İkisi de 1940'larda doğdu. Önce tiyatroyla hemhal oldular. 1960'larda kamera önüne geçtiler. Ama yıldızları 1970'lerde parladı... Al Pacino ve Robert De Niro'dan, sinemanın yaşayan iki mit oyuncusundan bahsediyoruz. Oynadığı filmler ve yarattıkları karakterlerle sinema tarihine çoktan geçtiler. Al Pacino'nun
Baba serisi,
Sicilyalı/ Scarface, Köpeklerin Günü/Dog Day Afternoon, Serpiko/Serpico, Carlito'nun Yolu/ Carlito's Way, Robert De Niro'nun ise
Taksi Şoförü/ Taxi Driver, Avcı/The Deer Hunter, Kızgın Boğa/Raging Bull, Bir Zamanlar Amerika/Once Upon a Time in America unutulmazları oldu. İlk gençliklerinde
Baba 2'de aynı filmde oynadılar ama aralarındaki tatlı rekabet (daha doğrusu sinema dünyasının ve medyanın yarattığı rekabet) daha sonra filizlendi. İkisi görünürde bu rekabet tuzağına düşmedi. Hatta Al Pacino, Robert De Niro'ya arkadaşlarının kullandığı 'Bobby' ismiyle hitap edecek kadar yakın. Ama çok sıkı dost da değiller. İki usta bu tatlı rekabetin zirve yaptığı bir dönemde, 90'larda Michael Mann'ın
Büyük Hesaplaşma/ Heat filminde gerçekten bir araya gelip karşılıklı oynamışlardı. Al Pacino'nun polis, Robert De Niro'nun mafya lideri olduğu av avcı filmini ağzımızın suyu aka aka izlemiştik. Film gibi filmdi, iki aktör de bütün ustalıklarını gösteriyordu. Sonra yolları tekrar ayrıldı. Dünyanın her yerinde izleyicilerin gönlünde ayrı ayrı taht kurmayı bildiler.-
Büyük Hesaplaşma sonrasında ikili 2008'de Jon Avnet'in yönettiği
Orijinal Cinayetler/Righteous Kill filminde bir araya geldi. Bu haber ilk duyrulduğunda, herkes çok heyecanlanmıştı. Filmde ikisi de dedektifti ve ortak çalışıyorlardı. Film vizyona girince bir hayal kırıklığı yarattı. Kötü senaryo, yönetmenin ikilinin bir araya gelmesinden kaynaklanan sinerjiyi kullanamaması bu hayal kırıklığının temel sebebiydi. Bu film sonrası Al Pacino ile De Niro'nun bir filmde buluşmasının o kadar da iyi bir fikir olmayacağı düşüncesi hakim olmaya başladı.
MAYFA DÜNYASINDAN...
Aradan yedi yıl geçmişti ki geçen hafta gelen haber iki usta aktörün
I Heard You Paint Houses adlı filmde bir araya geleceğini müjdeliyordu. Heyecanlandıran bir haberdi ama
Orijinal Cinayetler'in yarattığı hayal kırıklığı nedeniyle bir temkin de yok değildi. Fakat o temkini filmin yönetmen hanesindeki isim yerle yeksan etti. Çünkü
I Heard You Paint Houses'u Martin Scorsese yönetecek. Film, bir kitap uyarlaması. Charles Brandt'in yazdığı kitap İrlandalı lakaplı mafya babalarından Frank Sheeran'ın, mafyayla ilişkisi nedeniyle hapis yatan sendika lideri Jimmy Hoffa'yla ilişkisini ve onu öldürmesini anlatıyor. Malum Hoffa'nın ölümü tuhaftır. Nixon'un onu affetmesi sonrasında hapisten çıkan Hoffa, 1975 yılında ansızın ortadan kayboldu. 1982'de resmen ölü ilan edildi. Bu tuhaf kaybolma olayı pek çok komplo teorisinin ortaya çıkmasına neden olduğu gibi Hoffa'yı da muteber biri kategorisine yükseltti. Mesala Danny DeVito'nun yönettiği, Jack Nicholson'ın oynadığı
Hoffa filminde sendika lideri sicilinin bir şekilde temize çekilmesi de bu yüzdendir. Lakin tüm bunlar olurken şüpheliler arasında Frank Sheeran hep vardı. Sheeran iddiaları hep reddetti fakat ölmeden kısa bir süre önce suçunu itiraf etti. Charles Brandt da bu itiraflardan yararlanarak kitabını yazdı.
I Heard You Paint Houses'da İrlandalı Frank Sheeran'ı Robert De Niro'nun oynayacağını biliyoruz. Lakin Al Pacino'nın rolü henüz belli değil. Bildiğimiz bir başka şeyse
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi filmindeki Brad Pitt'e uygulanan gençleştirme efektinin bu filmde kullanılacağı. Bütün bunlar karşısında sinemaseverim diyenin heyecanlanmaması mümkün mü?