Papa olarak seçildiği Mart 2013'ten bu yana üçüncü Apostolik ziyaretini 6. Asya Gençlik Günleri dolayısıyla Güney Kore'ye gerçekleştiren ve burada barış ve birlik çağrısı yapan Papa Franciscus, 5 günlük ziyaretinin ardından Roma'ya dönerken uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Irak'ta devam eden IŞİD saldırıları ve siviller için yaşanan zor durum başta olmak üzere dünya genelindeki çatışmalara değinen Katoliklerin ruhani lideri, savaşın vahşetini kınarken, zulmün korkunç seviyelere ulaştığını ve bunun kurbanlarının da genellikle kadın ve çocuklar olduğunu kaydetti.
Papa, işkencenin neredeyse sıradan hale geldiğini, yerkürede üçüncü dünya savaşı yaşandığını belirterek, "Biz üçüncü dünya savaşındayız ama parça parça" ifadesini kullandı.
IŞİD saldırılarından olumsuz etkilenen Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan bölgesine hafta içinde Kardinal Fernando Filoni'yi gönderen Papa, "Kürdistan'a gitmek için hazırım. Ama bu, bu zamanda yapılacak en iyi şey değil" diye konuştu.
Hristiyan ve etnik azınlıkları hedef alan ve "haksız saldırgan" olarak nitelediği IŞİD'e yönelik süren ABD bombardımanı için de ruhani lider, haksız saldırganı durdurmanın caiz olduğunu ama bunun bombalamak ya da savaş yapmak anlamına gelmediğini söyledi.
Papa, "Haziran ayında Vatikan bahçelerinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile yaptığınız Ortadoğu'da barış duası İsrail'in Gazze'ye saldırıları sonrasında başarısızlığa mı uğradı" sorusuna da "Kesinlikle bir başarısızlık değildi. Dua olmadan ne müzakere ne diyalog olurdu. Böylece insani bir tutum köklü bir adım oldu. İnanıyorum ki, o kapı açık. Şimdi bombaların dumanları var ve kapının görünmesine izin vermiyor. Kapı, o günden bu yana açık" diye yanıt verdi.
VATİKAN-ÇİN İLİŞKİLERİ
Güney Kore'ye yolculuğu sırasında Çin'in izin vermesiyle Çin hava sahasını kullanan ilk Papa olan Franciscus, 1949'dan bu yana Komünist Parti idaresindeki bu ülkeye gitmek isteyip istemeyeceği sorusunu "Tabii ki hem de yarın" diye cevapladı.
Çin ile resmi ilişkisi bulunmayan Vatikan'ın devlet başkanı Papa, uçakların ülkelerin hava sahalarını kullanırken izin isteme prosedürlerinin pilotun kendisine gösterdiğini ve bire bir tanıklık ettiğini ifade ederek, Çin halkını ve Devlet Başkanı Şi Çinping'i övdü ve Çin halkına saygı duyduklarını, sadece kiliselerinin çalışmaları için biraz daha özgürlük talep ettiğini dile getirdi.
Papa, selefi Papa 16. Benediktus'un yazdığı Çin'i eleştiren mektubunu da anımsatarak, mektubun halen geçerliliğini koruduğunu ve yeniden iyi okunması gerektiğini belirterek, Vatikan'ın büyük takdir duyduğu Çin halkına iletişim kanallarının daima açık olduğunu dile getirdi.
Bu arada Papa, Seul'den Roma'ya 11,5 saatlik yolculuğun ardından, hayır ve şükran duası için Santa Maria Maggiore Kilisesi'ne geldi ve Koreli bir kız çocuğun kendisine verdiği çiçeği buradaki Hazreti Meryem sunağına sundu.
