Küçüklüğünden beri Yusuf sinemayla ilgiliydi. Aramızda sinemayla ilgili epey konuşmuşuzdur. Ama bir keresinde Yusuf, 'Ben sinemacı olmak istiyorum ama bu içimden mi geliyor yoksa ailenin etkisinde mi kalıyorum, bilemiyorum,' demişti.
-Yusuf Pirhasan: Bak ben o konuşmayı hatırlamıyorum.
- Kurtuluş Son Durak kadına yönelik şiddeti anlatan bir film. Kadın seyircilerin üzerinde nasıl bir etki yaratır sizce?
- Barış Pirhasan: Çeşit çeşit algılama olacağını ve ciddi bir rüzgar yaratacağını düşünüyorum.
- Yusuf Pirhasan: Ben etkinin sadece kadınlarla sınırlı kalacağını düşünmüyorum. Erkeklerde de bir etki olur.
SENARYONUN HAKKINI VERDİ
- Barış Bey, kıdemli bir yönetmen olarak Kurtuluş Son Durak'ı nasıl buldunuz? - Barış Pirhasan: İyi buldum. Sevdim ve çok da eğlendim. Oyuncu kadrosuna bakınca, karşınızda bir stüdyo filmi var gibi duruyor. Zaten senaryo da kitleye hitap edecek nitelikte. Bu senaryoyu ben yıllar önce yazmış olsaydım, eminim Atıf Abi de hemen çekerdi. Özünde çok çarpıcı bir konuyu, kadına yönelik şiddeti işliyor. Açıkça söyleyeyim Yusuf'un senaryonun hakkını verdiğini düşünüyorum. Ayrıca benim hiçbir filmim billboard'larda tanıtılmadı. Yusuf'un ilk filmi billboard'lara çıktı. (Gülüyor)
- Yusuf Pirhasan: Bu filmin özünde, çok güçlü fikirlerler var ama bunu ders verir gibi değil de eğlendirerek anlatmayı tercih ettik. Zaten bu tür anlatımları da seviyorum.
KURTULUŞ'TA SÖZ KADINLARIN
Her gün birkaç kadının şiddet mağduru olduğu, hatta öldürüldüğü bir ülke oldu Türkiye. Yıllardır da bu soruna çare bulunamıyor. Peki nasıl çözülecek bu sorun? Sinema cephesinde son yıllarda sorunun farklı boyutları beyazperdeye taşınsa da Kurtuluş Son Durak kendince bir çözüm önerisi sunuyor! Tabii başrolleri de, sözü de kadınlara bırakarak. Belçim Bilgin, Demet Akbağ, Asuman Dabak, Nihal Yalçın, Ayten Soykök, Damla Sönmez, Yavuz Bingöl, Ahmet Mümtaz Taylan ve Mete Horozoğlu'nun oynadığı film, şiddete karşı kendiliğinden bir araya gelen altı kadının öyküsünü kara komedi olarak anlatıyor. Nişanlısı tarafından düğüne iki hafta kala terkedilen genç kadın Eylem'in, Kurtuluş'taki Saadet Apartmanı'na taşınmasıyla başlayan filmde, sıradan kadınların erkeklerin iktidarına insani nedenlerden dolayı başkaldırmasını izliyoruz. Bu başkaldırı, zamanla ülkedeki birçok kadının dayanışmasına sebep olacak bir oluşumun da çekirdeğini oluşturuyor.
BONUS: YILMAZ ERDOĞAN HABERİ
Bu söyleşinin bonusu da Yılmaz Erdoğan'dan... Nasıl yani diyebilirsiniz? Kurtuluş Son Durak filminin galasında karşılaştığımız Erdoğan, yeni filmiyle ilgili merak edilen tüyolar verdi. Eee bize de yazması düştü. Yönetmen, iki şairin yaşadıklarından yola çıkarak yazdığı senaryoyu, önümüzdeki günlerde peliküle aktaracak. Erdoğan, yoğun bir şekilde yöneteceği yeni filminin hazırlıklarını sürdürüyor. Yeni filminin adı Kelebeğin Rüyası. Zonguldak ve İstanbul'da çekilecek filmde kimlerin oynayacağı belli olsa da, açıklama önümüzdeki günlerde yapılacak. Yılmaz Erdoğan, filmde Bir Zamanlar Anadolu'da filminin başarılı görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki ile çalışacak. Mart ayında kış çekimleri başlayacak olsa da, asıl çekimler haziranda yapılacak.