Şu ünlü "Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır" deyişi, İtalyanca'da da var: Dietro ogni uomo di successo c'e una donna. İtalya'da kadınlar arasında "Her başarılı kadının ardında yine kendisi vardır" diyenler çoğunlukta... Komedyen Groucho Marx ise Her Başarılı Erkeğin Arkasında Bir Kadın Vardır, Karısı adlı bir kitap da yazdı. İtalya'da çıkan
Vanity Fair dergisinde, Entegrasyon Bakanı Cecile Kashetu Kyenge ile yapılan röportajı okuyunca, aklıma bu söz geldi. Herhalde hiçbir kadın başarısının bedelini bu kadar ağır biçimde ödememiştir. Kyenge, İtalya'ya, Kongo'nun Katanga vilayetinin Kambove köyünden gelir. Evlerde bakıcılığın yanı sıra tıp eğitimi alıp, göz doktoru olur, evlenip iki çocuk büyütür. Üstüne sosyal alanda göçmenler için çalışıp siyasete girince de son Letta hükümetinde entegrasyon bakanı oldu. İtalya'nın ilk siyahi bakanı olan bu kadının başına ise gelmedik kalmadı. Kuzey Ligi Partisi'nden, senato başkan yardımcısı, münasebetsiz Roberto Calderoli ona "Orangutan" dedi. İtalya'da doğan yabancı çocuklara vatandaşlık hakkı isteyince, vatana ihanetten suçlanmadığı kaldı.
Oggi Magazin dergisinden bir muhabir de Kongo'ya gitti, babasını, kabilesini buldu, adama bir vudu dansı yaptırmadıkları kaldı. Baba da elinde mızrağı, başında püskülleri, dört eşi, 39 çocuğuyla onlara poz vermiş. "Acaba Kyenge, İtalya'ya bu babadan kaçmış olmasın?" diye düşünmedim değil. Peki ya kocası, o başarılı kadının yanındaki erkek? Tam bir yeni yıl hediyesi yapıp, hem de sağ bir gazete olan
Libero'ya "Cecile'in organizasyon kapasitesi yoktur" dedi. Ona da "Pes artık" dedim. Belli ki doktorluk, kariyer, iki çocuk, siyaset derken, Kyenge evde eşine börek açmamış.