BU ZEVK BAŞKA HİÇBİR ŞEYE BENZEMİYOR
- Siz hep açıklamalarınızda çocuk istemediğinizi söylerdiniz. Fikrinizi ne değiştirdi? Aşk her şeye kadir mi?
- Sevdiğim adam çok çocuk istiyordu. Ondan sonra olmayınca da hafif bir bunalıma girdim. 'Neden olmuyor?' diye düşünmeye başladım. Gidişata bıraktım ve bırakınca oldu. Ama çocuk diye yanan bir insan değildim
- Geçmişe bakıp da 'Keşke daha erken yapsaydım' diye iç geçirdiniz mi peki?
- Sen deli misin ya. Bu zevk başka hiçbir şeye benzemiyor. Çocuk sahibi olmayana da anlatamıyorsun bunu. Çünkü bana anlatamazdın. 'Saçmalamayın, delirmeyin' derdim. Uçakta falan bebek sesine tahammül edemezdim. 'Üff, bebekle uçağa mı binilir, bu ne gürültü' diye söylenirdim. Hosteslere şikayet ettiğim bile oldu. Şimdi arkamda bebek olduğu zaman, dönüyorum arkaya 'Ay kaç aylık, ay kucağıma alayım mı, ay biraz seveyim' diyorum. Hemen onunla alakalı muhabbete başlıyorum ve çıkardığı sesler artık bana gürültü gibi gelmiyor. Enteresan.
- Eşiniz kalabalık aile istediğini söylüyordu... Başka çocuk planı var mı ufukta?
- Eskiden daha katı bakıyordum. 'Yapmam ikinciyi' diyordum. Hamileliğimin dört-beş ayını kötü geçirdim. Ama o kusmalar falan da unutuluyormuş. Arada öyle bir şuursuzluk yapabilirim ve doğurabilirim diyorum. Ama şimdi albüm çıktı onun telaşı var, o yüzden düşünmüyorum.
- Hira ile evdeki yeni yaşam düzeniniz nasıl? Eşiniz size yardımcı oluyor mu?
- Dadısı var başında, onunla yatıyor ama çoğu zaman bizim yanımızda. Zaten gündüzleri benimle. Akşamları Okan normal saatinden daha erken geliyor. Gaz çıkarma ve yıkama onda. Ama bunlar onun için bir keyif. Ben artık akşam dokuz, on olunca uykuya dalıyorum. Arada gözümü açıp bakıyorum onlar baba kız uyuyorlar. Okan'ın göğsünde yatıyor.
- Çok şanslısınız o zaman. Eşiniz bebek bakımında size epey yardımcı.
- (Tahtaya vuruyor) Bak şimdi bunlar yazılıp çizilince nazar değecek Allah korusun.
- Evinizde 'soyu sürmesin büyüsü' bulmuştunuz. İnanıyor musunuz büyüye?
- Nazara inanıyorum onun için de nazarı çekiyorum. Dua ediyorum bol bol. Televizyonculara ve gazeteci arkadaşlarıma da ekrana ya da sayfaya nazar boncuğu koyun diye rica ediyorum. Ben kızımın resmini Instagram'da paylaşmadım. Millet 'Bir tek senin çocuğun mu oluyor' diye söylenmeye başladı. Ben de dedim ki 'İstediğim zaman gösteririm.' Babasının doğum gününde, sahneye çıkmadan önce öyle video paylaştım. Bu kez de o yorumları yazan insanlar 'Paylaşmamakta haklıymışsın. Ne kadar güzel bir bebeğin var' dediler. Bana kalsa her anını koyacağım. Ama nazardan korkuyorum.
34 KİLO ALMANIN MANASI YOKTU
- Hamileliğinizde epey kilo almıştınız.
- Evet, 34 kilo aldım.
- Psikolojinizi bozdu mu kısa sürede bu kadar kilo almak?
- Bozmaz mı? Ben hayatım boyunca hiç öyle bir kiloda olmadım. Diyetle de çok alakam olmadı. Hep spor yaptım ve yaşıma göre iyi bir vücudum vardı. Ama hamile kalınca bilinçsizce hamura dadandım. Ufak ekmeklerden yedi-sekiz tane yiyordum. 'Aman ne olacak!' diyordum. Öyle 'Aman ne olacak' demekle olmuyor işte. 34 kilo almanın manası yok. Hamurun, ekmeğin bebeğe bir faydası yok. Ama benim gözüm fırında, hamur kızartmalarında hep. Ekmek de öyle bir çeşit değil. Buğdaylısı, çavdarlısı, şöylesi, böylesi... Tuhaf bir hale girmiştim. Ama verene kadar anam ağladı valla. Hâlâ beş-altı kilo fazlam var.
- Ne kadar zamanda, kaç kilo verdiniz?
- Doğumdan 15 gün sonra 10 kilosu gitmişti. Toplamda ise 25 kilo verdim.
- Kilo vermek için neler yapıyorsunuz onu da söyleyin de kadınların merakını giderelim?
- Sabahları bir saat yürüyorum. Ve Şeyda Coşkun'un gönderdiği yemekleri yiyorum. Dayanabildiğim için haftada iki-üç kez sıvı detoksu yapıyorum. Seviyorum sıvı, çorba içmeyi. Ben dayanabiliyorum ama, bu irade. Zayıf resmini bir yere koyup, her gün bakıp bakıp motive olman lazım. Dün kızlar gördü "Kesin ameliyat oldun, bize söylemiyorsun' diyorlar. Ne alakası var. Bugüne kadar yediklerime sayıyorum. Kebapçıya gidip kendini kaybetmenin manası yok ama ben kendimi kaybediyordum. Şimdi sadece ete döndüm mesela. Etin yanında ekmek arası peynirler, yağlar yok artık.
TÜRK SANATÇI YURTDIŞINDA YAPAMAZ
ÇOCUK AYAK BAĞI DEĞİL Kİ!