Yunanistan'da faşistlerin partisi olarak tanımlanan ve 'Altın Şafak' anlamına gelen Hrisi Avgi (H.AV) Partisi'nin milletvekili ve üyelerinden oluşan 36 kişi hakkında, "suç örgütü" kurdukları gerekçesiyle Atina Başsavcılığı tarafından yakalanma karar verilmişti. Dün sabah, şafak vakti gerçekleşen operasyonların sonucunda, H.AV lideri Nikos Mihaloliakos başta olmak üzere, H.AV Meclis Sözcüsü İlias Kasidiaris ve 5 H.AV milletvekili emniyete götürüldü. Aynı gerekçelerle toplam 19 H.AV üyesinden başka polis teşkilatında faaliyet gösteren H.AV üyesi oldukları anlaşılan 3 polis memuru ile Yunan istihbarat örgütü EYP görevlisi bir kişi daha gözaltına alındı. Geçen hafta, bir H.AV üyesinin sol görüşlü müzisyen Pavlos Fissas'ı bıçaklayarak öldürmesinden sonra Atina Başsavcılığı'nın H.AV hakkında başlattığı soruşturmada, parti lideri Mihaloliakos başta olmak üzere H.AV üyelerinin emir komuta zinciri çerçevesinde "organize suç örgütü" oluşturdukları kanaatine varıldı. Yakalanmalarına ve ifade vermelerine karar verilen H.AV üyelerine biri Yunan, ikisi göçmen 3 ayrı cinayet, şiddet kullanarak organize saldırılar ve baskınlar düzenlemek, haraç toplamak amacıyla tehdit etmek, kara para aklamak, bilinçli olarak asayişi bozmak gibi ağır suçlamalar yöneltiliyor. H.AV üyeleri yarın sorgu yargıcı önünde ifade verecek. 'Altın Şafak'ın parlamento bürolarında yapılan aramalara "Terörle Mücadele Masası" da destek veriyor. Kendilerine yöneltilen suçlamalar için verecekleri ifadelere göre H.AV üyeleri ya tutuklanarak yargılanma gününe dek cezaevine sevk edilecekler ya da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılacaklar. Ancak başsavcılığın incelediği 32 ayrı suç bildirisi arz eden dosyada, H.AV lideri başta olmak üzere 36 üyeye yöneltilen ağır suçların "şüphe kaldırmayan delillerle tespit edildiği" belirtiliyor.
PEKİ ŞİMDİ H.AV NE YAPACAK?
Yunan Anayasası, ideolojisi ne olursa olsun herhangi bir siyasi partinin kapatılmasını öngörmediği için, "Hitler ve Nazi" yandaşı üyelerinin gösterdikleri yasadışı faaliyetler için yakalanarak H.AV partisinin bu yöntemle "içinin boşaltılmasına" çalışıldığı gözleniyor. H.AV lideri Mihaloliakos, parti üyeleri hakkında açılan soruşturmalar henüz tamamlanmadan yaptığı açıklamalarında, "H.AV aleyhinde asılsız suçlamaların devam etmesi olasılığında H.AV'ın 300 sandalyelik parlamento içinde bulundurduğu 18 milletvekilinin topluca ya da teker teker istifa etmelerini sağlayarak, siyasi bir deprem yaratacağı" tehdidinde bulunmuştu. Anayasa uzmanlarına göre, H.AV milletvekillerinin topluca ya da teker teker istifa etmeleri olasılığında seçimler sadece bu milletvekillerinin seçildikleri bölgelerde yapılacak. Tutuklanan ya da ağır suçlarla itham edilenlerin milletvekillikleri ise mahkeme kararıyla milletvekilliğinden azledileceği gibi seçilme haklarından men edilecek. Başbakan Andonis Samaras'ın, New York ziyaretini birkaç saat geciktirmesine yol açan bu gelişmeler karşısında İç Güvenlik Bakanı ve Adalet Bakanı Başbakanlığa davet edildi.
KOMANDO EĞİTİMLİ BİR BOMBACI
Nikos
Mihaloliakos (56), Yunanistan'daki ekonomik krizle birlikte beklenmedik bir yükseliş kaydeden Hrisi Avgi (H.AV) yani 'Altın Şafak' partisinin kurucusu. 16 yaşında lise öğrencisi iken ve askeri yönetimin sürdüğü 1973'de faşistlerin "4 Ağustos" örgütü üyesi oldu. 1974'de Kıbrıs savaşı nedeniyle protesto gösterisi yaparken ilk kez gözaltına alındı. 1976'da, "17 Kasım" terör örgütünün öldürdüğü işkenceci Evangelos Malios'un cenaze töreninde gazetecilere saldırdığı için ikinci kez gözaltına alındı. 1978'de Yunan Silahlı Kuvvetleri'nde komando eğitimi gördüğü halde, aşırı milliyetçi gurupların bombalı saldırılarına eşlik etti ve "terör faaliyeti" suçlamasıyla üçüncü kez gözaltına alındı ve ordudan kovuldu. Bombalı eylemler nedeniyle 13 ay cezaevinde yattı. 1980'de "Altın Şafak" partisini kurdu. Nazi hayranlığı, gamalı haçı andıran amblemleri ve Nazilere özgün selam duruşlarıyla ilk başta ciddiye alınmayan Altın Şafak, daha sonra ve 1990'da patlak veren Makedonya kriziyle birlikte yabancı düşmanlığında öncülük yaptı. Son 10 yılda adını daha çok duyurmaya başlayan Mihaloliakos, 2009 seçimlerinde yüzde 0.69 oy almasına rağmen, kaçak göçmenlere karşı açtığı savaşla birlikte 2010 yerel seçimlerinde Atina Belediye Başkanlığı yönetim kurulu üyesi seçildi. Aynı yıl patlak veren ekonomik kriz, Altın Şafak partisinin yüzde 6.9 oyla 300 sandalyelik yunan parlamentosuna ilk kez 18 faşizan milletvekili çıkarmasına neden oldu. Mihaloliakos başkanlığındaki Altın Şafak, yalnız yabancıların genelinde değil özellikle Türk düşmanlığı ile de oldukça ilgi çekiyor. "İstanbul, İzmir, Bursa, Karadeniz'in Yunanistan'a ait" olduğu ve "bir gün gelecek yine bizim olacak " attığı sloganların başında "Helenizmin Başkenti Konstantinopolistir (İstanbul)" geliyor. Mihaloliakos'un siyasi kariyerinde, aynı suçlamalarla 4'üncü yakalandığı evinde 3 adet ruhsatsız silah bulunduğu açıklandı. Yunanistan'da ideolojisi ne olursa olsun partiler kapatılamadığından, Altın Şafak'ın içi boşaltılarak başta Mihaloliakos olmak üzere üyelerinin "organize suç örgütü" olarak yakalanmaya başlaması yalnız Yunan toplumunda değil, Yunanistan'ın üyesi olduğu AB ülkelerinde de büyük bir memnuniyet yaratıyor. Hafta sonu operasyonları Atina'da "demokrasi günü" olarak algılandı.
