Şehirde
bir sokak lezzetleri çılgınlığıdır gidiyor. Önümüz, arkamız sokak lezzeti oldu. Yurdum insanı kokorece, nohutlu pilava, balık ekmeğe doydu... Hem şehirde peş peşe yapılan sokaklezzetleri festivalleri hem şeflerin kaz ciğerini (foie gras) bir kenara bırakıp uykuluğa, ıslak hamburgere geçmeleri sokak lezzetleri modasını tavan yaptı. O halde biz de geri kalmayalım. İki hafta boyunca Bomonti'de ve Küçükçiftlik Parkı'nda düzenlenen sokak lezzetlerini bir anımsayalım sonra da fine dining şeflerin sokaktan ilham alan tabaklarına bir göz atalım... Hem belki siz de bu sokak fırtınasından ilham alır, evinizde vereceğiniz bir sonraki yemekte misafirlerinize midye dolma ikram eder ya da bahçede bir kokoreç partisi verebilirsiniz, kim bilir! Maçka Parkı'nda düzenlenen Sokak Lezzetleri Festivali gösterdi ki sucukekmek görünce dayanamıyor, ekmek arası kokoreç için sıra beklemekten geri kalmıyoruz. Lüks bir restoranda geç gelen kahve için fırtınalar estiren bizler, sokak konseptinde süt dökmüş kedi kesilebiliyoruz. Kuyruklarda tanıdık isimler, hiç sızlanmadan sıra beklediler. "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" cümlesinin esamesi okunuyordu. Ardından 23 Nisan'da Mehmet Gürs Bomonti'de Yemeğini Keşfet isimli bir etkinlik düzenledi. 12 saat boyunca Bomontiada'da sokak satıcıları tezgahlarını açtı, etkinliğe ilgi gösterdi ki sokak tezgahlarına ilgi son zamanlarda iyiden iyiye arttı.
ŞEFLER DE KONSEPT DEĞİŞTİRDİ
Galatasaray'daki Nicole şehrin en popüler fine dining restoranlarından biri. Hem yemekleri hem de ambiyansıyla son aylarda adından sıkça söz ettiriyordu. Elbette fine dining demek belli bir fiyat aralığının da üstünde olması demek. Tam Nicole'ün başarısını konuşurken şefi Kaan Sakarya oradan ayrıldı ve kendisine Kadıköy Caferağa'da Basta! isminde yeni bir mekan açtı. Buranın konsepti de sokak lezzetleri. Aslında Nicole'de ve başka lüks restoranlarda servis edilen yemekler burada odun ateşinde pişmiş bir lavaş içine konup servis ediliyor. Bu arada tüm yemekler 20 TL'nin altında, kuzu dürümü bir harika.
GURME BÜFE
Ünlü şeflerin gurme esnaf lokantalarını keşfe devam ediyoruz... Bunlardan bir tanesi de Gayrettepe'de açılan Farfara... Şefi Culinary Institue of Amerika'dan mezun Osman Bahadır. Yıllarca New York'ta çeşitli restoranlarda çalışan Bahadır'ın artık Gayrettepe'de 'gurme büfe' olarak nitelendirdiği Farfara isminde bir restoranı var. Peki ama burada neler mi var? Antakya usulü içli köfte, kaytaz böreği gibi lezzetler...
ŞEHİRDE TATİL KEYFİ
Taksim'de her biri iki katlı loftlardan oluşan bir otel... MGallery... Geçtiğimiz hafta kız kıza özel bir parti için buluştuk. Otelin fiyatı gecelik 200 euro civarı. İki katlı odanın alt katında altı kişilik yemek masası, mutfak bölümü de var. Meğer burası özel doğum günü kutlamaları için de tercih ediliyormuş. Boydan boya camla kaplı odanın tavanı da oldukça yüksek. Bu arada spa'sı ve yemekleri de başarılı. Hem canınız mı sıkıldı, dışarı mı çıkmak istiyorsunuz. Taksim ayağınızın altında. İster 360'a gidin ve sabaha kadar dans edin. İsterseniz meyhanelerden birinde meze keyfi yapın.
KÜLAH DOLUSU MUTLULUK
Neden mi bahsediyorum? Elbette dondurmadan. Peki ama hangi dondurma? Kanyon'da açılan Bodrum Yalıkavak'ın efsane dondurması Pioppo Gelato'dan... Sağlıklı olduğunu, şurup ve glikoz kullanılmadığını uzun uzun anlatmaya gerek yok. Brezilya vanilyası kökü, karpuz, kiraz ve şaftali gibi çeşitleri olan dondurmanın ben müptelası oldum bile. Ama daha az kalorili olsun derseniz sorbelerini ya da "Boşver kaloriyi" derseniz de tiramisusunu tadabilirsiniz.