"Her
şey oğluma çikolatalı kek yapmak isteyince başladı. Acaba yiyebilir miydi? Yaparsam şeker yerine ne kullanmalıydım? Annemin kek tarifini bir deftere not aldım, diyabetle ilgili araştırmalarımı da yazınca o defter bir kitaba dönüştü..." İki çocuk annesi Ece Büyükyurt Memecan'ın normal şartlarda, çocuklarına kek yapmak isteyen annelerin, pek de üzerinde durmayacakları soruların cevaplarını araştırmasının önemli bir nedeni var. Beş yaşındaki oğlu, tip 1 diyabetli... Bir metabolizma bozukluğu olan tip 1 diyabette, bu rahatsızlığı yaşayanlar her öğünde insülün iğnesi olmak zorunda. Henüz iki buçuk yaşındayken tip1 diyabet teşhisi koyulan Osman da ailesinin gösterdiği özenle sağlıklı büyüyor. Günde dört kez, yemeklerten önce insülin iğnesi oluyor. Memecan'ın diyetisyen Şengül Sangu Talak'ın editörlüğünde ve doktor Sema Kabataş Eryılmaz'ın denetiminde haszırladığı
Sofralar Diyabetle de Güzel adlı kitabındaki lezzetli tarifler, sadece diyabetliler için değil, sağlıklı beslenmek isteyen herkesin iştahını açacak kadar cazip... Kitapta ev yapımı burger tarifi de var, mantarlı risotto da... Yemeklerin malzemeleri ve yapılışının yanı sıra kalori, karbonhidrat, kolesterol ve yağ oranına da yer verilmiş. Ayrıca Memecan'ın "Bir sabah diyabetle tanıştık" başlığıyla tuttuğu notlarda da diyabetle ilgili her türlü bilgiden hareketli yaşamın önemine kadar anlatılıyor.
- Oğlunuzun tip 1 diyabetli olduğu nasıl anlaşıldı?
- Aşırı su içmeye, kısa sürede kilo vermeye ve kendini yorgun hissetmeye başladı. Yetişkinlerde de çocuklarda da belirtileri benzer zaten... Bu şikayetlerle doktoruna gidince hemen kan şekeri ölçümü yaptırdı ve 398 çıkınca direkt tip 1 diyabet olduğu söylendi. Bir süre hastanede kaldık ve şeker oranı düşürüldü.
- Çok iştahlı, şişman mıydı?
- Normal bir çocuktu, sağlıklı beslenirdi. Ben kendim de beslenme konusunu merak edip araştırdığım için oğluma da bunu uyguluyordum. Benim büyüdüğüm evde beyaz ekmek tüketilmezdi, rafine şekeri bilmiyordum. Evlendikten sonra da misafir geldiğinde sofraya ekmek koymadığım için eşim 'Yine ekmek almayı unuttun mu?' derdi. Çayı da kaşıksız ikram ederdim. Çocuklarımı da böyle yetiştirdim. Atıştırmalık olarak da salatalık, havuç veririm. Osman diyabetle tanıştıktan sonra ortada vazgeçeceği şeyler yoktu.
- Çikolata bile sevmez miydi?
- Osman çikolatayı hiç yememişti. Yazlıkta ikram edilince de beğenmeyerek yememişti. Tip 1 diyabetin tüketilen yiyeceklerle bir ilgisi yok.
TİP s1 DİYABETİN YEMEKLE İLGİSİ YOK
- Tip 1 diyabetli çocuklar, yaşıtlarının yediği her şeyi yiyebiliyor mu?
- Biz tip1 diyabetle tanıştıktan sonra herkesin bildiği gibi birtakım yasakların olacağını zannediyorduk ama böyle olmadı. Hastanede kaldığımız ilk günlerde diyet süt, ayran gibi besinler verildi. Osman'ın diyabet olduğunu öğrendiğim ilk anda 'Bu çocuk nasıl büyüyecek?' diye endişe ettim. Sadece diyet süt mü içecekti? Bir arkadaşının doğum gününe gittiğinde pasta yiyemeyecek miydi? Dışarıya kebap yemeye gittiğimizde, masada pirinç pilavı olduğunda yedirmeyecek miydim? Araştırmalara başladım ve 'karbonhidrat sayımı' denilen bir kavramla tanıştım. Normalde yemek yediğimiz anda bünyemize şeker giriyor. Bu şekeri enerjiye çevirmek için pankreas da fazla olan insülini parçalıyor. Tip 1 diyabetli bunu yapamıyor ve dışarıdan insülin enjekte ediliyor. İşte yenilen yemeği ne kadar insülinin parçalayabileceğine karbonhidrat sayımı deniliyor.
- Osman çok küçük olduğu için her öğünde ne kadar karbonhidrat yediğini siz mi belirliyorsunuz?
- Evet, belli bir yaşa kadar da ben yapacağım. İlk başlarda ne kadar karbonhidrata ne kadar insülin iğnesi olması gerektiğini ayarlamak kolay olmadı. Bunun için bir rehbere ihtiyacım vardı ve doktorumuz diyabet diyetisyeni Şengül Sangu Talak ile tanıştırdı. Şengül Hanım bize sağlıklı beslenme kurallarını öğreterek, Osman'ın kaç gram karbonhidrat yerse ne kadar insüline ihtiyacı olduğunu anlatarak yemek sisteminin düzene girmesini sağladı.
- Osman'ın yiyeceklere karşı bilinci çok erken gelişmiş olmalı...
