STİR Me Up isimli şarkıyı yurt dışında ilk duyduğumda bu şarkının Hadise'nin olduğunu bilmiyordum... Klibi, şarkısı ve her şeyiyle tam bir Avrupalı genç kızdı... Seneler içinde müzik kariyerini Türkiye'de sürdürmeye karar verdi. Magazin basınında sık sık görmeye başladık yüzünü... Jüri üyesi olarak yer aldığı televizyon yarışmasındaki samimi ve sıcak haliyle de sanırım herkesin kalbini çalmayı başardı... Belçika doğumlu Hadise ile benim yolumun kesişmesi ise Ha ise for Twist koleksiyonuyla oldu. 2016 ilkbahar-yaz koleksiyonunu tanıtan Hadise samimi, sıcak ve ayakları yere basan çok başarılı bir genç kadın. Onun ismini yakın çevresine söylediğiniz an herkes işine bağlılığını, en küçük detaya kadar her şeyle ilgilendiğini, çok iyi niyetli, mütevazı ve sıcak kalpli olduğunu anlatmaya başlıyor. Şu an sahip olduğu başarının şans eseri olmadığını anlıyorsunuz... İşte Hadise'ye ait bilinmeyenler
- 2003 yılında bir yarışmayla inanılmaz bir serüven başladı hayatınızda... O zamanlar tüm bu anları hayal edebiliyor muydunuz?
- Şu an ne yaşıyorsam hepsinin hayalini yıllardır kuruyordum ve daha kurduğum bir sürü hayalim var ama tabii ki hayaller hayal kurmakla gerçekleşmiyor. Çok çalışmak, kararlı ve azimli olmak lazım. Gelecek için kurduklarımı da yaşayıp görelim bence...
- 2008 yılında Hadise
albümünüzle Türkiye'de müzik piyasasına girdiniz. O günden bu güne neler değişti hayatınızda? Oldu mu hiç pişmanlıklarınız ya da zamanı geri alsanız farklı bir şekilde yapmak istediğiniz şeyler?
- Pişmanlık sevdiğim ve hayatımda yer verdiğim bir kelime değil çünkü pişmanlık insana zarar verir diye düşünüyorum. Tabii ki hatalarım oldu ama hiçbirinden pişman değilim çünkü Hadise'yi Hadise yapan şeylerde bu hatalarımın da etkisi var diye düşünüyorum. Hata yaparak öğreniyoruz, doğru yolu buluyoruz ve büyüyoruz.
- Belçika'dan gelmiş, orada yetişmiş bir genç kız olarak burada nelere alışmakta zorlandınız?
- Yaptığımız iş hiç kolay bir iş değil. Tabii ki yaşadığım zorluklar oldu. Hâlâ da oluyor ama önemli olan kararlı olmak ve ne istediğini bilmek. Belçika'da doğdum ve büyüdüm ama zaten çocukluğumdan beri hayalim ülkeme gelip şarkılarımı hep bir ağızdan söyleyebilmekti. Bu bir anda aklıma gelen bir şey değildi. Müzikal anlamda herkesin yaşadığı zorlukları ben de yaşadım ama zorluk yaşamadan elde edilen sonuç zaten başarı değildir.
- Magazin dünyası zorlu... Sizi üzdükleri, kırdıkları oluyor mu hâlâ? Yoksa "Artık alıştım, hiç umurumda değil" mi diyorsunuz?
- Zaman zaman üzüldüğüm oluyor ama üzerinde fazla durmamaya çalışıyorum çünkü bunlarla kafanızı fazla meşgul ederseniz işinize konsantre olamazsınız. Ben işimle uğraşıyorum zaten bunlarla ilgilenen bir ekibim var.
- Bir gün şu an sahip olduğunuz şöhrete sahip olmasanız bu sizi etkiler mi? Yoksa bambaşka, belki de daha basit ve küçük şeylerle mutlu olup yine aynı derecede keyifli bir hayat mı yaşarsınız?
