Ford, Ahrar el-Şam yöneticilerinin The Washington Post ve The Telegraph gazetelerine yazdığı makalelerin ardından bir cevap yazısı kaleme alarak ABD'yi bu grupla diyaloga geçmeye davet etti. Ford, ABD'nin terör örgütü listesinde yer almayan bu grupla konuşmasının çok önemli olduğunu belirtirken, Ahrar'ın kazanabileceği ve birlikte çalışılabileceği imasında da bulunuyor. Türkiye'nin Ahrar ile görüşmesini olağan bulan büyükelçi, dünya basınında ilk kez 2013 yılında Ahrar ve Ahrar'ın bağlı olduğu İslami Cephe koalisyonu ile Türkiye'de görüştüklerini SABAH'a açıkladı. Daha önce iddia olarak gündeme gelen bu olay, ilk kez bir Amerikalı yetkili tarafından bu röportajla onaylanmış oldu.
-Ahrar el-Şam ile ilgili makalenizde ABD'nin bu grupla irtibata geçmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Fakat Amerikalı yetkililer Ahrar'ın El Kaide bağlantısı olduğunu savunarak bundan uzak duruyor. Bu sizde ABD'nin Suriye iç savaşından uzak durmak için ürettiği diğer bir bahane mi?
Bence ABD Suriye çatışmasında halihazırda yer alıyor. ABD hava kuvvetleri Suriye toprakları içerisinde IŞİD'e karşı operasyonlar yapıyor. Amerikan yönetiminin isteksizliğinin nedeni Suriye'deki radikallerin daha fazla güç kazanabileceği endişesinden kaynaklanıyor. Ahrar'ın Nusra Cephesi ile olan bağlantılarından rahatsızlar. Bu Ahrar'ın Nusra ile çok yakın ilişkisi olduğunu söylüyor bize.
"AHRAR NUSRA'DAN BAĞIMSIZ OLDUĞUNU GÖSTERMELİ"
-Ahrar pek çok defa El Kaide ya da diğer örgütlerle bir ilişkisinin olmadığını söyledi. Sizce Ahrar'ın hala böyle bir bağlantısı var mı?
Örneğin, Ahrar savaşçılarının Suriye'de Esad rejimine ve IŞİD'e karşı Nusra savaşçıları ile taktik bir işbirliği içerisine girdikleri bir sır değil. Ceyş El-Fetih adlı muhalif grup içerisinde de yer alıyor. Amerikan yönetimi Ahrar'ın Nusra ile hem politik hem de askeri olarak müttefik olduğunu düşündüğü için tedirgin. Ahrar'ın bu yüzden El Kaide'den-Nusra'dan politik olarak bağımsız olduğunu göstermesi gerekiyor. Bu önemli. Bence Amerikalılar Ahrar ile görüşmeli. Çünkü Ahrar bir terör örgütü değil, ABD'nin hiçbir terör listesinde yer almıyor ve Suriye'deki büyük bir savaşçı grubu olarak gelecekteki barış görüşmelerinde etkili olacaklar. Evet, gelecekte barış görüşmeleri olacak.
-Sizin 2013 yılının sonunda Türkiye'de aralarında Ahrar yetkililerinin de olduğu İslami Cephe liderleriyle bir araya geldiğinize dair haberler var. Ahrar yetkilileriyle Amerikan Elçisi olarak hiçbir araya geldiniz mi?
2013'te Amerikan elçisi olarak büyük bir İslami Cephe yetkilileri grubu ile bir araya geldiğim doğru. Bu toplantıya diğer yabancı hükümetlerin yetkilileri de katıldı, sadece Amerikan hükümeti yoktu. Uzun bir toplantıydı. Kolay bir toplantı değildi fakat İslami Cephe'nın görüşlerini ve fikirlerini duymak önemliydi. İslami Cephe'nin de bizim fikirlerimizi doğrudan duyması önemliydi. Görüşmede Ahrar liderleri de ve diğer İslami Cephe gruplarından yetkililer de vardı. Sadece Ahrar değildi ama onlar da oradaydı.
"AHRAR İLE GÖRÜŞMEMİZ ZORLU GEÇTİ"
-Görüşme ile ilgili kanaatleriniz nasıldı?
Tüm söyleyeceğim, Amerikan takımı ve diğer yabancı hükümetlerden gelen yetkililerin takımı tartışmaları kolay bulmadı. Sık sık oldukça zorluydu ve İslami Cephe bizimle mutlu değildi. Dürüst olmak gerekirse biz de İslami Cephe ile çok mutlu değildik. Fakat insanlar ile her zaman kolay toplantılar yapmak için konuşmazsınız, birlikte ortak çıkarlarınız var mı, bunu görmek için görüşürsünüz.
-Ahrar lideri Ebu Cabir Mayıs'ta İstanbul'u ziyaret etti. Sizce Türkiye Ahrar el-Şam ile görüşmeye devam etmeli mi?
Türkiye bu grup ile temas içerisinde, bir ilişkileri var. Bu bence oldukça normal. Ahrar daha önce de söylediğim gibi Suriye'deki büyük bir silahlı grup. Kimse Ahrar için terörist bir örgüt demedi ve Türkiye'nin Suriye ile uzun bir sınırı bulunuyor. Dolayısıyla benim için Türkiye'nin Suriye'deki bu grubu anlamaya çalışması normal.
-Sizce Türkiye'nin NATO üyesi bir ülke olarak bu gruplar içerisinde ileride, barış görüşmeleri sırasında bir aracı rolü oynaması mümkün mü?
Türkiye'nin bu rolü oynaması mümkün. Aynı şekilde Türkiye'nin bunu yaparken ABD'yi ve diğer müttefikleri de Suriye'deki radikalleri durduracağına dair teminat vermesi de önemli.
"IŞİD YERİNE AHRAR'I SEÇERDİM"
-Ahrar Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde bir güvenli bölge oluşturulması fikrine tam destek verdi. Sizce Ahrar bunun için uygun mu?
Bence ABD yönetimi şu anda Ahrar'a, IŞİD'e karşı bile yardım yapmaya istekli değil. ABD yönetimi ne yapar bilmiyorum. Fakat IŞİD ile Ahrar arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydım, Ahrar'ı seçerdim.
-Ahrar'ın "karışık sinyallar" gönderme problemi mi var sizce?
Ahrar'ın problemi bazı zamanlar yaptıkları açıklamaların onları uluslararası cihadı destekliyor gibi göstermesi. Bir örnek vereyim. Taliban lideri Molla Ömer öldükten sonra bir başsağlığı mesajı yayınladılar ve onun kahraman olduğunu söylediler. Molla Ömer, Usame bin Ladin'in 11 Eylül saldırılarını gerçekleştirmesine yardımcı olmuş biri. Eğer Molla Ömer kahramandı derseniz, Amerikalıların Ahrar iyi demesini bekleyemezsiniz.