Yasemin
Öğün, Ayşegül Afacan... Tanıyor musunuz bu iki ismi? Eğer sosyal medyaya, modaya, blog'lara, Instagram'da stil takip etmeye meraklıysanız tabii ki tanıyorsunuzdur... Eğer isimler size yabancı geldiyse Moda Tutkusu desek... Mybestfriends desek... Biri 1979, diğeri 1981 doğumlu iki genç ve başarılı kadın Öğün ve Afacan... İkisi de üniversitede işletme eğitimi almış. Profesyonel yaşamdan uzaklaşmaya karar verdiklerinde de yolları İstanbul Moda Akademisi'ne düşmüş. Yıl 2009... Yeniden öğrenciliği tattıkları o yıl başlamış arkadaşlıkları. Ortak moda tutkuları ve zaman içinde gelişen arkadaşlıkları aynı yıl kurdukları modatutkusu.net isimli blog'larıyla ilk meyvesini verdi. Tüm dünyada moda blog'larının yavaş yavaş ortaya çıktığı o yıl onlar da moda serüvenlerine start vermiş oldular. 2011 yılında Mybestfriends Moda ve Tasarım Stüdyosu'nu hayata geçirerek kendi markalarını yarattılar. Bir blog'dan yola çıkarak arkalarında aile desteği olmadan, doğrudan tekstil işinden gelmeden samimi, gerçek bir moda hikayesine başladılar. Okullarını bitirirken hazırladıkları 25 parçalık koleksiyonu aynı yıl pazar mantığıyla düzenlenen Bebek Şenliği'nde satışa çıkarmaya karar verdiler. Bu satış günü moda konusunda emin adımlarla ilerleyeceklerinin de ilk sinyalini vermiş oldu. Şenlikte üstlerindeki kıyafetlere kadar getirdikleri her şeyi satmalarının üzerinen tam beş yıl geçti. Markaları şu an Nişantaşı'ndaki showroom'larında, Brandroom ve Harvey Nichols'ta dünyaca tanınan tasarımcıların koleksiyonlarıyla birlikte satılıyor. Bu sonbaharda markalarının beşinci yaşı şerefine defile düzenlemeye hazırlanan iki arkadaş bir yandan da Love My Body markası için bir kapsül koleksiyon hazırlıyor. Sonbahar-kış sezonuyla birlikte dördüncü koleksiyonları satışta olacak... Bir blog'la yola çıkıp bu noktaya gelebilen Türkiye'deki tek ikili Öğün ve Afacan... Karl Lagerfeld tarafından da yetenekleri fark edilen ve ünlü tasarımcının dünyada düzenli iletişim halinde olduğu altı blogger arasında yer alan ikiliyle moda serüvenlerini konuştuk:
10 YIL SONRASINI HAYAL EDİYORUZ
- 2009'da moda blog'unuzu kurduğunuz zaman bir markanızın olacağını, bir firmayla özel koleksiyon çalışması yapacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
- Yasemin Öğün: Çocukluğumdan beri bir
markamın olması en büyük hayalimdi. Ayşegül
de aynı şeyi hayal ediyordu. Bir markamız var
ve bir yandan da büyük bir tekstil firması için
koleksiyon hazırlıyoruz. Çok güzel tabii ki ama
biz şimdiden 10 yıl sonrasını hayal ediyoruz ve
onun için çalışıyoruz. Esas hedefimiz Mybestfriends'in
dünyanın farklı noktalarında satılması.
Eylül ayında görüşmelerimiz başlıyor.
- Tüm dünyada büyük firmaların bile zor bir dönemden geçtiği günlerdeyiz. Markanızın başarılı olmasının sırrı nedir sizce?
- Y.Ö: İkimiz de işletme eğitimi aldık ve
yıllarca da yönetici olarak çalıştık. Bunun üzerine
tasarım eğitimi aldık. Bir de blog'umuz ve
Instagram sayfamızda kendi tarzımızın, tasarımlarımızın
bir çeşit mankenliğini yapıyoruz ve
kadınların nelere ilgi gösterdiğini, görüyoruz.
Sürekli kamuoyu yoklaması ve tüketim trendleri
yapıyor gibiyiz. Şu an Mybestfriends'in tasarımlarını
ürettiğimiz özel bir atölyemiz
var. Yaklaşık 13 kişi çalışıyor. Kumaşımızı
seçiyoruz, en iyi aksesuvarları
buluyoruz ve dikim sürecinde
de işin içindeyiz. 360
derece bu işin içindeyiz
yani... Fiyat
belirlemeyi, üretimi
talebe göre
yapmayı,
müşterinin nabzını tutmayı biliyoruz. Sanırım
hepsi bir arada başarılı olmamızı sağladı.
- Ayşegül Afacan:
Aslına bakarsanız çok
çalıştığınız zaman başarı kaçınılmaz oluyor.
Hedeflerimiz hep büyük oldu. Allah'ın da yardımıyla
attığımız her adımda başarıyı yakaladık.
İlk beş yılımızda çok şey öğrendik, şimdi esas
bundan sonra çok daha büyük adımlar atacağız.
- Love My Body ile de dördüncü sezonunuza giriyorsunuz. Böyle bir işbirliğini bu kadar uzun süredir yapan pek kimse yok...
