Damarların
içinde akan kanın damar duvarlarının üzerinde yaptığı basınca kan basıncı (tansiyon), bunun normal değerinden yüksek olmasına da hipertansiyon denir. Kan basıncının sürekli yüksek olması, kalp ve damarların yorulmasına, devamında da kalp krizi ve felç gibi hastalıklara sebep olur. Yaşam şeklimizde yapacağımız değişiklik, tansiyonu düşürmeye yardımcı olur. Ülkemizde 65 yaşın üstündeki dört kişiden biri, yüksek tansiyon hastası. Yaşla birlikte görülme sıklığı artan yüksek tansiyonun, erken yaşlarda da rastlanma oranı yükseldi. 18-30 yaş grubunun yüzde 11.8'inde yüksek tansiyon görülüyor. Yüksek tansiyon hastalığından tedavi görenlerin ancak yüzde 20'sinde tansiyon kontrol altına alınabilir. Erkeklerde daha sık görülmekle birlikte araştırmalarda kadın hastalarda tedaviye pozitif tepkinin daha az verildiği görülüyor. Sigara, aşırı alkol kullanımı, kilo, hareketsiz yaşam tarzı, hipertansiyon ihtimalini yükseltir.
GİZLİ TUZA DİKKAT!
Hipertansiyondan korunmak aslında zor değil. Nedenlerini hayatımızda pozitife çevirdiğimiz zaman büyük ölçüde korunmamızı sağlarız. Tuz ve stres, hipertansiyonun sinsi kaynaklarıdır. Türkler suyu nasıl sevmiyor ise tuz tüketimini de bir o kadar seviyor. Araştırmalara göre günde 18 gram tuz tüketiyoruz; halbuki bu oran, önerilen 6 gram tuzun üç katı. Günlük ihtiyacın yüzde 85'ini hazır gıdalardan alıyoruz. Bu durumda ilk olarak yemek masasına getirilen tuzluklardan vazgeçmeliyiz. Farkına varmadan tükettiğimiz, ancak lakerda, soya, turşu, salça, şarküteri ürünleri, balzamik, ketçap ve yemek sosları gizli tuz kaynaklarıdır. Yüksek tansiyonunuz varsa, bu besinlere dikkat edin. Stresin de hipertansiyon riskini artırması ve tanılanmış hastalarda tetikleyici olarak görülmesi, en korkutucu gerçek. Çünkü kişilerin hayatlarında en zor değiştirebildikleri, stresten kaçmaktır. Psikiyatrik çalışmalarda yüksek tansiyon, çözülmemiş duygu, konu ve durumları sembolize eder. Tansiyonumuz, affedilmeyen ve bırakılamayan geçmişin, duygu ve düşünce sisteminde yarattığı etki nedeniyle yükselmektedir.
Sırrımız
Tansiyon şikayetiyle acil servise gelenlerin yarısına sarımsak verilip yarısına verilmeden izlendiğinde, tansiyon göstergelerinde bir fark olmadığı görülmüş. Sarımsağın tansiyonu düşürmede pozitif bir etki göstermediği anlaşılmış. Tansiyonu yükselenler, sarımsak yerine limonlu su içerek düşmesine yardımcı olabilir. Balık yağı, kalsiyum, magnezyum ve potasyum takviyeleri, tansiyonu kontrol altında tutabilir. Güneş ışınları vücutta D vitamini seviyesini değiştirir ve sertleşen damarları gevşetir. Bu da sağlıklı bir kan basıncı seviyesi yaratır.