- Evet, tabağına koyulanları bitirmesi gerektiğini biliyor. Çünkü biz insülini o tabağa göre ayarladığımız için eğer yemezse şekerinin düşeceğini, insülinin fazla geleceğini bilir.
KARBONHİDRAT ÖLÇÜMÜNE DİKKAT
-
Kahvaltıda bal, reçel yiyor mu?
- Bunları eve pek sokmuyorduk ama okula gitmeye başladığından beri haftada bir gün bal ve reçel yiyor.
-
Onu sevdi mi?
- Evet sevdi. Ben de ona çok yasaklar koymaktansa karbonhidrat ölçümünü dikkatli yapıyorum.
-
Okulda arkadaşlarına anlattı mı?
- Öğretmeni, branş öğretmenleri ve okuldaki hemşire için diyabetin ne olduğunu, kan şekerinin yükselip düştüğünde neler yapılması gerektiğine dair bir kitapçık hazırladık. Arkadaşları da sorduğu için öğretmeni anlattırmış.
-
Gizli gizli tatlı, şeker yiyor mu?
- Hayır, yapmıyor zaten yaşı henüz çok küçük. Okulda da kantin yok.
-
Bir arkadaşının doğum gününde pasta, kek yiyebiliyor mu?
- Tabii büyüyüp sosyalleştikçe bu tür besinlerle tanıştı ama kontrollü yiyor. İleride neler olacağını o zaman düşüneceğim. Gelecek için endişelenmektense yaşadıkça göreceğiz.
ANNECİĞİM NEDEN BANA AŞI YAPIYORSUN?
-
Hangisi daha zor oldu, Osman'ın diyabetli olduğunu kabullenmek mi, yoksa çevrenizde bu gerçeği öğrenenleri sakinleştirmek mi?
- Anne baba için kabullenmek çok önemli. İlk başlarda benim için de kolay olmadı ama zamanla normalleştirdiğinizde her şey daha kolay hale geliyor. Biz kabullendik ama 'Oğlum tip 1 diyabetli' dediğim zaman çığlık atanlar oluyor. Benim bu kitabı yazmaktaki amacım da bu tepkileri normalleştirmekti. Anne babanın kabul edip 'Bununla nasıl yaşarım?' diye düşünmesi gerekiyor. Çünkü ne kadar kabullenirseniz kabullenin, çocukların bazı soruları karşısında nasıl cevap vereceğinizi şaşırabiliyorsunuz. Osman bana 'Anneciğim neden bana aşı yapıyorsunuz?' diyor. Ona 'Babanın gözleri bozuk olduğu için gözlük takıyor, senin de pankreas denilen organın bozuk olduğu için bu şekilde çözüm buluyoruz' diyorum.
-
Evin dışında yemek yerken bu insülin uygulaması kolay oluyor mu?
- Evet, ama insanlar insülin yaparken utanıyor. Restoranlarda aşağıdan ya da görünmeyen bir yerde yapmak gibi bir eğilim var. Ama bu çok normal. Siz menüyü okumak için gözlük takıyor olabilirsiniz, Osman'ın da yemeğini yiyebilmesi için önce ölçümünü yapıp sonra çıkan değere göre insülinini yapması gerekiyor.
DİYETİSYEN ŞENGÜL SANGU TALAK
Et ve yağ dışında yediğimiz her şeyden şeker alırız
Tip 1 diyabetli çocukları olan anne babaya çok büyük sorumluluk düşüyor olmalı...
- Herkes karbonhidrat sayımını yapamaz. Bunu gerçekten içselleştirmesi ve tam noktayı bilmesi gerekiyor. Gerçekten dört işleme, toplama, çıkarma, çarpma ve bölmeye hakim olmak lazım. Diyabetli çocuklar için de bu sorumluluk anne ve babaya düşüyor.
- Yemek pişirirken lezzet kadar sağlık açısından nelere dikkat etmek lazım?
- Lezzet verici faktörler yağ, şeker ve tuzdur. Ama üçünün de sağlık açısından riski bir o kadar yüksek. O yüzden dengeyi sağlamak çok önemli. Bunlardan yoksun olunca hiçbir şey yapılamaz diye bir şey yok. Daha sağlıklı ve farklı alternatiflerle çok hoş tarifler çıkabiliyor. Bunun için bir sağlık sorunu olmasına da gerek yok, herkes dikkat etmeli. Teknolojik gelişmelerle birlikte çalışan kesim, çok stresli, besinler değişti, hava kirlendi. Sağlığı tetikleyen, değiştiremeyeceğimiz birçok unsur var ama yiyeceklerimiz bizim elimizde ve onları faydalı hale getirebiliriz. Bu kitap da sadece diyabetliler için hazırlanmadı, dengeli beslenmek isteyen herkes bu tariflerden faydalanabilir.
-
Şekeri, en çok hangi yiyeceklerden alıyoruz?
- Et ve yağ grubunun dışında, yediğimiz birçok yiyecekten şeker yani karbonhidrat geliyor. Sebze, meyve, süt, ekmeklerden karbonhidrat alıyoruz. Etin de tabii olması gereken bir miktarı var. O miktarın üzerinde yenilince yine kan şekerini yükseltebileceği gibi tip 1 diyabetlilerde ek insülin yapmak gerekebiliyor.
-
Çocuklar, gençler diyabet konusunda nasıl eğitilebilir?
- Çok önemli diyabet kampları var. Üniversitelerin ve Türkiye Diyabet Cemiyeti'nin kamplarında çocuklar çok özel şeyler öğreniyor. Her şeyden önemlisi de kendi gibi arkadaşları olduğunu görüyor.