- A.A: Kendi markamızın fiyatları tabii ki daha
yüksek. O yüzden daha geniş kitlelere ulaşmakta
zorlanıyorduk. Love My Body ile tam da
bunu yaptık. Sokak stiline uygun iddialı bir jean
koleksiyonu hazılıyoruz. Kalıplarımız gerçekten
iyi. Bacak boyunuzu uzatacak, kalça ve basenlerinizi
küçük gösterecek, cildinizi sıkı tutacak
jean'ler ve iyi kumaştan hazırlanan ve jean'lerle
birlikte giyebileceğiniz üstler. Tişörtlerimizin,
bu sezon ilk kez hazırladığımız kazaklarımızın
beğenileceğini düşünüyoruz.
- İlk tasarımlarınızı Bebek Şenliği'nde sattınız, nasıl karar verdiniz şenliğe katlımaya?
- A.A: Okulun bitmesine iki hafta vardı.
Bitirme koleksiyonumuz hazırdı. Kendimizin
aradığı ama bulamadığımız şeyler tasarlamıştık.
Günlük ipek bir atlet mesela... Blog'da da giydiklerimizi
nereden aldığımızı sürekli soruyordu
takipçilerimiz. Kendi yaptığımız şeyleri satın
almak istiyorlardı, nereden satın alabileceklerini
soruyorlardı. Herkes bizim gibi sade, günlük
hayatta giyebileceği, şık, iddialı ve iyi kumaştan
hazırlanmış kıyafetlerin peşindeydi. Yani bir
talep vardı. Bebek Şenliği'ne katıldık. Elimizdekilerin
tamamını sattık o gün. Hatta blog'dan
duyup gelenler üzerimizdekileri bile istediler.
GİYMEDİKLERİMİZİ PAYLAŞMIYORUZ
- Markanız ve bu özel koleksiyonun satışlarının iyi gittiğini biliyorum. Ancak blog ve Instagram aslında sizin çıkış noktanız... Sizinle aynı yılda, daha sonrasında çok blog, blogger girdi hayatımıza... Ancak her şeyde olduğu gibi o kalabalık gruptan da çok büyük kısmı elendi. Geriye Moda Tutkusu'nun da arasında yer aldığı bir elin parmağını geçmeyecek sayıda blogger kaldı... Nasıl başarılı oldunuz sosyal medyada?
- A.A: Blog bizim için tam bir hobi olarak
başladı. Bu kadar başarılı olmasını beklemiyorduk
esasında. Bizim için bir çeşit dergi aslına
bakarsanız bu blog... Sokak modası yorumlarımız,
giyilebilir parçaları paylaşıyor oluşumuz
ve kombinlerimiz insanların kalbini çaldı.
Takipçilerimiz bizim bir kombinimizi birebir
satın alıyor mesela. Hani dergide görüp
beğendiğiniz şeyleri satın alırsınız ya aynı
bu şekilde bizim blog'umuz da... Ayrıca
klasik parçalar satın alıyoruz, parçaları
farklı farklı kombinlerde defalarca kullanıyoruz.
Her parça bizim dolabımızda ve
asla gerçekten giymediğimiz hiçbir şeyle
fotoğraf çektirip fotoğrafımızı paylaşmıyoruz.
Şu anda da Karl Lagerfeld'in destek
verdiği altı moda blog'undan biriyiz. Hatta
kısa süre içinde Lagerfeld ile yepyeni bir
projemiz olacak.
KARL LAGERFELD BİZİ DESTEKLİYOR
- Blog ya da instagram sayfanız için kaç kişi çalışıyor sizinle?
- A.A: Sadece ikimiziz... Başka kimse yok. Özel fotoğrafçımız da yok. Bence zaten bu samimiyet nedeniyle blog başarılı... Bazen özel çekim fotoğraflarımızı paylaşıyoruz ve emin olun daha az beğeniliyor o fotoğraflar....
- Karl Lagerfel ile ortak çalışmanız...
- Y.Ö: Dünyada Lagerfeld'in desteklediği altı blogger var. Düzenli olarak kendi el yazısıyla bize notlar ve koleksiyonundan parçalar gönderiyor. Bunları kombinleyip kullanıyoruz. Şimdi de yeni bir proje var. Bizim giydiklerimizi kendi instagram sayfasında paylaşacak, biz de bu anı bekliyoruz heyecanla.
- İkinizin de sekiz yaşında birer çocuğu var.
- Y.Ö: Onların okula başladıkları döneme denk geldi bizim moda dünyasına adım atmamız. Üç yaşlarına gelene kadar evde onlarla ilgilendik. Şimdi bizim çalışma tempomuzu daha iyi anlıyorlar. Neredeyse dokuz yaşlarına basacaklar. Ofise ya da atölyeye pek bizimle gelmiyorlar. Zaten ikisi bir arada geliyor ve biz çalışırken onlar da birbirlerini oyalıyor diyebiliriz.
MARKAMIZ ÖNPLANDA
- İki kadının birlikte çalışması pek de kolay değildir diye düşünülür. Siz bu kadar zamandır uyum içinde çalışıyorsunuz? Formülünüz nedir?
- Y.Ö: Bir elmanın yarısı gibiyiz. Birbirimizi tamamlıyoruz. Saygı içinde çalışıyoruz. Her şeyi dengede tutmaya çalışıyoruz. Bizim için birimizden birinin önplanda olması önemli değil. Biz markamızın, blog'umuzun önplanda olmasını istiyoruz. Yani amacımız aynı. Bu yüzden de bir gerginlik yaşamıyoruz.