Caddebostan'da Brasserie Polonez adlı küçük bir restoran varmış. "Varmış," diyorum, çünkü hiç dikkatimi çekmemişti. Derken sahipleri yanındaki dükkanı da satın almışlar, sonuçta ortaya Amerikan tarzı büyük bir brasserie çıkmış. Ancak o zaman varlığını öğrendiğim yeni Polonez'e bir dost grubuyla geçen akşam gittim. Salonun orta kısmı bir podyumla yükseltilmiş. Aydınlatma da, havalandırma da mükemmel; koku yok. Mekanın her yanına, özellikle maç meraklılarını mutlu edecek ekranlar yerleştirilmiş. Kahvaltı tabağı ile başlayan menü de çok kapsamlı ; ekmek ve simit hariç 16 çeşit malzeme saydım. Omlet, menemen, sahanda yumurta, tost ve sucuk çeşitleri de cabası. Yemekler ise saymakla bitecek gibi değil. Ben sadece menüdeki başlıkları sıralamakla yetineceğim. Başlangıçları, bir bölümü büyük ve küçük tabak olmak üzere iki boyda servis edilen 17 çeşit salata, makarnalar başlığı altında da 17 çeşit hamur işi izliyor. Yemek aralarında bir şeyler atıştırmak isteyenlere göre dürümler, krepler, sandviçler düşünülmüş. Etler de kendi aralarında bölünmüş. Kırmızı etler bölümünde 19 çeşit var. Beyaz etler de ızgara ve vok'ta pişirilmiş olmak üzere 24 çeşit; ancak bir buçuk ve iki porsiyon olarak ısmarlanabilen üç çeşit de kırmızı-beyaz karışık et yemeği mevcut.
10 ÇEŞİT TATLI
12 çeşit pizzalı, Polonez ürünlerinden oluşan beş farklı sosis tabağı, Denizden bölümünde ise farklı yöntemlerle pişirilmiş beş çeşit balık yemeği izliyor. Çocukların menüsünde yemeklere Pinokyoo, TTom & Jerry, Benn 10 gibi adlar verilmiş. Nihayet menü 10 çeşit tatlı ile sonlanıyor. Yerli şarap listesinde sadece Kavaklıdere ürünleri var. Bunların bir bölümü kadehle ve 35'lik şişede de veriliyor. Biz yemekte iki şişe bira, bir şişe de şarap içtik Ortaya bir pizza söyledik. Altı çıtır çıtır, üstündeki malzemesi kaliteli ve boldu. Dört kişi, yanında Meksika fasulye püresi ve parmak patates ile acılı domates soslu piliç tinga, sote sebzeler ve parmak patates ile sunulan ıspanaklı beşamel soslu piliç, safranlı kremalı patates ve taze kuşkonmaz eşliğinde özel sosunda baklava hamuruna sarılı levrek fileto, yanında Amerikan salatası ve parmak patates ile barbekü sosuna bulanmış toplam 400 gram ağırlığında ızgara dev sosis ısmarladık. Porsiyonlar öyle büyüktü ki, paylaşılan pizzanın ardından jumbo boy iki sosisi bitiremedim; dostlarımın da durumu farklı değildi. Tatlıyı atlayıp kahvelerimizi söyledik ve kişi başına 65 lira hesap ödedik. Cadde'nin iyi bir mekan kazandığını söyleyebilirim.
Beğendiklerim
Çok ferah mekanda, temiz havalı ortamda yemek yiyorsunuz. Menü zengin, yemekler lezzetli, porsiyonlar büyük, garsonlar da ilgili. Fiyatları oldukça makul böyle bir restorandan daha ne beklenir?
Beğenmediklerim
İçerisi çok gürültülü; bir an önce etraftaki masaların boşalmasını bekliyorsunuz. Pek çok yemekte ya peynir sos ya da etin üzerine peynir dilimleri var. Bu da yemekleri ağırlaştırıyor.