Yaklaşık 5 yıldır devam eden Suriye krizini diplomatik bir çözüme kavuşturmayı amaçlayan barış görüşmeleri, İsviçre'nin Cenevre kentinde dün resmen başladı. Çeşitli aşamalarda 6 ay sürmesi planlanan görüşmeler, muhalif grupların katılım tartışmaları nedeniyle sancılı bir başlangıç yaptı. Cenevre toplantıları, Beşar Esad rejimiyle muhaliflerin, iç savaşın patlak vermesinden bu yana ilk kez müzakerelerde bulunması anlamına geliyor. Cenevre sürecinin altyapısını hazırlayan BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, görüşmeler öncesinde yayımladığı video mesajla Suriye halkına seslenerek, savaşın artık sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı. De Mistura, müzakereler boyunca rejim ve muhalif gruplarla ayrı ayrı bir araya gelerek, 'mekik diplomasisi' uygulayacak. Suriyeli muhalif gruplardan Ulusal Koordinasyon Kurulu'nun başkanı Hasan Abdulazim, BBC'ye yaptığı açıklamada, "bir grup hariç" bütün muhalif oluşumların Cenevre'de temsil edildiğini kaydetti. Abdulazim'in kastettiği Riyad merkezli cephenin başkanı Riyad Hicab ise CNN canlı yayınında "Cenevre'de olmayacağız. Aslında gidebilirdik, ama taleplerimiz yerine getirilmeden müzakere salonuna girmeyeceğiz" dedi. Hicab, Suriye'de kuşatma altında bulunan bölgelere yardım ulaştırılması şartlarının bulunduğunu kaydetti. Ancak bir süre sonra Riyad merkezli cephenin de görüşmelere katılacağı iddia edildi.
CENEVRE'DE NE OLACAK?
TÜRKİYE'Yİ DİZDAR TEMSİL EDİYOR
20'den fazla ülkenin katıldığı görüşmelerinde, Türkiye'yi Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Dairesi Genel Müdürü Can Dizdar temsil ediyor. PKK'nın Suriye'deki uzantısı konumundaki PYD, Ankara'nın restiyle Cenevreye'ye davet edilmedi. Bu gelişme üzerine Türkiye de müzakerelere katılım sağladı.
PYD'DEN KÜSTAH AÇIKLAMA
Suriye'de bombardımanın durmasını, rejimin kuşatmalarının bitmesini ve tutukluların serbest bırakmasını talep eden şiddet karşıtı Planet Suriye isimli örgütün aktivistleri Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ABD Başkanı Obama, Esad, Rusya Devlet Başkanı Putin ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'u Cenevre'de Kuşatma Çorbası servis eden aşçılar olarak tasvir ederek, diplomasinin yavaş ilerlemesini eleştirdi.