BLOG'UM ÜZERİNDEN ULAŞTILAR
Grafiker olan Simin Özgümüş ve ailesi bu yarışma sayesinde ilk defa ABD'ye gelmiş: "Yarışmayı, 'We are social' isimli iletişim ajansından gelen bir mail ile öğrendim. Boş zamanlarımda yaptığım hobi çalışmalarımı ve ailemle ilgili güzel anları paylaştığım bir blog'um var. Okumuşlar ve ailemden bahsetme tarzım ilgilerini çekmiş. Gönderdikleri mail'de, Aile Portreleri yarışmasından bahsedip katılmamı istediler. Kazanacağımızı tahmin etmiyorduk. Bizim için büyük sürpriz oldu. Bu tip yarışmalardan herhangi bir ödül kazanmışlığımız yok. Yarışmayı kazanmamız da oğlumuz Okan'ın şansı. Umarım tüm hayatı boyunca böyle şanslı olur. Kazandığımızı bildiren mail geldiğinde, önce inanamadık. Tekrar tekrar okuduk. Çok şaşırdık ve çok heyecanlandık. Hayatımız boyunca yaşadığımız çok farklı ve heyecanlı bir deneyimdi bizim için. Bir daha böyle ünlü bir fotoğrafçının objektifine poz verme şansımız olur mu, bilmem."
BATILI GENÇ EBE VEY NLERİN ODAĞI, ÇOCUKLARI
8 bin 300 ailenin katıldığı yarışma, Avrupalı ailelerin profillerini çıkarmak amacıyla yapıldı. Ailelerin, gönderdikleri portrelerde, toplumdaki değişimlerin gün yüzüne çıktığını belirten sosyal aile psikolojisi profesörü ve Avrupa Aile İlişkileri Derneği Başkanı Camillo Regalia, aile fotoğraflarını değerlendirerek 'Avrupa'da Değişen Aile Profili' konulu bir çalışmaya imza attı. Regalia'ya göre, günümüzde gençler, bir önceki nesille olan bağlarını koparıyor; üçten fazla neslin bir arada yaşadığı aileler gün geçtikçe azalıyor. Zira gönderilen portrelerin yalnızca yüzde 8'inde, üç veya üçten fazla nesil birlikte görülüyor. Yarışmaya gönderilen fotoğrafların yarıya yakınının, sadece iki kişinin yer aldığı portreler olduğu dikkat çekiyor. Regalia, bireylerin 'iki iyidir' mantığıyla hareket ettiklerini ifade ediyor. Regalia, geniş aile anlayışının yıkıldığını ve iki ve çok çocuklu aile sayısının düştüğünü dile getirerek, "Bu eğilimi, gönderilen fotoğrafların yüzde 51'inde; dört ya da dörtten fazla birey bulunan Fransa hariç, tüm ülkelerde gözlemlemek mümkün. Avrupa'da bir veya iki çocuklu ailelerin oranı yüzde 60 civarında," diyor. Portrelerin yüzde 21'inde tek çocuklu aileler görülürken, yüzde 7'lik bir kısmında ise sadece çocuklar yer alıyor. Regalia bunu şöyle yorumluyor: "Bu, Batı toplumlarındaki genç ebeveynlerin, çocuklarını yaşamlarının merkezine koydukları teorisini destekliyor."
DİJİTAL FOTOĞR AFI SEVİYORUM
En güzel aile fotoğrafını seçen ve 11 ailenin fotoğraflarını çeken Steve McCurry, evli değil, çocukları da yok. Ancak McCurry'ye göre, aile en önemli sosyal kurumlardan biri.Yılın büyük bir bölümünü yollarda, fotoğraf peşinde geçiren McCurry, dünyayı gezerken öğrendiği en önemli şeyin, değişik kültürlerin ayrışan taraflarından ziyade, benzer yönleri olduğunu söylüyor: "Dünyanın homojenleşmeye başlaması beni üzüyor. İnsanların farklı giyiniyor olmalarını, farklı yeme alışkanlıklarının olmasını seviyorum. Oysa bu değişiyor artık." İnternet, HD videolar çağında olmamıza rağmen, fotoğrafın hâlâ önemini yitirmemiş olduğuna inanıyor: "Fotoğraflar, tıpkı resimler gibi değerinden bir şey kaybetmiyor. Başka dünyalara açılan pencereler onlar. Ayrıca dijital fotoğraflara geçilmiş olması da bence harika." Peki en beğendiği fotoğrafçılar? İlk aklına gelen isimlerden biri Ara Güler. "Arkadaşım. Çok iyi ve çok da önemli bir fotoğrafçı," diye vurguluyor.