Bir
tasarımın ileride klasik olup olmayacağına zaman karar veriyor. Tüm dönemler boyunca beğenilen, örnek olarak gösterilen, zamana yenilmeyen tasarımlar klasik adını alırken, zihinlerimizde de yer ediyor. İşte onları konu ettik Home Art dergisinin ekim sayısında. Mimar ve tasarımcılara onlar için en heyecan verici klasikleri ve onları neden seçtiklerini sorduk.
Y. Mimar Murat Aksu/Muum Mimarlık
Arne Jacobsen tarafından 57 yıl önce tasarlanmış olan 'Egg Chair', artistik formu ile bulunduğu ortamın odağı bir sanatsal obje olabilirken öte yandan insanı kavrayan/kucaklayan formu ile her zaman kullanıcısına keyifli bir deneyim yaşatabilen nadir tasarımların başında geliyor.
Y. Mimar Tanem Eren Belen/CBTE Mimarlık
Sade ve basit formu 1850'lerde Michael Thonet tarafından seri üretim hedeflenerek tasarlanan 'Model No.14' sandalye, o tarihten bu yana 50 milyonu aşan adette üretilip kullanıcısıyla buluşarak ve birçok farklı tasarıma da esin kaynağı olup güncel kalarak 'klasik' ifadesini sonuna kadar hak eden bir tasarım.
Y. Mimar Hakan Demirel/Suyabatmaz Demirel Architects
Eero Saarinen tarafından 1957'de tasarlanan 'Saarinen Dining' masasının zamansız olduğu kesin. İki farklı şekilde üretilmiş tablanın altında yerle kurduğu ilişki masayı mekanın bir parçası haline getiriyor.Bu ürünün, 60 yıl içerisindeki herhangi bir zaman diliminde hep sanki o an tasarlanmış gibi duran ve önümüzdeki yıllarda da benzer bir algı ile varlığını devam ettirecek olan bir tasarım ürünü olduğunu düşünüyorum.
İç mimar Arzu Karakadılar /Ak Interior Design
Klasik olarak tanımladığımız bir mobilya, döneminin ruhunu temsil etmekle birlikte hızlı tüketilen moda akımlarının ötesine geçen zamansız bir estetiğe sahip olmalı... Danimarkalı tasarımcı Verner Panton tarafından tasarlanan 'Relaxer Chair' benim için klasikler arasındadır. Eğimi ve yere yakın tasarımı sayesinde her türlü vücut postürüne uygun. Tek parça ahşaba verilen form ile sade ve sofistike bir görünüme sahip. Siyah deri döşemenin kullanıldığı model favorim.
Y. İç Mimar Hasan Sefa Sofuoğlu
Danimarkalı tasarımcı Wegner, 1950'lerde modern periyodun önde gelen isimlerindendi. Dönemin ünlü mimarlarının vazgeçilmez parçalarından olan tasarımı 'Papa Bear Chair', mimar Frank Lloyd Wright'ın da projelerinde sevdiği parçaydı. Beni kendine bağlayan tarafı ise, bu ürünü atölyesindeki çalışanı ile birlikte tasarlayıp dünyaca ünlü ikonik bir parça haline getirmesidir.