- "Çok şöhretliyim" diyerek yaşamıyorum. Bu üzerine düşündüğüm bir durum değil ama bir gün şarkı söyleyemezsem ne yaparım bunu düşünmek bile beni korkutuyor. Müziğim her ne yaparsam yapayım daima birinci sırada. Her zaman ufak şeylerle mutlu olan bir insandım ve hâlâ da öyleyim. Küçük şeylerle mutlu olmayı beceremiyorsanız orada bir sıkıntı vardır bence. Hayatın keyfinin küçük şeylerde saklı olduğuna inananlardanım. Sürekli büyük mutluluklar, büyük şeyler ararsanız sizi çok mutlu edecek ufak şeyleri kaçırabilirsiniz. Bunu istemem doğrusu...
- Çok güzel, çok iddialı ve çok başarılı bir kadınsınız. Var mı evlilik ve çocuk hayalleriniz? Hayatınızda daha fazla oturmasını istediğiniz şeyler mi var yoksa bu tür bir adım atmak için?
- Hayal demeyelim ama tabii ki evlenmek ve anne olmak istiyorum ama bunlar kısmet işleri. İstemekle olmuyor. Doğru insan ve doğru zaman olduğunda gerçekleşecektir, inanıyorum.
- Fiziğinizle çok konuşuluyorsunuz. Yuvarlak hatlarınızla sizi çok beğenenler de var, "kilo almış" diyenler de... Siz ne düşünüyorsunuz bu yorumlar için?
- Bu söylemlere hiç kulak asmıyorum ve hatta bu tarz konuşmaları ayıp buluyorum. Özellikle kadınlar üzerinden bu tip tartışmalar çok gündeme geliyor. Bu hiç doğru değil. Bunun da bir anlamda kadına karşı uygulanan şiddet olduğunu düşünüyorum. Bedenim bana ait ve kilo almak da, kilo vermek de kadının da, erkeğin de kendi kararı diye düşünüyorum. Bu konuda söz söylemek kimseye düşmez. Beni ilgilendiren aynaya baktığımda kendimi iyi hissetmek ve şu anda aynaya baktığımda kendimi iyi hissediyorum.
KARDEŞLERİN BAĞI ÇOK GÜÇLÜ
- Üç kız kardeşsiniz. Her kardeş arasında biraz kıskançlık olur var mı sizin de aranızda kıskançlık?
- Aramızda kıskançlık yok çünkü hepimiz birbirimizin
başarılarında dimdik yanında ve arkasında duruyoruz.
Birbirimizin başarılarıyla gurur duyuyoruz. Zaten aramızda
kıskançlık olsa yıllardır beraber çalışmamız mümkün olmazdı
diye düşünüyorum...
- Nedir her birinizin güçlü özelliği? Siz kardeşlerinizin hangi özelliklerini beğeniyorsunuz en çok?
- En önemli özelliğimiz benim de, Derya'nın da, Hülya'nın
da güçlü kadınlar olmamız. Güçlü kadın olmak, kendi ayakları
üzerinde durabilmek çok önemli bizim için. Derya'nın bacaklarına
ve dudaklarına bayılıyorum ve bir de her zaman çok sakin olup cool
davranmasına... Hülya'nın gözlerine ve cildine hastayım. Çok pürüzsüz
bir cildi var. Tabii ki Hülya'nın bir kadın olarak yaptığı ve başardığı
işlere şahit olmak beni çok gururlandırıyor.
- Çok yakın üç kız kardeşsiniz. Nasıl kardeşlerle bir arada olmak, onlarla beraber çalışmak?
- Erkek kardeşim Murat da dahil olmak üzere her zaman birbirimize
çok bağlıydık ve çok şükür ki yaşımız büyüyüp, hepimiz kendi hayatlarımızı
kurduğumuzda da bu bağımız hiç bozulmadığı gibi daha da
güçlendi. Hülya ve Derya ile çalışmak benim için çok keyifli. Hayatta beni
en iyi tanıyan iki insanla beraber çalışıyorum ve mutluyum.
Tabii ki bunun yanında ikisinin de yaptıkları başka işler de var. O
zamanlarda da ben onlarlayım. Derya'nın defilesini heyecandan yüreğim
ağzımda en ön sırada annemin ve erkek kardeşim Murat'ın elini tutarak
izledim. Çok gururlandım.
