Lee yaptığı açıklamada, Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı zulmün hem etnik hem de dini nedenlerden kaynaklandığını belirterek, "Arakanlı Müslümanları etnik bir azınlık olarak kabul etmiyorlar. Ayrıca dini konulardan dolayı da böyle davranıyorlar." dedi.
Müslümanlara karşı işlenen suçlar ve bunların nedenlerinin araştırılması için uluslararası soruşturma başlatılması çağrısında bulunduklarını anımsatan Lee, Myanmar'da yaşananların ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Arakan'da Müslümanların boğazının kesilmesi, askerlerin sivillerin üzerine ayrım gözetmeksizin ateş açması, ateşe verilen evlerde insanların bağlanıp yakılması, küçük çocukların ateşe atılması, toplu tecavüz ve cinsel şiddet gibi "korkunç" olayları dünya gündemine getiren ve raporlar hazırlayıp BM'ye sunan Lee, Myanmar hükümetinin kendisine özel koruma temin ettiğini ifade etti.
''ÖLÜM TEHDİTLERİ BENİ ÇOK STRESE SOKUYOR''
Hükümetten doğrudan tehdit almadığına işaret eden Lee, "Myanmar hükümeti bana özel koruma temin ediyor. Buna karşın korumalarla ülkedeki belirli yerlere gitmeme izin verilmiyor. Birçok ölüm tehdidi aldığımı söyleyebilirim. Bu ölüm tehditleri bazen beni çok strese sokuyor." şeklinde konuştu.
Arakan ve Bangladeş'te bulunan Müslümanların yaşam şartlarına da değinen Lee, "Öyle şartlarda ve yerlerde yaşıyorlar ki hiçbir insan o koşullarda yaşamak istemez. Bunun değişmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.
''TAHMİN ETTİĞİMDEN ÇOK DAHA KAPSAMLI''
Lee, BM'de devam eden İnsan Hakları Komisyonunun 34. oturumunda, Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı şiddete ilişkin rapor sunmuş, raporda Myanmar hükümetinin Rohingya nüfusunun tamamını ülkeden kovmak istediğini vurgulamıştı.
Raportör Lee, geçen ay Bangladeş'in başkenti Dakka ile Cox's Bazar kasabasında bulunan Leda sığınmacı kampına 4 günlük ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada da "Bu ailelerin şahit oldukları ve yaşadıkları şiddet, daha önce tahmin ettiğimden çok daha kapsamlı." ifadesini kullanmıştı.
''İNSANLIĞA KARŞI SUÇ''
Arakan Müslümanlarına karşı ordu ve polis tarafından yapılanların "insanlığa karşı suç" olduğu görüşünü sürekli dile getiren Lee, işlenen cinayetler ve insan hakları ihlalleri için "hızlı, ayrıntılı, bağımsız, tarafsız ve uluslararası soruşturma başlatılması" çağrısında bulunmuştu.
