Bekar gelip evli gidiyorlar. Sessizce ve kimseye duyurmadan. Aralarında ülkelerinin en zengin işadamlarının çocukları da var, jet sosyetenin ünlü isimleri ya da prensler de... Hintlisi, İranlısı, Rusu, Pakistanlısı, Suudisi, Yunanı... Yedi milletten genç, hayatlarının en unutulmaz gecesini yaşamak, aileleriyle çılgınca eğlenmek için hep İstanbul'u seçiyor. Düğünlerini düzenleyen organizasyon firmalarına basına duyurulmayacağına dair sözleşme imzalattıkları için pek çoğu sessizce gelip gidiyor ama üç gün üç gece süren bu gösterişli düğünler hiç de öyle sessiz yaşanmıyor. Beklentiler kültürden kültüre değişiyor ve geleneklerinin bir parçasını düğünlerde yaşatmak istiyorlar; bazıları salona çadır kurduruyor bazıları düğünün ortasında sembolik filin bile bulunmasını istiyor. Peki ama niye düğün için başka ülkelerden gelip İstanbul'u seçiyorlar? İstekleri neler? İstanbul'da düğün organizasyonu denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan,
Düğünler ve İstanbul adlı bir de kitabı olan K&M Events'ın kurucusu Meltem Bayazıt Tepeler'e göre İstanbul, son yıllarda bir marka şehir olduğu için uluslararası düğünlerin sayısı da arttı. Tabii bir de ABD ve Avrupa'da yaşayan İranlı ya da Araplar, düğün için orta noktada bir şehir seçmek istiyorr. Tepeler ile sohbetimizde öyle hoş detaylar çıktı ki düğünleri izlemek için davetlilerin arasına karışmak isteyeceğinizden eminim.
Ruslar ve Azeriler eğlenceye doyamıyor
"Ruslar'la Azeriler, düğünlerinin sanki Cirque de Soleil gibi bir şova dönüştürülmesini istiyor. Normalde biz düğünlerden önceki haftalarda yorulup, o gece bir köşeye çekilip izleriz. Oysa Ruslar'ın düğünlerinde dinlenmek imkansız. Sanki korkunç hareketli bir sahne kulisini takip ediyoruz. 10-15 orkestrayla sihirbazından hokkabazına kadar geliyor. Ülkelerinin en ünlü sunucularından biri de düğünde neler yaşandığını anons ediyor. Geçen yıl bir düğün için Boney 'M ve Bakkara grupları geldi. Çünkü bir zamanların bu ünlü iki grubu Rusya'da hâlâ çok ünlüymüş. Sofranın havyarlar, şampanyalar, karidesler, somonlarla çok zengin biçimde donatılmasını istiyorlar."
Yunanlar Patrikhane'de dini nikah istiyor
"Yunanlar Patrikhane'ye çok önem veriyor. Özellikle Yunanistan'ın önde gelen bir ailesiyse nikahın patrik hazretleri tarafından kıyılmasını istiyorlar. Eğer patrik nikahı kıyamazsa, akşam yemeğe katılması onlar için çok onur verici. Patrikhane İstanbul'da olduğundan bu şehir onlar için hâlâ çok değerli. Eğlenmeyi çok seviyorlar. Çok kibar, çok rafineler. Bence karakter olarak bize en yakın millet de Yunanlar."
Suudiler geline beste yapıyor
"Suudi Arabistanlılar dini nikahlarını ülkelerinde kıyıp geliyor. Salonda gelinin çok uzun yürümesine önem veriyorlar. Önce damat yürüyor, arkasından da gelin. Gelin için özel şarkılar besteleniyor. Davetler içkisiz oluyor. Çoğunlukla da daha önce içki değmemiş, sıfır kilometre bardak kullanılıyor. Suudiler eğlenmeyi çok seviyor. Son derece sofistike, zarif, şık dekorasyondan hoşlanıyorlar. Çoğunun Londra'da Paris'te ve New York'ta evleri var. Genellikle çok kardeşler ve her biri için farklı bir düğün şehri seçiliyor. Ama İstanbul artık birinci tercihleri çünkü çok iyi zaman geçiriyorlar. Alışveriş yapıyorlar, güzel restoranlara gidiyorlar, istedikleri gibi giyinebiliyorlar. İstanbul'a hayallerindeki düğünü yapabildikleri için çok da özgürler."
En sadeleri Avrupalılar
"En sade düğünler Avrupalılar'ın düğünleri... Şık ve klas şeylerden hoşlanıyorlar ama sakin düğünler istiyorlar. Genellikle 100-150 davetli geliyor. Daha çok tarihi dokuyu öne çıkarmak istiyorlar. Kesinlikle balo salonlarını sevmiyorlar. Bahçede terasta seremoni istiyorlar. Şov değil, samimiyet seviyorlar."
İranlılar ayna seviyor, güvercin uçuruyor
"Son yıllarda İstanbul'da İranlı çiftlerin düğünleri arttı. İranlılar özellikle sahnedeki platformun üstünde bir ayna bulunmasını istiyor. Kafesle de bir güvercin getiriliyor, sonra o güvercin uçuruluyor. Kuran mutlaka bulunuyor. Gelinle damat birbirine bal tattırıyor. Sofrada mutlaka ceviz oluyor."
Hintliler çok canlı
"Hintliler düğünlerinde mutlaka çok büyük bir fil sembolü kullanılmasını istiyor. Özellikle canlı renkleri tercih ediyorlar; turuncu, fosforlu pembeler, bol çiçekler..."
Pakistanlılar'ın kendi seremonileri var
"Geçen yıl iki Pakistanlı düğünü yaptık. Biri Los Angeles'ta, diğeri New York'ta yaşıyordu. Düğünü İstanbul'da yapmalarının en büyük nedeni, Pakistan'dan ABD'ye davetli getirmek zor. Pakistanlılar'ın kendi seremonileri var. Muhakkak çok şık, çok süslü, parlak renkli bir çadır kurduruyorlar. İlk yaptığımda 'Bu kadar rüküş bir şeyi nasıl yapacağım?' diye düşündüm ama bittikten sonra çok beğendim. Gelin ve damat bütün seremoni boyunca o çadırın altında oturuyor, dualar okunuyor. Davetliler onların yanına gelip fotoğraf çektiriyor."