Profesyonel basketbol hayatını dört sene önce bırakan ve artık bir televizyon yüzü olan İbrahim Kutluay konu özel hayatına gelince çok çekingen davranıyor. "Benim şuyum var, buyum var diye göstermekten utanıyorum" diyen Kutluay bu yüzden Cumartesi SABAH'a gardırobu yerine en çok alışveriş yaptığı marka olan Brunello Cuccinelli'nin mağazasında poz verdi.
- Bu sezon gardırobunuza ne eklediniz?
- Bolca yelek ve pantolon aldım. Ben hep dar giyinirim, pantolonlarımda da kısa paça kullanmayı seviyorum. Bu yüzden kıyafetlerimin şekli çok değişmedi.
- O zaman marka tercihleriniz de çok belirgindir. Nerelerden giyinirsiniz?
- Brunello Cuccinelli'den çok alışveriş yapıyorum. Hem tarzı hem de kalitesi çok hoşuma gidiyor. Aslına bakarsanız neredeyse gardırobumun büyük bölümü oradan. Bir de Armani'yi seviyorum.
- Söylediğiniz marka fazlasıyla klasik ve koleksiyonlarında oturaklı renkler kullanıyor. Sizin gardırobunuza da koyu renkler mi hakim?
- Toprak tonlarını seviyorum. Pastel renkler, gri, vizon, lacivert, bordo çok kullanıyorum.
- Trendleri takip eder misiniz?
- Uzun süre kullanabileceğim, klasik kıyafetlerin peşinden gidiyorum.
- Uzun boylu olmak sizin için dezavantaja mı dönüşüyor?
- Boyum 1.97. Ayakkabıda da 46 numara giyiyorum. Aslında istediğimi buluyorum çünkü öyle çok uçuk kıyafetler aramadığım için çok sorun yaşamıyorum.
SPOR ÇOK ÖNEMLİ
- Beğenip de alamadığınız, aklınızda kalan kıyafetler olabiliyor mu?
- Zaman zaman oluyor. Öyle durumlarda da yurtdışından bakıyorum o modele. Orada çoğu zaman bana uygun bedenini yapmış oluyorlar. Pantolonum, takım elbisem, ceketim 52 beden. Genelde giydiklerim olur bana.
- Kılık kıyafete çok para harcar mısınız? Her sezon kendinize birşeyler alır mısınız?
- Zamanım oldukça bakıyorum, beğeniyorum, alıyorum. Kılık kıyafete önem veririm ama çok da uzun zaman harcamam.
- Çok kıyafetiniz var mı?
- Var. Kıyıp da veremediğim çok kıyafetim var. Bir sezonda tüm gardırobumu değiştirmem çünkü aslında benim beğenilerim sezondan sezona değişmiyor. Çok klasik değil ama klasiğe yakın giyindiğim için aldığım bir kıyafeti uzun yıllar giyebiliyorum.
- 'İyi giyinirim' gibi bir iddianız var mı?
- İddiam yok ama iyi giyinmeye çalışırım. Ben şuna inanıyorum; fiziğin güzelse ne giysen yakışır.
- Vücudunuzu iyi tutmak için ne yapıyorsunuz?
- Haftanın en az altı günü, iki saat fitness yapıyorum, koşuyorum. Spor yapmadığım gün ruhen kendimi iyi hissetmiyorum. Uzun süre spor yapmasam herhalde psikolojik tedavi görürüm.
Evlendiğim günden beri alyans takmıyorum
- Erkeklerin nasıl göründüğü sizin için önemli midir?
- Güzel giyinmek, şık olmak önemli.
- Bakım konusunda nasılsınız? Cildinize, saçınıza bakar mısınız? Krem kullanır mısınız?
- Saçlarım için Yıldırım'a gidiyorum. Bakım konusunda ise 'Bakımlıyım' diyemem. Bakımdan ziyade temiz olmaya çalışıyorum. Zaten televizyon işi yaptığım için bakımlı olmak zorundayım.
- Aksesuvarla aranız nasıl?
- Hiç sevmem, sadece saat seviyorum. Zaten saatin haricinde hiçbir şey takamam. Evlilik yüzüğümü bile evlendiğim günden itibaren hiç takamadım.
İyi ki hergün takım giymiyorum
- Sizi profesyonel sporcu olarak tanıdık, şimdi başka işler içindesiniz. Bu durum gardırobunuzda değişime yol açtı mı?
- Toplantılarımın dışında takım elbise giymek zorunda değilim. Toplantı olmadığı zaman daha spor şık, maçlara ise blazer ceket pantolon giyiyorum.
- Hayatınızın büyük bölümünde profesyonel sporcuydunuz, hep eşofmanla dolaşmaktan sıkılmış mıydınız?
- Biliyor musunuz ben hiç eşofmanla dolaşmadım. Kamplar haricinde antrenmanlara giderken bile normal kıyafetlerimi giyerdim, işim bitince yine eşofmanlarımı çıkarırdım. Eşofmanla değil spor kıyafetlerle gezdim hep.