- Derya ayrıca sizin stil danışmanınız... Birlikte çalışırken zorlandığınız oluyor mu ikinizin de?
- Derya benim ekibimin en önemli isimlerinden
biri. Sahne, TV çekimleri, fotoğraf çekimleri,
günlük hayatta giydiğim tüm kıyafetlere beraber
karar veriyoruz ve bu benim hayatımı
çok kolaylaştırıyor. Tabii ki stilistimin kardeşim
olması benim için büyük artı çünkü
hem bedenimi, hem karakterimi çok iyi
biliyor. Düşünsenize bir insanı kardeşinden
daha iyi kim tanıyabilir ki... İlk dönemlerde
zorlandığımız anlar oldu ama beş yıldır
beraber çalışıyoruz ve bu süreçte epeyce
yol kat ettik diye düşünüyorum. Derya
ile çalıştığım için mutluyum...
ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ AYAKKABILARA AŞIRI DÜŞKÜNÜM
- Ne olursa olsun dolabınızdan asla eksik olmayan parçalar neler?
- Deri ceketlerim olmazsa olmazlarım
arasında diyebilirim
- Alışveriş çılgını mısınız? Özellikle satın aldığınız bir parça var mı mesela?
- Kesinlikle ayakkabılar. Çoğu kadın gibi
alışveriş yapmayı severim ama onu da alayım,
bunu da alayım şeklinde alışveriş çılgını değilim.
Sadece ayakkabılar konusunda sıkıntı var biraz.
Ayakkabı konusunda kendime dur diyemediğimi
söyleyebilirim.
- Dolabınızdaki en kıymetli parçalar da ayakkabılarınız mı?
- Evet ayakkabılarım. Kıyafetlerimi dönem
dönem elden geçiriyorum ve ihtiyaç sahipleriyle
paylaşıyorum ama ne yazık ki ayakkabılar konusunda
takıntım var. Ayakkabılarımı elden çıkaramıyorum
ve hepsini saklıyorum. Küçükken
de ayakkabılara karşı aşırı düşkünlüğüm vardı.
Sanırım bu çocukluktan kalma bir durum.
- Sürekli göz önünde olmak zor... Sizin her zaman kendinizi güzel ve bakımlı gösteren kurtarıcı kombininiz nedir?
- Sürekli göz önünde olmak kolay bir durum
değil tabii ki ama sürekli ben göz önündeyim
düşüncesiyle yaşarsanız bunun da hastalıklı
bir durum olduğunu düşünüyorum.
Göz önündeyim diye sürekli makyajlı
gezmiyorum mesela. O gün makyaj yapmamı
gerektirecek bir durum yoksa yüzümü dinlendiriyorum
ve sadece bir parlatıcıyla çıkabiliyorum
ama şık ve temiz olmak çok önemli benim için.
Spora giderken bile giydiğim kıyafete özen
gösteriyorum. Kurtarıcı kombinim kesinlikle
bir jean üzerine beyaz
salaş bir tshirt ve uzun
bir trençkot.
HER PARÇA İÇİME SİNDİ
- Hadise for Twist koleksiyonu kısa süre önce mağazalardaki yerini aldı. Bize biraz koleksiyonunuzdan bahsedebilir misiniz?
- Tıpkı ilk koleksiyonumda
olduğu gibi yine sancılı ve
yoğun bir çalışma sürecinin
sonucu koleksiyon. Her parçanın
üzerinde detaylı bir şekilde
çalıştık.
Ben inanmadığım hiçbir
şeyin altına imza atmam. İçime
sinen bir koleksiyon oldu ve
piyasaya çıkalı kısa bir süre
olmasına rağmen aldığımız
tepkiler de çok güzel. Bu
koleksiyonda da giymeyeceğim,
içime sinmeyen hiçbir parçaya
yer vermedim. Bu benim için
çok önemli.
Bu anlamda koleksiyonumdan
parçaları hem özel hayatımda,
hem de televizyon programında
severek giyiyorum.