Alınan bilgiye göre, bot olayının organizatörü olduğu iddia edilen zanlı Kosmas Z'nin ve Agios Dimitrios semtindeki Türk kebapçıyla sıkça Türkiye'ye gidip geldikleri, bu ikisinin botun yakalanmasından kısa süre de önce İstanbul'a gittikleri belirlendi.
Diğer yandan, botun kaptanı "Yorgos Renieris" takma adlı Alvertis F'ye ise "Yannis" lakaplı Türk kebapçının akrabası olduğu belirlenen bir Türkten 100 avro civarında değişen tutarlarda, 20'inin üzerinde havale gönderildiği tespit edildi.
Renieris'in avukatı Yorgos Kaçiadis, müvekkiline bu paraları uyuşturucu meselesinden cezaevinde bulunduğu sırada Türk dostunun gönderdiğini ve DHKP-C ile ilgili bulunmadığını ileri sürdü.Türk kebapçının avukatı Pavlos Samarakis ise müvekkilinin uzun yıllardan beri yasalara saygılı olarak Yunanistan'da yaşadığını ve siyasetle ilgilenmediğini belirterek, gerektiğinde kendi isteğiyle ifade vermeye hazır olduğunu savundu.
Bu arada, botun ele geçirilmesinin hemen ardından Sakız Adası sahil güvenliği arayan kimliği meçhul kişinin, zanlıların hücre evleriyle ilgili
ihbarda bulunduğu öne sürüldü. Yunan medyasına yansıyan haberlerde, bot olayıyla ilgili tutuklanan 5 Türk ile 3 Yunanlı hakkında dava dosyası hazırlandı.
ADALARDA "CASUS" AVI
Öte yandan, Sakız Adası'nda casusluk suçlamasıyla tutuklanan 72 yaşındaki Alman'ın, Marmaris'te "Mustafa" adlı Türk ile irtibatı bulunduğunun
tespit edildiği ileri sürüldü.
Yunan Kathimerini gazetesinin haberine göre, Türk istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen Alman'ın polise verdiği ifadesinde, kendisini "Mustafa"
adıyla tanıtan bir kişiyle Marmaris bölgesine ait sabit bir telefonla irtibata geçtiğini belirtti.
72 yaşındaki Alman'ın, 2010'da Sakız Adası'na yerleşmezden önce bir süre Marmaris'te yaşadığının tespit edildiği ve bu süre içerisinde Türk
istihbaratıyla temas kurduğunun tahmin edildiği kaydedilen haberde, Yunan istihbarat servislerinin diğer adalarda da casus bulunup bulunmadığının araştırılmasına yönelik yoğun bir faaliyet başlattığı kaydedildi.