Prestijin, asaletin, zarafet ve lüksün simgesi Rolls Royce, Türk zenginlerinin de gözde otomobillerinden... Hatta Türkler Rolls Royce'a o kadar çok ilgi gösteriyor ki; Türkiye artık Amerika, Çin ve Arap ülkelerinden sonra Rolls Royce'un radarına girmeyi başardı. Markanın yetkilileri, Türkiye'nin ekonomik olarak zenginleşmesi ve Türk işadamlarının gelir düzeyinin yükselmesi sonucu, daha şimdiden Türkiye'den 2014 için çok sayıda talep aldıklarını söylüyor. Biz de, Türkler'in bu kadar ilgisini çeken bu markayı yerinde görmek istedik ve Londra'ya iki saat uzaklıktaki Goodwood'da bulunan fabrikasını gezdik. Geniş bir arazi üzerine kurulu olan fabrika, hiç durmadan işleyen bir arı peteği gibi. Çalışanlar, çoğu özel sipariş olan araçları kusursuz hale getirmek için çalışıyor. Fabrikanın girişinde burada üretilip müşteriye teslim edilmiş ilk Rolls Royce Phantom duruyor. Sahibi otomobili, sergilenmesi için bir süreliğine fabrikaya vermiş.
RUJUNUN RENGİNDE ARAÇ SİPARİŞ ETTİ
Rolls Royce'ların kasasını ve motorunu hiçbir şekilde değiştiremiyorsunuz ama boyası, derisi ve ahşabında yapacağınız değişikliklerle size özel hale getirebiliyorsunuz. Örneğin Paris'ten ünlü bir moda tasarımcısı, Rolls Royce'un satış ofisine gitmiyor bile. Sadece en beğendiği Chanel rujunu gönderiyor ve aracını o renkte istiyor. Amerikalı bir milyarder ise her sene farklı bir renkte Phantom alıyor, toplamda 140 arabası var. Her sene, aldığı Phantom'la aynı renkte bir tişört giyiyor ve aşağı yukarı her sene o tişörtten fabrikaya bir adet gönderiyor. Ayrıca her sene dört Rolls Royce'unu açık artırmayla satışa çıkarıyor ve aldığı parayı sosyal sorumluluk projelerine harcıyor. Tüm Rolls Royce'larda boğa derisi kullanılıyor. Deriler, kuzey İngiltere'de tamamen organik, iki-üç yaşındaki hayvanlardan elde ediliyor. Bir Phantom'da 11 tane boğanın derisi kullanılıyor. Deriler, organik et üreten bir çiftlikten atık olarak alınıyor. Araçlar sahiplerine VIP odalarda teslim ediliyor. Uzun yoldan gelenler için burada soyunma odaları ve banyo bile bulunuyor. Rolls Royce yetkilileri, "Bizim rekabetimiz başka otomobillerle değil, mücevher ve saatlerle. Bizim müşterilerimiz araba almıyor, kendini ödüllendirmek için geliyorlar" diyor. Rolls Royce yetkilileri prensip gereği, müşterileri hakkında konuşmuyor. Ama bazı müşterileri bu konuda onlara izin verip isimlerini zikredebileceklerini söylüyor. Bunlardan biri de Mr. Bean serisinin ünlü başrol oyuncusu Rowan Atkinson. Bir Phantom Rolls Royce sahibi olan Atkinson, serinin bir filminde de Rolls Royce'un 'coupe' araçlarından birini kullanmış. Fredy Mercury, Tom Jones, Charlie Chaplin, Lenin ve Stalin de Rolls Royce kullanmış isimler. Seneye 110. yılını kutlayacak olan Rolls Royce'un kullanıcılarının yüzde 10'unu kadınlar oluşturuyor. Bir diğer dikkat çektikleri konu ise Avrupa'da Rolls Royce sahiplerinin yüzde 80-90'ının, özel şoförleri olmasına rağmen otomobilini kendisinin kullanması... 1911 yılından beri bütün Rolls Royce otomobillerin ön grilinde uçan kadın arması kullanılıyor. İki yıl önce Hollywood'da, Charles Rolls tarafından tasarlanan bu figür için, sembolize ettiği değerleri ve duyguları anlatan bir film çekilmesine karar verilmiş. Fabrika gezimiz sırasında, 1970'lerde Rolls Royce'un neredeyse iflas noktasına geldiğini öğreniyoruz. Bunun nedeni de havacılık sektöründeki bir projesinde maliyet hesaplamasının yanlış yapılmış olması. Bu olaydan dolayı çok zor duruma düşen marka, İngiltere hükümetinin finansal desteğiyle düştüğü girdaptan kurtulabiliyor. Ama bunun karşılığında hükümetin talebiyle; havacılık alanındaki çalışmalarıyla otomobil alanındaki çalışmalarını iki ayrı firma olarak devam ettirebiliyor. Havacılık için Rolls Royce PLC., otomobiller içinse Rolls Royce Motor ortaya çıkıyor. Rolls Royce yetkilileri, kendileri için çok miktarda otomobil satmaktan çok, mükemmellik ve kişiye özel üretim yapabilmenin önemli olduğunu söylüyor. O anlamda özgün, şahsa özel tasarım araçlarından bir tane satmayı, banttan çıkan iki tane araç satmaya tercih ediyorlar.
