Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan Burka köyü de "açık cezaevine" dönüşmüş köylerden biri olarak tanımlanıyor. Köy sakinleri, İsrail'in yasa dışı yerleşim politikaları sonucu yaşamlarını hapishanedeki mahkumlar gibi sürdürdüklerini belirtiyor.
AA muhabirine konuşan köy sakinlerinden Abdulmunim Matan, Ramallah'taki şer'i mahkemede çalıştığını dile getirerek, "İsrail 2000 yılından beri Ramallah'a giden ana yolu kapalı tutuyor. İşyerine gidebilmem için 7 köyü yürüyerek geçmek zorundayım. Her gün bu sıkıntıyı yaşıyoruz, burada cezaevindeki tutuklular gibi bir yaşantı sürdürüyoruz" dedi.
Matan ayrıca Yahudi yerleşimcilerin yıllardan beri dikili olan zeytin ağaçlarının bulunduğu 24 dönümlük araziyi de zorla ellerinden aldığını söyledi.
Burka Muhtarı Ahmed Bereket de "İsrail, 2 bin dönümlük arazimize el koyup köyün etrafını çevirerek 4 yerleşim birimi inşa etti. Yerleşim birimleri nedeniyle köy adeta cezaevine döndü. Daha önce Ramallah'a ulaşımın maliyeti 1,5 şekel iken, şimdi mesafenin uzaması nedeniyle 8 şekel (2 dolar) oldu" diye konuştu.
İsrail askerlerinin zeytin ağaçlarını sık sık tahrip ettiğini vurgulayan Bereket, şunları kaydetti:
"İsrail askerleri köye gelerek sık sık zeytin bahçelerimizi tahrip ediyor, ağaçları söküyor. Yahudi yerleşimciler de 2011 yılında köy mescidini yıkarak, duvarlarına ırkçı sloganlar yazdı."
Çamurdan yapılmış evde yaşamını sürdüren 6 çocuk babası Ahmed Hebbaş ise, "Yahudi yerleşimciler evimizi yıktı. İsrailli yetkililer de yerleşim alanlarına yakın olduğu bahanesiyle ev yapmama engel oluyor" şeklinde konuştu.
İşsizlik ve yoksulluk oranının yüksek olduğu belirtilen 2 bin 500 kişilik nüfusa sahip Burka köyünde, tarım ve hayvancılık yapılıyor.
Batı Şeria'nın bazı kentlerinde yaşayan Filistinliler, geçimlerini zeytin yetiştirerek sağlıyor. Yahudi yerleşimciler, zaman zaman kırsal kesimlerde bulunan bahçelere saldırıyor. Saldırıların özellikle de zeytin hasadının başladığı mevsimlerde arttığı ifade ediliyor.
Yerleşimcilerin, zeytin ağaçlarını yakarak ve yerlerinden sökerek Filistinlilere yönelik "yıldırma politikası" izlediği dile getiriliyor
