Bizde daha ziyade Karadenizliler'in milli sebzesi olarak bilinse de karalahana New York'u fethediyor, hatta etti bile... İngilizce adıyla 'kale' şu sıralar milyonluk metropolün en trendy yiyeceği. Evde, restoranda, partilerde, büroda, televizyon izlerken atıştırmalık olarak, hazır paketlenmiş cips şeklinde, marketlerde, kafede çayın yanında, ekmek arasında...
New York Times ve
New York Magazine gibi yayın organları, bu mütevazı sebzenin beş yıl kadar önce pek çok mekanın menüsüne girdiğini, ancak düşük kalorili, glutensiz, anti-toksik, vejetaryen ve vegan beslenme tarzının gözde olduğu bu günlerde adeta bir karalahana çılgınlığının yaşandığını belirtiyor. Tabii hal böyle olunca, karalahana üzerine kitaplar basıldı, bloglar da açıldı... Peki, bizde de çorbası, sarması, diblesi yapılan, karalahananın özelliği nedir? Eski Romalılar, karalahananın yılan ısırıklarına karşı etkili olduğunu düşünürdü, Antik Yunan'da akşamdan kalmalığın çaresi olarak görülürdü. Porsiyon başı sadece 33 kalori içeriyor. Kalsiyum, demir, magnezyum, folik asit açısından zengin. A, C, E, B2 ve K vitaminlerini de unutmamak gerek. Antioksidan ve antienflamatuvar. Kolesterolü düşürüyor, kalp-damar sistemini güçlendiriyor. Ayrıca kanserle savaşta etkili olduğu iddia ediliyor.
İçmelik karalahana
Karalahanayla ilgili bir de kolay tarif verelim: Karalahana smoothie. Dört bardak hazırlamak için ihtiyacınız, 120 gram karalahana, 300 gram portakal, 250 gram elma, bir yemek kaşığı hindistancevizi veya ayçiçeği yağı ve 300 gram su... Yıkayıp saplarını ayırdığınız karalahanayı küçük küçük kesin. Aynı işlemi portakal ve elmalara da uygulayın. Bu malzemeleri, su ve yağ ile birlikte blendırdan geçirin. Hepsi bu kadar!