TÜRKİYE'DEN UMUTLULAR
En büyük pazarları Amerika'dan sonra sırasıyla Çin, İngiltere, Rusya ve Almanya'da iyi bir satış rakamı yakaladıklarını anlatıyorlar. Türkiye'yle distribütörlük anlaşmaları daha çok yeni olduğu için, henüz ellerinde resmi bir rakam yok ama Türkiye için bir büyüme beklentisi içindeler. Rolls Royce, yeni bir pazara girmek için aceleci davranmıyor. Onlar için önemli olan, o pazarın sürdürülebilirliği ve o pazarda doğru iş ortağını bulabilmek. Türkiye'deki distribütörleri Artuğ Aysal'ın da ortaklık kurmak için doğru bir insan olduğunu ifade ediyorlar: "Biz bir ülkeye girmeden önce birçok kişiyle görüşüyoruz, bilgi topluyoruz, değerlendirmemizi yapıyoruz. Türkiye ekonomisi de uzun vadede gelişmekte olan bir ekonomi."
KİŞİSELLEŞTİRMEDE SINIR TANIMIYORLAR!
Goodwood'daki fabrikada en çok, özel sipariş üzerine yapılan araçlar dikkat çekiyor. Yapımı süren bantlardaki bütün araçların sahipleri belli. ABD Teksas, Çin, Hong Kong, Ortadoğu, Katar petrol kralları vs. Altına yeni bir Rolls Royce çekmek isteyen ya da ilk Rolls Royce'unun kusursuz olmasını isteyenler otomobillerini, belli kurallar çerçevesinde istedikleri gibi kişiselleştirebiliyor. Örneğin aracın rengini, 44 bin farklı renk arasından seçebiliyorlar. Kişiselleştirmede öyle bir noktaya gidiyorlar ki, 44 bin renkten oluşan palette istediği gibi bir ton bulamayanlar için yeni tonlar bile geliştiriyorlar. Örneğin Ortadoğu'dan gelen bir müşteri, bu paletteki altın tonlarının hiçbirini beğenmemiş ve boya departmanındaki mühendisler çalışarak, onun istediği altın rengi tonunu yakalayabilmek için formül geliştirmiş. Altın tonundaki boyanın her bir litresinde 13 gram altın tozu kullanılıyor ve araç için toplam 33 litre boya gidiyor.
EĞLENCELİ BİR HİKAYE
New York'ta bir bankanın önünde duran son model Rolls Royce otomobilden inen adam, bankaya girdi ve önüne çıkan ilk görevliye, bireysel kredi için başvuruda bulunmak istediğini söyledi. Görevli onu, müşteri temsilcisine götürdü. Adam, çok acele bir iş için Avrupa'ya gitmek zorunda olduğunu ve bir hafta vadeli 5 bin dolar krediye gereksinim duyduğunu söyledi. Müşteri temsilcisi kısa bir araştırma yaptıktan sonra "Ticari ve mali sicilinizi inceledik. Bu krediyi almanız için bir engel yok. Fakat bankamızla daha önce hiç çalışmamışsınız. Bu nedenle, krediyi verebilmemiz için sizden bir teminat almak zorundayız" dedi. Adam cebinden Rolls Royce'un anahtarını çıkardı, müşteri temsilcisine uzattı: "Uçağa yetişeceğim, kapıdaki Rolls Royce'umu teminat olarak alabilirsiniz." Kredi işlemleri tamamlandı. Rolls Royce'u bankanın garajına çektiler, adama da krediyi verdiler. Müşteri temsilcisi, kişisel merakını gidermek için özel bir araştırma yaptı ve bu yeni müşterinin çok önemli bir işadamı ve büyük bir servet sahibi olduğunu öğrendi. Bir hafta sonra adam gelip borcunun anaparası 5 bin dolarla, bir haftalık faizi olan 9.5 doları ödedi. Müşteri temsilcisi sordu: "Önemli bir işadamı olduğunuzu öğrendim. Lütfen söyler misiniz, sizin için çok küçük bir miktar olan krediye neden ihtiyaç duydunuz?" Adam gülümsedi: "Siz lütfen söyler misiniz, böyle lüks bir otomobili, New York'ta hangi garaja, bir hafta boyunca 9.5 dolara bırakabilirsiniz?"
KONSOLOSLUKTA DAVET
Royal Motors; Rolls-Royce Motor Cars'ın Türkiye'deki resmi satış noktası oldu. Türkiye'deki özel showroom 2014 yılı başında Kuruçeşme'de açılacak. Bunun öncesinde Royal Motors, kasım ayında İstanbul'daki İngiliz Başkonsolosluğu'nda verilen bir davetle açılışını kutladı. Etkinlikte, bugüne kadar üretilmiş en güçlü Rolls Royce olan Wraith modeli tanıtıldı. İstanbul'daki İngiliz Başkonsolos Yardımcısı Sayed Shah açılışta şunları söyledi: "İngiltere'nin en prestijli markalarından birinin Türkiye'ye gelişinden ve İngiltere Baskonsolosluğu olarak bu özel birlikteliğin kutlandığı davette ev sahipliği yapmaktan çok mutluyuz." Rolls Royce Genel Müdürü Grant Wilson'ın da bir konuşma yaptığı davette, Türkiye'deki tek satış noktası olan Rolls-Royce Motor Cars İstanbul'un sahibi Artuğ Aysal da şunları söyledi: "Rolls Royce'un Türkiye'de böylesine harika ve seçkin bir mekanda kutlanması olağanüstü bir deneyim."