2007 yılında henüz 20 yaşındayken kurduğu tasarım şirketiyle dünya çapında başarı yakalayan Delfina Delettrez Fendi, kısa süre önce İstanbul'daydı… Sürrealist takı tasarımları Madonna, Beyonce, Rihanna, Katy Perry ve Florence Welch gibi ünlü isimler tarafından beğeniyle kullanılan genç tasarımcı, 'efendi'den gelen soyadlarının da gösterdiği gibi ailesinin Türk köklerine çok bağlı…
ROMA'YA BENZİYOR
Tasarımcıyla İstanbul sevgisi, yeni projleri ve kadrajına giren tasarımcılar hakkında sohbet etme fırsatı bulduk. İstanbul'u çok sevdiğini söyleyen Fendi, "İstanbul'a dört kez geldim. İstanbul'u özellikle şu an yaşadığım Roma'ya çok benzetiyorum. Gerçekten dinamik ve etkileyici bir şehir" dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbul'daki tarihi eserler ve mimari insanı zaten ister istemez sanata itiyor diye düşünüyorum. Her detay insanda ayrı bir merak ve ilgi uyandırıyor. Mesela Pera Palace'ta kaldıktan sonra Agatha Christie kitapları okumaya başladım. Türk tasarımcıları takip ediyorum. Takıyla ilgili Sevan Bıçakçı'nın çalışmalarını bilmeyen yoktur herhalde. Erdem ve Hüseyin Çağlayan'ın yaptıkları da büyüleyici. Çağlayan'ın defileleri gerçekten de insanın zihnine kazınıyor." Herkesin 'moda ikonu' olarak tanımlandığı günümüzde 1920'lerden bu yana moda dünyası içinde yer alan Fendi'lerin veliahtı, "Marchesa Casati ve Elsa Schiaparelli dışında kimse benim için gerçek anlamıyla moda ikonu değil" diyor.
MODADA EL İŞÇİLİĞİ ASLA ÖLMEZ
Tasarım yaparken zihninde et, kemik ve mücevherden yapılmış hayali bir kadın olduğunu söyleyen Fendi, bu kadını "Bir cyborg'ü anımsatan ilginç bir robot-kadın ama itiraf edeyim bana tüm ilhamı o veriyor" diye anlatıyor. Moda dünyasında yaşanan tüm değişikliklere rağmen el işçiliğinin her zaman esas farklılık olmaya devam edeceğini de vurgulayan Fendi, "Roma'daki atölyemde yıllardır mücevher sektöründe çalışan deneyimli bir ekiple birlikteyiz. Her şey değişebilir ama el işçiliğinin önemi değişmez" diyor.
AİLEM YÜZÜNDEN HEP ÇOK SERT ELEŞTİRİLDİM
Ailesinden "Hiçbir şey imkansız değildir" lafını sık sık duyduğunu ve bu sözün kariyerine atılırken kendisine güç verdiğini söyleyen Fendi," Evet modada etkili bir aileden geliyorum. Ama sanıldığı gibi bu hiçbir şeyi kolaylaştırmıyor. Tam tersi daha acımasız eleştiriler alıyorsunuz. Yaptıklarınız daha detaylı inceleniyor ve ailenin ismine yakışıp yakışmadığı daha sert bir şekilde yorumlanıyor" diyor.