İstanbul'un en sakin, şehrin geçirdiği değişimden en az etkilenen semtlerden biri Yeşilköy. Bir zamanların bu sakin balıkçı kasabası, farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir mozaiğin günümüze ulaşmayı başarmış az sayıda örneğinden de biri sayılabilir. İstanbul mozaiğini tam anlamıyla yansıtan semtleri, İstanbul'un cazibe merkezleri haline getirebilmek için projeler gerçekleştiren Turizm Araştırmaları Derneği (TURAD), 2010'da Samatya'da başlattığı turizm hareketini, Yeşilköy ile sürdürüyor. TURAD tarafından Türkiye Gastronomi ve İşadamları Derneği (TGİD) işbirliğiyle gerçekleşecek 'Ayastefonos'tan Yeşilköy'e Festivali', 30-31 Mayıs'ta düzenlenecek Yeşilköy, bir dönem nostaljik Türk filmlerinin çekildiği bir film platosu özelliği de taşıdığı için sinema dünyası için ayrı bir yeri var. 1914'te sinema tarihimizin ilk filmi olarak kaynaklara geçen
Ayastefanos'taki Rus Abidesi'nin Yıkılışı'nın çekildiği Yeşilköy, sonraki yıllarda da
Tosun Paşa'dan Tokatçı'ya kadar Yeşilçam'ın birçok filmine ev sahipliği yaptı. Yeşilköy'de gerçekleşecek iki günlük etkinlik kapsamında akşamları açık hava sineması da gerçekleştirilecek. Etkinlikler 30 Mayıs Perşembe günü saat 20.00'de Ümit Zileli ve Hakan Aysev'in sahneleyeceği 'Siyah-Beyaz Yıllar / Türk Filmleri Aşkları' adlı müzikli gösteriyle başlayacak. 31 Mayıs Cuma günü saat 21.30'da ise Yeşilköy sahilinde Leman Sam bir konser verecek.
Türk sinema tarihi Yeşilköy'de başladı
Kaynaklarda Türk sinemasının başlangıç tarihinin 1914 olduğunu görüyoruz. 14 Kasım 1914'te , Osmanlı ordusunda yedek subay olarak görev yapan Fuat Özkınay'ın çektiği belgesel filmin adı, tarihe,
Ayastefanos'taki Rus Abidesi'nin Yıkılışı olarak geçmiş. Ayastefanos (Yeşilköy) Rus abidesinin havaya uçurulması tarihe geçmiş bir olay ve anıtın yıkılacağı bilindiğinden, bu olayın filme alınmasına karar verilmiş. Bu iş için Viyana'da bulunan bir firmayla anlaşılmış, ancak milli hassasiyetler dolayısıyla bu işlemin yabancı bir şirket tarafından yapılması uygun görülmemiş. Orduda görevli, daha önce de sinema işlerinde çalışmış Fuat adındaki genç yedek subay, sonraları Uzkınay soyadını alarak bu önemli olayı kaydederek, ilk aktüel sinemacımız olarak tarihe geçmiş. Ne yazık ki, tarihi belge niteliğindeki bu film elimizde bulunmuyor.
Halit Ziya Uşaklıgil isim babası
Türk edebiyatının büyük ismi Halit Ziya Uşaklıgil, 1866'da İstanbul'da dünyaya gelir, ancak çocukluğu İzmir'de geçer. İstanbul'a dönünce bir süre Büyükada'da oturduktan sonra dostlarının tavsiyesiyle Yeşilköy'e yerleşir ve ömrünün sonuna kadar buradan ayrılmaz. Anılarına yer verdiği
40 Yıl isimli kitabının büyük kısmını burada yazar. Uşaklıgil, Yeşilköy'ün isim babası olarak bilinir. Türkçe olmayan yerleşim adlarının değiştirildiği 1920'li yıllarda, Atatürk'ün beldeye yapmış olduğu bir ziyarette beldeye yeşillikler içinde olmasına atfen 'Yeşilköy' adının verilmesini önerir. Önerisi kabul görür ve o tarihten sonra bu eski balıkçı köyü, Yeşilköy adıyla anılmaya başlanır.