Yunanistan'la
Türkiye ile arasındaki benzerlikler, farklılıklarından fazla... Örneğin Dünya Kupası'nda Yunanistan Milli Takımı'nın Fildişi Sahilleri'ne son dakikada attığı penaltı golüyle dünyanın en iyi 16 takımı arasına girmeyi başarması, ülkede bayram havası estirdi. Tam bir hafta sonra sıra Yunanistan Milli Takımı'nı dünyanın en iyi sekiz takımı arasına götürecek Costa Rika maçına geldi. Takımın as oyuncularından biri olan ve Türkiye'de de top koşturarak sevilen Fanis Gekas'ın penaltıyı kaçırmasıyla milli takımın elenmesi, ülkede şok etkisi yarattı.
GEKAS'IN GÖZYAŞLARI
İnsanları hop oturup hop kaldıran Yunanistan milli maçlarındaki atmosfer, Türkiye'de milli maçlarda yaratılan havanın aynısı... İnsanlar olağanüstü duygusal, ya savaş kazanılmış gibi sevinç çığlıkları atıyor ya da kaybedilmiş gibi gözyaşları döküyor. Ama futbolcular da bu duygusallıkta geri kalmıyor. Penaltıyı kaçıran Gekas, utancından formasını başına geçirdi ve kendisini teselli etmeye çalışan arkadaşlarının yardımıyla ağlayarak sahadan güçlükle ayrıldı. Gekas, Yunanistan'a nasıl döneceğini kara kara düşünürken, o sırada ancak Türk ya da Yunan insanında gözlenen kalenderlik özelliği kendini gösterdi. Milli Takım bir gün sonra Atina Havaalanı'nda kahramanlar gibi karşılandı ve morali son derece bozuk olan Gekas da kucaklandı. Havaalanındaki karşılamada en çok, bir önceki kritik maçta son dakika penaltı golünü atarak milli takımın ilk 16'ya girmesini sağlayarak Yunanları göklere çıkartan Samaras ile son kritik maçta penaltıyı kaçırarak ülkeyi yasa boğan Gekas alkışlanarak omuzlara alındı. Yunanistan Milli Takımı'nın tarihinde ilk kez Dünya Kupası eleme maçlarında sekiz takımın arasına girmeyi denemiş olması bile Yunanları gururlandırdı. Gekas'a yönelik hiçbir 'kin' duygusu yaratılmadığı gibi ona moral vermek için herkes seferber oldu.
TIPKI ZORBA GİBİ
Milli Takımın elendiği gün, Atina'nın ilk olimpiyat stadyumunda bir performans da sergilendi. Müziklerini ünlü besteci Theodorakis'in bestelediği, Kazancakis'in
Zorba adlı eseri, Yunanistan Devlet Opera ve Balesi tarafından sahneye uyarlandı. 10 bin kişinin izlediği
Zorba'nın coşku dolu danslarından sonra ekran başına koşan Yunanlar, maçın yenilgisini
Zorba'nın hayat görüşüyle özdeşleştirerek avunmaya çalıştı. Bu yenilgi, onlar için bitmeyen bir senfoni olmalıydı. Çünkü milli takım bir dahaki sefere daha iyi sonuçlar alacaktı. Aynı
Zorba'nın söylediği gibi: "İnsanoğlu yapamadığını yapabilmenin yolunu bulmalı. Bunun için de keyif, umut, hoşgörü ve iyimserlik şart."