Moda
bebekleri koleksiyoneri Fadime Geleş sanat tarihçisi. İstanbul'da 23 yıldır müze uzmanı olarak çalışan Geleş'in oyuncak bebeklere yönelmesi ise 30'lu yaşlarına dayanıyor. Geleş ilk olarak oyuncaklarla ilgili araştırmalara başlamış. Osmanlı oyuncaklarını, Eyüp oyuncaklarını incelemeye koyulmuş. Nadide bulunan oyuncak bebekleri biriktirmeye başlamış. Türkiye'nin tek uluslararası bebek koleksiyonuna sahip olan Fadime Geleş 20 yılda koleksiyonunu geliştirdikçe geliştirmiş. Eş-dost, arkadaşları ise bu merakını duyunca ona dünyanın dört bir yanından bebekler getirmeye başlamış.
HER BİRİ BİR TARİH
Fransa'dan Fas'a, Hindistan'tan İtalya'ya, Amerika'dan Japonya'ya kadar birçok ülkenin geleneksel bebekleri koleksiyonunda yer alıyor. Folklorik, oyuncak ve moda bebeklerin en nadide örneklerini yıllar içinde biriktiren Geleş koleksiyonunun serüvenini ise şöyle anlatıyor: "Her bir bebekle yeni şeyler öğrenmeye başladım. Bir Asya bebeği ile bir Avrupa bebeği arasındaki yüz ifadesi farklılığı, bebekte kullanılan saç şekli, kıyafetinden gözlerine kadar her ayrıntı ülke hakkında bilgi sunuyor size. Bu nedenle bebekler bana çok heyecan verdi. Her kıtadaki kadının geçmişini anlatır bebekler. Yapıldığı ülkenin ekonomisi, kültürü, inancı hakkında bilgiler verir. Ülkemizde bile herhangi bir yörenin bebeği bir diğerinden çok farklıdır."
MODA BEBEKLERİ
Avrupa'daki bitpazarlarından yüzyıllık kıymetli bebekleri koleksiyonuna dahil eden Geleş, "İstediğim her bebeği aldım, ulaşamadığım bebek olmadı" diyor. Onu en çok moda bebekleri etkilemiş: "Koleksiyonumda binden fazla farklı tarzda bebek var. Ama benim için moda bebeklerinin yeri bambaşka!" Söz moda bebeklerinin tarihçesine gelince ustalığını konuşturuyor sanat tarihçisi Geleş: "Moda ile ilgili bebekler, kitaplara ilk defa Fransız kraliçesine, Fransız Sarayı'nın giyimleri hakkında fikir vermek için gönderilmiş. Çoğunlukla Fransa'dan birçok ülkeye yollanmış. 17. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar yaygın olarak önemli terziler ya da modaevleri Fransa'dan İtalya'dan aristokratlara, saraylara, konaklara model bebekleri giydirip göndermişler. Yeni kumaşlarını ve kıyafet modellerini bu yöntemle göstermişler. Siparişleri de ona göre almışlar. Bu bebeklerin kıyafetleri dönemin moda kıyafetleri..." Moda bebeklerinin çoğu porselenden yapılma. Kıyafetleri günün modasına göre dikilmiş. Elbiseleri ait olduğu dönemin modasını, saçları ise dönemin saç şekillerini yansıtıyor. Porselen ve bisque (sırsız porselen) başlıklı bebekler 18. yüzyıl ortalarından 1930'lara dek çok sayıda üretilmiş. Ancak bunların çok azı eksiksiz olarak günümüze kadar ulaşabilmiş.
HAYALİ MÜZE AÇMAK
Geleş'in koleksiyonunda bebeklerle alakalı pullar, tarihi sergi katalogları, eski fotoğraflar ve belgeler de bulunuyor. İstanbul'un 100 koleksiyoneri arasında gösterilen Geleş, İstanbul'da Türkiye'nin ilk uluslararası bebek müzesini açmayı hayal ediyor: "Ülkemizde uluslararası, tüm kıtaların geçmişteki kültürünü yansıtan, bebek mantığını aktaran bir müze yok. Asya'dan Avrupa'ya, Amerika'dan Anadolu köylüsünün yaptığı bebeklere kadar, bebeklerin tarihsel sürecini aktaran bu koleksiyon Türkiye'de tek. İstanbul'da bir bebek müzesi açmak ise en büyük hayalim."
60'LAR DEĞİŞİM YILLARI
Yüzyıllar boyunca kil, ahşap, balmumu, kumaş, sırlı ve sırsız porselenden üretilen bebekler yapıldı.
Sanayinin gelişmesiyle birlikte el yapımı bebeklerin yerini seri üretim bebekler aldı.
Plastik bebekler ilk olarak 1947 yılında üretildi.
60'lı yıllardan sonra bebek üretiminde bir devrim yaşandı. Bebekler şarkı söylemeye başladı. Saçları yıkanabilen ve kıvrılabilen bebekler üretildi.
Günümüzde ise bez bebekler yeniden moda olmuş durumda.