Yılbaşından
bu yana İngiltere'nin gündemini en çok meşgul eden konuların başında Bulgar ve Rumen göçmenler geliyor. Bunun nedeni, 1 Ocak itibariyle Bulgaristan ve Romanya vatandaşlarına Avrupa genelinde bir kısıtlama olmadan tanınan serbest dolaşım hakkı. Bulgarlar ve Rumenler 2007 yılında, Bulgaristan ve Romanya'nın AB'ye katılmasıyla İngiltere dahil olmak üzere bütün Avrupa ülkelerinde seyahat etme ve çalışma hakkı kazanmışlardı. Ancak çalışma konusunda diğer AB ülkesi vatandaşlarıyla eşit haklara sahip değillerdi. Bu yüzden 2007'den bu yana Bulgar ve Rumen vatandaşlar çalışma belgesi alma koşuluyla İngiltere'de düşük vasıflı işlerde çalışabildi. Fakat 1 Ocak'tan itibaren Bulgar ve Rumenlere, çalışma ve sosyal yardım alma konusunda uygulanan bütün kısıtlamalar kalktı. Avrupa'nın en yoksullarından olan bu iki ülkenin vatandaşlarının üzerindeki bu kısıtlamanın kalkması, İngiltere'de ülkeye gelen göçmen sayısında ciddi bir artış olacağı paniği yarattı. Bazıları Bulgar ve Rumen vatandaşlara tanınan hakların, ekonomik kriz yaşayan İngiltere'yi daha da olumsuz etkileyeceğini ve İngilizler'in iş imkanlarını kısıtlayacağını düşünüyor. Bu endişelerden dolayı Muhafazakar Parti üyeleri, İngiltere Başbakanı David Cameron'a mektup yazarak, Bulgar ve Rumen göçmenler üzerindeki kısıtlamaların devam etmesini talep etti. Cameron ise hükümetin, göçmenlerin İngiltere'ye sadece sosyal yardım almak için gelmediklerinden emin olmak istediklerini ve göçmen kurallarında yapacakları değişiklikler ile İngiltere'yi göçmenler için daha az çekici bir ülke haline getireceklerini belirtti. Yeni kurallara göre, İngiltere'ye gelen bütün Avrupalı göçmenler işsizlik ödeneği almak için üç ay beklemek zorunda. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, göçmen kurallarının katılaşmasının İngiltere'nin imajına zarar vereceğini söylerken, Romanya Dışişleri Bakanlığı ise endişe edildiği gibi bir Rumen işgali olmayacağını açıkladı. Ruman ve Bulgar vatandaşlar ise İngiltere'ye sadece çalışmak için geldiklerini, sonra yine kendi ülkelerine dönmek istediklerini söylüyor.