21 Ekim 2015, sinemaseverler için çok özel bir tarihtir. Çünkü
Geleceğe Dönüş 2 filminde kahramanımız Marty McFly, zaman makinesinin mucidi Doktor Emmett Brown ile 1985'ten bu tarihe deyim yerindeyse 'ışınlanır'. 1989'da çekilen filmde yönetmen Robert Zemeckis, 26 yıl sonrasının geleceğini çok da uçuk olmayan hatta naif diyebileceğimiz bir şekilde kurgulamıştı. O gelecek geldi çattı işte. Tam dört gün sonra
Geleceğe Dönüş 2'nin gelecek diye tarihlendirdiği günü yaşayacağız. Peki filmin bize sunduğu gelecek tasavvuru ne kadar gerçekleşti?
DOĞRU ÖNGÖRÜLER
KOLA VE PİZZA: Filmin gelecek öngörüsünün doğru olduğu noktalardan biri kola. Kola hayatımızda hâlâ önemli bir içecek ... Lakin bir madeni para büyüklüğünde olup, fırına koyunca kocaman hale gelen pizzalar hayatımızda yok. 26 yıl önce pizza nasıl pişiriliyorsa şimdi de öyle pişiriliyor. Ama pizzanın hayatımızda olacağı gerçeğini filmin öngörmesi de güzel bir şey tabii...
TV: Filmin, günün birinde TV'lerde yüzlerce kanal olacağı, tematik kanalların çoğalacağı öngörüsü bugün gerçekleşmiş durumda. Ayrıca tıpkı filmdeki gibi gerçek hayatta da aynı anda birkaç kanalı izlemek de mümkün. Tüplü TV'lerin yerini plazma TV'lerin alacağı öngörüsü de filmin doğru tahmin ettiği noktalardan biri.
GÖRÜNTÜLÜ GÖRÜŞME: Filmin öngördüğü ve gerçekleşen uygulamalardan biri görüntülü konuşma. Filmde 2015'teki Marty McFly patronuyla ve iş arkadaşıyla görüntülü konuşma gerçekleştiriyor. Bugün yaygın bir şekilde özellikle akıllı telefonlar ve bilgisayarlar üzerinden karşılıklı görüntülü konuşmak mümkün ve oldukça da yaygın.
ELIJAH WOOD: Filmdeki 2015 yılında Elijah Wood, küçücük bir rolde, atari oynayan çocuk olarak karşımıza çıkar. Robert Zemeckis'i kutlamak gerek. Wood, 2015 yılında, özellikle de
Yüzüklerin Efendisi serisinde Frodo'yu canlandırdığı ve Türkiye'ye olan özel ilgisi sayesinde önemli bir figür olarak hayatımızda yer ediyor.
GAZETELER: Filmde
USA Today'in 22 Ekim 2015 tarihli nüshasını görürüz. Her ne kadar şimdilerde dijital çığırtkanlığı yapılsa da film basılı gazetelerin varlığını sürdüreceğini öngörmekte haklı çıkar. Fakat gazete ayrıntılı incelendiğinde haberlerin çok da bugünün dünyasını öngöremediği de görülecektir. Mesela gazeteye göre Diana Kraliçe olmuştur. ABD başkanı bir kadındır.
Jaws'ın da yenisi çekilmiştir (yönetmeni de Spielberg'ün oğlu Max Spielberg'dür). İsveç de terör tehtidi altındadır. Malum bunların hiçbiri gerçekleşmedi.
FANTAZİ KALANLAR
UÇAN KAYKAY, OTOMOBİLLER: Filmi görüp 2015'te gerçekleşip gerçekleşmeyeceği en merak edilen şey uçan kaykaydı. Ama maalesef, çok çaba gösterilmesine rağmen bu kaykaylar hayatımıza yaygın bir şekilde giremedi. Öte yandan filmde arabalar da uçuyordu. Bu da gerçekleşmedi. Malum hâlâ asfalt yolları arşınlıyor otomobiller.
AYARLANABİLİR KIYAFETLER: Nike filmde gördüğümüz ayağa göre ayarlanabilen spor ayakkabısını üretse de hâlâ ayakkabılarımızı elimizle bağlıyoruz. Üzerinize giydiğinizde vücudunuzun şeklini alan, ıslandığı zaman hemen kendini kurutan montlar da hayatımızda yok. Gerçi son zamanlarda giyilebilir teknoloji birtakım atılımlar yaptı ama mevzu filmdeki düzeye gelemedi.
FAKS: Film, faksın varlığını yaygın bir şekilde sürdürdüğünü öngörüyordu. Ama gelişen teknoloji faksı hayatımızdan silip attı. Faks yok mu bugün, var ama "Hâlâ faks kullanan var mı?" diye de bir tabir var hayatımızda.
ROBOT GARSON: Filmde Marty McFly'ın gittiği kafede karşısına robot garson çıkar ve siparişini alır. Bu da filmin fantezi öngörülerinden biri maalesef. Ama böyle bir garson ister miydik, isterdik. Hele hele memleketimizde sipariş alma ve hemen yerine getirme konusunda garsonların isteksizliği düşünülürse...
HUKUK SİSTEMİ: Filme göre avukatlık mesleği 2015'te artık lağv edilmişti. Bunun için herhangi bir suça bulaştığınız zaman cezanız birkaç saat içinde kesilebiliyordu. Gerçekteyse malum avukatlık müessesi hâlâ var. Adalet sistemi ise bırakın filmdeki hıza yetişmeyi eskiye göre daha yavaş çalışıyor.
ANAHTARLIK: Film anahtarlıkları çöpe atmıştı. Evlerimize parmak izlerimizle girip çıkabiliyorduk. Hatta kapılar da otomatik yapıldığı için, kapı tokmakları da yok edilmişti. Bugün evet otomatik kapılar var, evet parmak iziyle kimi yerlere girip çıkmak mümkün. Ama yaygın olarak böyle bir durum söz konusu değil. Ceplerimizde yine anahtarlıklarımız ağırlık yapıyor.
ISKALADIĞI EN ÖNEMLİ ŞEY
Filmin ıskaladığı ve hayatımızda gerçekleşen teknolojik gelişmelerden biri akıllı, dokunmatik cep telefonları. Maalesef filmde kimsenin elinde bir telefon göremiyoruz. Lakin film telefonlarda bir değişiklik öngörüyor. Gözlüklü telefonlarla birbirimizle konuşacağımız düşünülmüş. Ama bunun yaygınlaşmadığı da bir gerçek!