İş
dünyasını yakından takip edenler bilir; Murat Akdoğan, bir mühendis olarak işe başladığı Baymak'ta büyük bir başarıya imza atmış, şirketi batmaktan kurtarmış, hatta ayağa kaldırdığı şirketin, İngiliz Baxi Group ile, iki büyük ortağından biri haline gelmişti. Akdoğan, Baymak'ta 26 yıl geçirdi. Fakat herkes Akdoğan'ı Baymak'sız, Baymak'ı Akdoğan'sız düşünemezken, o çok küçük yaşta kendine verdiği bir sözü hatırlayarak başka bir sektöre, sağlığa yöneldi. Murat Akdoğan, "Ben Yakacık'ta, yetiştirme yurdunda 13 yıl geçirdim. Babam öğretmendi. Yetiştirme yurdundaki çocuklarla, her şeyi paylaştık. Babam onların hayatlarını garantiye almak için çok uğraşırdı. Yatılı okula gitsinler isterdi. Çünkü 18 yaşından sonra yetiştirme yurdunda kalamazdı o çocuklar. Babam bir gün 18 yaşında yurdu terk etmek zorunda kalan bir öğrencisinin dramına şahit olunca 'Daha fazla dayanamayacağım,' dedi. Ben de o gün kendime bir söz verdim. 'Gelecekte bu çocuklar için bir şeyler yapacağım' dedim."
POZİTİF AYRIMCILIK
Akdoğan 18 yaşına gelen çocukların yurttan ayrılmasının sıkıntı yarattığını vurguluyor ve "Biz de bu noktada devreye girmeye karar verdik," diyor. Estethica Hastaneleri de böyle ortaya çıkmış. Akdoğan "İlk önce İncirli'deki hastaneyi modelledik, estetik alanına yöneldik. Üç hastaneyi de bu branş üzerine kurduk. Şimdi de Kızıltoprak'ta 180 yataklı genel bir hastane kuruyoruz." İşadamının bu hastanelere yatırım yapmasının nedeni ise yetiştirme yurdundaki çocukların eğitilmesi için kaynak sağlamak. Akdoğan'ın şimdiki projesi de eğitim üzerine; Merter'de bir üniversite açmayı planlıyor. Üstelik bu üniversite tamamen sağlık üzerine eğitim verecek. "Üniversitede işletme bölümü de olacak, fakat bu bölümde bir hastanenin nasıl yönetileceğini öğreteceğiz. Aynı şekilde mühendislik fakültesi de sağlık sektörü üzerine eğitim yapacak," diye anlatıyor yeni projesini Akdoğan. Akdoğan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüş, üniversiteye girecek burslu öğrencilerin tümünü yetiştirme yurtlarından almak istediğini söylemiş: "Başbakan Erdoğan ile konuştum, ayrımcılık istedim. Eğer bu ayrımcılık yapılmazsa kaynaklarımızı çocukları sınava hazırlamakla harcayacağımızı anlattım. 'Yasal düzenleme yapmak gerekir, YÖK Başkanı ile konuş' dedi. Konuştum da. Umarım YÖK de harekete geçecektir." Akdoğan'ın üniversite projesini hayata geçirdikten bir sonraki adımı eğittiği çocukları istihdam etmek olacak.
SAĞLIK SEKTÖRÜ HIZLI GELİŞİYOR
Murat Akdoğan sağlık sektörünün geleceğinden umutlu. Özellikle sağlık turizminde 100 milyar dolarlık bir pazar payı olduğunun altını çiziyor. "Türkiye bu pastanın sadece yüzde 1'ini alabiliyor," diyen Akdoğan, devletin bu noktada liderlik yaptığını da söylüyor. İşadamı sözlerine şöyle devam ediyor: "Sağlık turizminden kazanılan miktarı 1 milyar dolardan 3 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye 500-600 milyonluk bir nüfusun tam ortasında. Biz de bunun nimetlerinden yararlanmak istiyoruz. Pazarlama departmanı kurduk, büyütüyoruz. Şu an altı dil konuşuluyor. Birkaç dille daha takviye edeceğiz." En büyük müşteri grubunun Avrupa'dan geldiğini belirten ve bu grubu hedefleyen Akdoğan "Özellikle İngiltere ve Almanya'dan yoğun ilgi var. Ülkemizi ziyaret eden turistler adam başı 600-700 dolar arası döviz bırakıyor. Sağlık turizminde bu 6-10 bin dolar arasına çıkıyor. Ciddi bir ciro yakalanabilir," diyor.
BAŞKANLIĞI İSTİYORUM
Koyu bir Beşiktaş taraftarı da olan Akdoğan, haziran ayının hemen başında yapılan seçimlerde Beşiktaş'ın yönetim kuruluna, başkan adayı Serdal Adalı'nın listesinden aday olmuştu. Seçimi Fikret Orman kazandı. Akdoğan, "Bir daha Beşiktaş'la ilgilenirsem hedefim başkanlık olur. İlk önce kendi işlerimi bitireceğim ki sıra Beşiktaş'a gelsin, diyor. Akdoğan, Serdal Adalı hakkında ise "Şikeye inanmadım. İnansam Adalı'nın yanında olmazdım. Yüzde yüz bilemem tabii ki. Ben, Beşiktaş'ın kurunun yanında yaş olarak yandığını düşünüyorum," diyor. Akdoğan'ın Beşiktaş ile ilgili hayali ise kulübü hakettiği 'halkın takımı' mertebesine yükseltebilmek. "Beşiktaş, kongre üyesi sayısında 100 bini bulursa gerçekten halkın takımı olur," diyor.