Pek çok kişi annesinden veya büyüklerinden şu sözü duymuştur: "Aman yavrum dur kıracaksın!" İşte bu sözü kendine ilke edinen teknoloji mağazaları, kullanımı biraz da uzmanlık gerektiren ürünlerini müşterilerden koruma altına almıştı. Zaman zaman cesur örnekler çıksa da pek yaygınlık kazanmamıştı. Oysa Apple, deneyim teknoloji mağazalarını, ürünleri gibi farklı tasarımla tam anlamıyla bir deneyim merkezine dönüştürüyor. Türkiye'nin ilk Apple Store'u İstanbul'da açmaya hazırlanan şirket, bizi önce yeni açılan Berlin mağazasına, ardından da Silikon Vadisi'ndeki Palo Alto mağazasında özel bir etkinliğe davet etti. Biz de bu ziyaretlerde Apple Store'un şifresini çözmeye çalıştık.
SENİN BENİM GİBİ İNSAN
Tüm Apple Store mağazaları benzer malzemelerden oluşuyor. Binaların dış kısmı yerel mimariye sahip olsa bile, aydınlık yüksek tavanlar, ahşap masalar, cam paneller ve sürekli açık kapılar standart. Ve işini tutkuyla yapan çalışanlar... Durum böyle olunca bir şeyler satın almayı düşünmeyenler bile korkmadan mağazaya giriyor; e-postalarına bakıyor, ürünlerde müzik dinliyor... Mağaza insanların buluşma noktasına dönüşüyor. Çünkü bu mağazalarda vakit geçirmek zor değil. Hatta birçok kişi hiç aklında yokken kendini alışveriş yaparken buluyor. Apple mağazalarında çalışanlar; kadın-erkek, yaşlı-genç, kilolu-zayıf, siyah-sarı veya beyaz tenli, müzik ve film tutkunu gibi müşterilerin genelini yansıtan farklı profillerden oluşuyor.
İLİŞKİMİZİ NASIL ONARALIM?
Ben özellikle yaşlı insanları bu mağazalarda gözledim. Yaşlılar kendi yaşlarında bir satıcıdan hizmet alınca, ben bunu başaramam, duygusunu çabuk yeniyor. Yani neredeyse yediden 70'e klişesi Apple Store'larda pratiğe dökülüyor. Elbette her şey güllük gülüstanlık değil. Teknolojinin sorunsuz olması olanaksız. Apple Store yetkilileri müşterinin sorunlarına, "İlişkimizi nasıl onarabiliriz!" diye yaklaşıldığını belirtiyor. Çalışan önce sorunu doğru algılamaya çalışıyor sonra kendi çözebilececeği bir sorunsa yanıt veriyor ya da konunun uzmanına yönlendiriyor.
ETKİNLİK VE EĞİTİM MERKEZİ
Apple, mağazalarını eğitim ve etkinlik için de kullanıyor. Bazı mağazalar büyük hacimleri ile kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yaparken, her mağazada tüm müşterilere eğitim ve kurulum desteği veriliyor. Mağazalardaki müzik ve film meraklısı, konunun uzmanı bir satış temsilcisi size en uygun çözümü, o mağazada bulunmasa bile, dakikalarca anlatıyor. Eğer tek başınıza veya arkadaşlarınızla eğitim desteği isterseniz, internetten uygun bir saate randevu alabiliyorsunuz. Ya da mevcut programdaki etkinliklere katılabiliyorsunuz.
HER NOKTADA İTİBAR YÖNETİMİ
Her marka Apple tasarım ve teknolojisiyle kendini kıyaslıyor. Ancak farkın açık ara önde olduğu iki yer var Apple Store ve App Store. İtibar yönetimini, ürünün tasarımından teknolojisine, kutulanmasından mağazalara kadar her aşamada kontrol eden Apple, 407 mağaza ile müşterilerine doğrudan ulaşıyor. Aslında, çok değil, 2000'li yılların başına kadar "herkes uzman olduğu işi yapsın" deniyordu. Ancak Apple bu mantığa taban tabana zıt görünen bir iş modeli deniyor. Dağıtıcı değil ama 92 ülkede 407 mağazası var. Apple lojistik şirketi değil ancak lojistik firmalarının nasıl çalıştığını bilerek; tedarik zincirindeki hammaddeden, kutulanmış ürün dağıtımına kadar her noktada en hızlı, en ucuz ve en güvenli dağıtım zincirini kullanıyor. Tedarik zinciri ve dağıtımda öyle sözleşmeler yapıyor ki, 'Patron daima haklıdır,' diyorsunuz. En iyisi siz, Apple'ın nasıl farklı çalıştığını sözleşme yapan distribütörlere, iPhone satışını yapan üç operatöre sorun.