Malezya Havayolları'nın Kuala Lumpur - Pekin seferini yaparken kalkışından 1 saat sonra 8 Mart tarihinde kaybolan yolcu uçağı ile ilgili gizem giderek derinleşiyor. 239 kişi taşıyan uçağın "kaçırılma" ihtimali ağırlık kazandı. Malezyalı bir yetkili yaptığı açıklamada, "Uçağın, uçuş bilgileri çok ileri seviyede olan biri veya birileri tarafından kaçırıldığı ihtimali üzerinde duruyoruz" dedi. Malezya Başbakanı Necip Rezak da yaptığı açıklama ile bu ihtimali güçlendirdi. Açıkça uçağın kaçırıldığını söylemeyen Başbakan Rezak, "kaçırılma ihtimalinin" tartışıldığını ve "ortaya çıkan veriler, uçakta bulunan birinin kasıtlı eylemine işaret ediyor" dedi. Rezak ayrıca 227 yolcusu ve 12 mürettebatıyla kaybolan uçakla iletişimin kasten devre dışı bırakıldığını söyledi. Başbakan, "Araştırmacılar, MH 370 sefer sayılı yolcu uçağı ile iletişimin kasten devre dışı bırakıldığına inanıyor. Artık arama çalışmalarında yeni bir aşamaya geçtik. Uçağın bulunması için yeni tespit edilen koridorlarda iz sürülecek. Yeni koridorlar elimizdeki uydu görüntüleriyle belirlendi. Bu yeni hatlar, Kazakistan ve Türkmenistan sınırından Tayland'ın kuzeyine, Hint Okyanusu'nun güneyinden Endonezya'nın güneyine kadar olacak geniş bir alan" diye konuştu.
YETERLİ YAKITI VARDI
Başbakan Rezak'ın "Uydu ve radar verilerine göre uçağın iletişimin kesilmesinin ardından, uçak yön değiştirdi ve bu noktadan itibaren 7 saat 31 dakika daha uçtu. Uzmanlarımıza göre uçak 8 saatten fazla havada kalabilecek yakıta sahipti" sözleri uçağın kaçırılma ihtimalini kuvvetlendirdi. Malezya hükümetinin de uçakta bulunan tüm yolcuların kimlikleri hakkında derinlemesine bir soruşturma başlattığı kaydedildi. Bazı haber kaynaklarında araştırılanlar arasında uçağın bir pilotunun da "şüpheli" sıfatıyla yer aldığı ileri sürüldü. Kaptan pilot Zaharie Ahmad Shah'ın Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'daki evinin de polisler tarafından basıldığı belirtildi.
SAMANLIKTA İĞNE ARAMAK
Kayıp uçağı bulma girişimleri 14 ülkenin katılımı ile 43 gemi ve 58 uçak ile devam ediyor. Ancak uzmanlar, Malezya hükümetinin arama çalışmaları için belirlediği yeni alan çok geniş olduğu için "Samanlıkta iğne aramak" yorumlarını yapıyor. Uzmanlara göre Başbakan Rezak'ın uçağı arama çalışmaları için kaydettiği Kazakistan-Türkmenistan sınırından başlayıp Tayland'a uzanan kuzey koridoru ile Endonezya'dan Hint Okyanusu'na uzanan güney koridorunun çok büyük bir alan olduğunu söylüyor. Uzmanlar ayrıca uçağın Hint Okyanusu'na yönelmesi halinde bulunma ihtimalinin daha düşük olduğunu söylüyor. Yüzlerce yaşam olmayan adanın bulunduğu Hint Okyanusu'nda derinlik ise 7 bin metreyi buluyor.
PİLOT İNTİHAR ETMİŞ OLABİLİR
Öte yandan ABD'li araştırmacılar da uçağın kaybolduktan sonra bilinmeyen bir yere indirildiği ve yolcuların rehin tutulma ihtimalinin hala güçlü olduğunu savunuyor. Malezyalı yetkililerin uçağın pilotlarının psikolojik yaklaşımlarını da inceleme altına aldıklarına dikkat çeken diğer bir grup ise uçağın sonunun Mısır Havayolları'na ait Fligt 990 gibi olduğunu ileri sürüyor. 31 Ekim 1999'da ABD'den havalanan Mısır Havayollarına ait uçağın, Atlantik'in güneyinde 217 yolcu ve mürettebatı ile kaza yapmıştı. Kazanın nedeni resmen açıklanmamış ancak yardımcı pilotun uçuş sırasında "kovulduğunu" öğrendiği için uçağı bilerek düşürdüğü öne sürülmüştü.