İsveçli müzisyen Lykke Li, 2011 yılında yayınladığı
I Follow Rivers'la tüm Avrupa'da müzik listelerinin ilk sıralarına çıkarken, Türkiye'de de çok sevildi.
Wounded Rhymes adlı albümde yer alan şarkı uzun süre dillerden düşmedi. Radyolarda, gece kulüplerinde en çok çalınan şarkılar arasındaydı. Şarkının Tarık Saleh imzalı klibinde siyahlara bürünmüş Li'yi sevdiği adamın peşinden karda düşe kalka ilerlerken izledik. O sevdiği adamın peşini bırakmadı, biz de onun: "I, I follow, I follow you/Deep sea baby, I follow you.." Ama o ne kadar peşini bırakmasa da her aşk hikayesi mutlu sonla bitmiyor.
Wounded Rhymes'ın turnesinde geçen uzun haftaların ardından Li'nin yaşadıkları tam da bu. Eve döndüğünde erkek arkadaşıyla yıkıcı bir ayrılık sürecine giriyor. Kalbini paramparça eden bu ayrılığın da etkisiyle binlerce kilometre uzağa Los Angeles'a taşınıp içinde sadece piyano bulunan bir apartman dairesinde yaşamaya başlıyor. Günlerini viski içerek, bisiklete binip kitap okuyarak geçiriyor... Bu kısır döngüyü kıran ise kendisini birlikte bir kahve içmeye davet eden ünlü yönetmen David Lynch olmuş. Li, Lynch sayesinde transandantal meditasyonla tanışmış: "David'le buluştuğumuz gün, ona bütün problemlerimi anlattım. O da bana transandantal meditasyonu önerdi. O güne kadar yogadan şifacılara, terapistlerden şamanlara denemediğim yol kalmamıştı. O günden sonra hayatım değişti. Kalbimle derin bir ilişki kurdum. Bu da beni daha iyi bir yazar, sanatçı ve kadın yaptı. Kendim olmayı öğrendim."
HER ŞARKI BİR YUMRUK
Li'nin son albümü
I Never Learn'ün hikayesi de işte bu noktadan sonra başlıyor. Eline kalemi kağıdı alan Li, albümünü ayrılıkla ilgili baladların resmi geçit yaptığı 32 dakika 50 saniyelik bir törene çeviriyor:
Never Gonna Love Again (Bir Daha Asla Sevmeyeceğim),
Sleeping Alone (Yalnız Uyumak),
I Never Learn (Hiç Öğrenemedim)... 28 yaşındaki müzisyenin şarkılarını yaparken tek bir amacı var: Her şarkının mideye indirilen bir yumruk gibi olması. Ama yumrukların hedefinde de en çok kendisi var.
No Rest for the Wicked'ta (Kötüye Huzur Yok) söylediği gibi suçu üzerine almakta çekinmiyor: "Gerçek aşkımın ölmesine izin verdim. Kalbine sahiptim ve her defasında onu kırdım." Her zaman karanlık bir yanı olan müzisyen bu albümüyle sanki ışığı bulmak için savaş veriyor... 18 Kasım ve 19 Kasım günü Babylon'da sahne alacak olan Li, işte bu şarkılarını hayranlarıyla paylaşacak. Kendini 'uslanmaz bir hayalperest' olarak tanımlayan, indie pop müziğini, alternatif ve elektronik motiflerle buluşturan Lykke Li konserde hit parçalarını ve birçok sinema filminde kullanılan şarkılarını da seslendirecek. Konserde duygu yüklü teatral bir şova hazır olun. Li sizinle en içten duygularını paylaşmaya geliyor.