Bavulunuzu
hazırlayın ve arabaya atlayın. Yanınıza Türkiye haritası almayı da unutmayın. İstikamet Fethiye. Ama varış noktasını unutup, yolun tadını çıkara çıkara gideceksiniz. Sık sık molalar verip yeni yerler keşfetmek bu yolculuğun en önemli parçası. Emin olun zaman nasıl geçti anlamayacaksınız. Ve işte Fethiye'ye geldiniz bile. Muğla'ya bağlı Fethiye'ye gelmek için neden çok. Sadece muhteşem doğası ve masmavi denizi değil, tarih boyunca ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin izlerini taşıması da burayı cazibe merkezi haline getirmiş. Burada attığınız her adımda bir tarihle, bir hikayeyle karşılaşıyorsunuz. İlçe, özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. İlçenin en hareketli yerlerinden biri Çarşı Caddesi. Burada rengarenk şemsiyeler tente olarak kullanılmış, cıvıl cıvıl bir ortam yaratılmış. Buradaki kafelerden birinde soluklanıp buz gibi limonata içebilirsiniz. Balık Pazarı da, çarşının tam merkezinde. Burada balığın, sebze ve meyvenin en tazesini bulabilirsiniz. Ayrıca zeytinyağı, köy yumurtası, doğal bal ve köy kaymağı gibi kahvaltılık alışverişini de buradan yapmanızı tavsiye ederiz. Fethiye Ölüdeniz'in bir yanı yemyeşil ağaçlarla, diğer yanı ise denizle çevrili. Buraya gelenler ya tekne turuyla birbirinden güzel koyları geziyor ya da plajlarında güneş, deniz ve kumun keyfini çıkarıyor. Yamaç paraşütü buranın en gözde aktivitesi olsa da dalış yapma imkanı da var. Fethiye'yi çevreleyen zincir adaları tekneyle gezmek çok keyifli. Bir adanın etrafından dolaşırken birden karşınıza antik bir kentin kalıntılarını barındıran bir başka ada çıkıyor.
5 bin yıllık köy
Fethiye'nin en etkileyici yerlerinden biri 5 bin yıllık tarihe sahip olan Kayaköy. Şimdilerde kimsenin yaşamadığı köy canlı bir müze gibi. Mübadele yıllarında boşalan köyde, insanların çoğu özel eşyalarını yanlarına almadan yeniden döneceklerini umarak ayrılmışlar. Asıl adı Levissi olan Kayaköy'de yaşayan Rumların nüfusu neredeyse 25 bini buluyormuş. Mübadele ile gelen Türkler ise tepelerde yer alan eski Rum evlerine yerleşmek yerine yamaçlara yeni evler yapmayı tercih etmiş. 1957 Fethiye depremi ile evler iyice harabeye dönüşmüş olsa da, canlı müze niteliği ile turistlerin büyük ilgisini çekmekte. Kayaköy'de gezilip görülecek yerler arasında iki kilise ile 14 şapel bulunuyor.
Çam ağaçları eşliğinde yolculuk
Fethiye'de görülmesi gereken yerlerden biri de Saklıkent. Fethiye ile Antalya arasında kalan vadi 18 kilometre boyunca uzanıyor. Saklıkent'in Fethiye ile arası ise ortalama 60 km. Fethiye'den arabayla yola çıkıp çam ağaçları eşliğinde rahat bir yolculukla buraya ulaşabilirsiniz. 3024 metre yükseklikteki Akdağ'ın batı etekleri kırık hatlar ile bölünmüş. Bu büyük kırıklar Akdağ'ın kireç taşlarını parçalayarak Saklıkent Kanyonu'nu oluşturmuş. Kanyonun içerisinden Eşen Çayı'nın bir kolu olan Karaçay akıyor. Saklıkent Kanyonu'na sol yamaçta bulunan kayalara bağlanmış tahta bir iskeleden geçilerek girilebiliyor. Derenin hemen üzerine kurulmuş dinlenme mekanları ve kafelerde oturup çay içerek manzaranın tadını çıkarın.