Moda
dünyası, yıllardır birçok açıdan sinemanın ilham kaynağı oldu. Moda evleri, senaristlerin yarattığı karakterleri giydirirken biz de filmler aracılığıyla bulunduğumuz dönemin trendlerini hafızamıza kaydediyoruz. Hatırlayın, 70'lere damga vuran bir sinema filmi aynı şekilde o dönemin giyim-kuşam tarzını görmek için de en önemli kaynaklardan biriydi. Bu sayede moda belgeselleri, sinema dünyası içinde ağırlığı olan bir türe dönüştü. Ünlü belgesel yönetmenleri ve sinemacılar bazen markaların talepleri doğrultusunda çoğu zaman da kendi meraklarını bir şekilde dindirmek için moda kulvarına adım attı.
HER ŞEY TOZPEMBE DEĞİL
Modaevleri ve tasarımcıları, moda ikonları, moda editörleri ve moda dergileri takip etti. Levis gibi birçok marka, tarihini, moda ve trendlere nasıl yön verdiğini belgeseller aracılığıyla takipçilerine duyurmayı tercih etti. Bu sayede, hem markanın prestiji yükseldi hem de moda arenasında farklı bir yerde bulunduğunu dosta düşmana gösterdi. Moda belgeselciliği sadece bu dev sektörün en iyi yanlarını anlatmakla yetinmiyor. Modanın mükemmel vücutlara sahip mankenler tarafından tanıtılan parıltılı kıyafetlerden çok daha fazlası olduğunu artık herkes biliyor. Moda haftaları, modaevlerinin ihtişamlı davetleri bu endüstrinin sadece görünen yanı. Özellikle hızlı tüketim ve trendlerin sürekli değişmesi fast-fashion denilen acımasız bir üretim dünyasının oluşmasına neden oldu. Son bir haftadır dünya basını ve moda dünyası The True Cost isimli belgeseli konuşuyor. Çünkü bu belgesel 200 yıllık tekstil üretiminin şu an ne pahasına yapıldığını gözler önüne seriyor. Filmde her 30 dakikada, dünyanın bir yerindeki pamuk çiftçisinin intihar ettiğini öğreniyor, Hindistan'da 18 yaş altındaki çocukların ne tür koşullarda çalıştığına şahit oluyoruz. Zehirli boyalar nedeniyle çeşitli hastalıklarla yüz yüze kalan tekstil çalışanlarının hayatları da hafızalarımıza kazınacak türden. 900 bağımsız kişinin desteğiyle çekilen belgesel için 2,5 yıl uğraşılmış. Bu süre zarfında ünlü tasarımcılar ve fabrika çalışanlarıyla çeşitli röportajlar yapılmış. Andrew Morgan'ın yönetmenliğini üstlendiği filmi http://truecostmovie. com/ adresinden izleyebilirsiniz. Ayrıca blogu takip edebilir ucuz tekstilin insan hakları ve doğaya olan zararları hakkında daha da fazla bilgiye sahip olabilirsiniz.
IŞILTILI DÜNYAYI GÖSTEREN BELGESELLER
İşte son iki yıla damga vuran ve şimdiden klasikler arasında yer alan moda belgeselleri:
MADEMOISELLEC:
Moda dünyasının son yıllarındaki en etkili isimlerinden biri hiç kuşkusuz Carine Roitfeld. Fabien Constant tarafından yönetilen belgesel, Roitfeld'in Vogue dergisinin Paris edisyonunun yayın yönetmenliğinden ayrılıp kendi dergisini kurma çalışmasını anlatıyor.
SIGNE CHANEL:
Bu beş bölümlük belgesel Chanel modaevi tarafından hazırlatıldı. Belgeselde Chanel'in bir couture koleksiyonu ve moda haftasına nasıl hazırlandığı anlatılıyor. Belgeselde modaevinin el işçiliğiyle yarattığı dünyaya bir göz atma şansımız oluyor. IRIS:
Albert Maysles tarafından yönetilen Iris, New York moda sahnesinin efsane isimlerinden Iris Apfel'in hayatını ve çalışmalarını konu alıyor. Böylece 93 yaşındaki moda ikonunun bugüne kadar yaptığı her çalışma onun ağzından ve yakınlarının sözlü tanıklıklarıyla sonsuza kadar yaşatılmış oldu.
CHRISTIAN LOUBOUTIN:
İngiliz Channel 4 tarafından çekilen belgeselde ayakkabı tasarımcısı Christian Louboutin'in bir yılı ekranlara taşınıyor. Louboutin, çalışmaları, tasarım süreci ve katıldığı etkinliklerle tüm bir yılını nasıl geçirdiğini anlatıyor.
VALENTINO: THE LAST EMPEROR:
Valentino Garavani'nin kendisini emekliye ayırmadan önce hazırladığı son koleksiyonun hazırlık çalışmasının anlatıldığı bu belgesel, bir modaevinin stresli ancak büyüleyici dünyasına adım atmamızı sağlıyor.