Bu ve benzeri gerekçesiz kararların doğuda ve batıda Müslümanları tahrik ettiğini belirten Bin Hilli, ezan seslerini engellemenin inanç özgürlüğüne darbe indirmek olduğunu ifade etti.
Mısır Yüksek Fetva Kuruluna (Daru'l İfta) bağlı İslamofobia Gözlemevi'nden yapılan açıklamada da "pervasızca eylemlerin, işgal altındaki topraklarda gerginliği arttırdığına" işaret edilerek, söz konusu kararın inanç özgürlüğüyle çeliştiği bildirildi.
Açıklamada, "İşgal altındaki topraklarda Müslümanların dini sembolleri kısıtlanamaz ve Mescid-i Aksa'ya girmeleri engellenemez. Aksa başta olmak üzere Kudüs kırmızı çizgidir. Bunlara yönelik herhangi bir saldırı yahut kısıtlama bölgedeki güvenlik ve istikrarı tehdit eder." ifadesine yer ver verildi.
İsrail'in camilere ve namaz kılanlara yönelik devamlı ihlaller gerçekleştirdiği vurgulanan açıklamada, uluslarası topluma ve kuruluşlara bu ihlallere acilen müdahale etmesi çağrısında bulunuldu.
"Gürültü kirliliğine neden olduğu" iddiasıyla camilerden hoparlör kullanılarak ezan okunmasını yasaklayacak tasarının yürürlüğe girmesi için İsrail meclisi Knesset'te üç farklı oturumda görüşülerek oylanması gerekiyor. Filistinlilerin ve İslam aleminin büyük tepkisini çeken tasarı daha önce de birçok kez gündeme gelmiş ancak kanunlaşmamıştı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da "gürültü yaparak insanları rahatsız ettiği" iddiasıyla ezanın yasaklanmasını öngören yasayı desteklediğini belirtmişti.
