İzmir'in Beydağ kasabasında yaşayan Muzaffer ve Atiye Candan çiftinin ikinci çocukları Yasin, henüz 3.5 aylıkken rahatsızlandı. Küçük Yasin'e bir çeşit kalp kası hastalığı olan kardiyomiyopati teşhisi konuldu. İlaç tedavilerine yanıt alınamayınca doktorlar, Yasin 3 yaşına geldiğinde son seçenek olarak anjiyo yaptılar. Candan çifti oğulları sağlığına kavuştu diye sevinirken geçen yıl Ekim ayında geçirdiği soğuk algınlığı yüzünden tekrar yatağa düşen Yasin, o günden bu yana Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Kardiyoloji Servisi'nde yatıyor. 10 yaşındaki ağabeyi Umut, 6 aylık kızkardeşi Özge ve annesini aylardır göremeyen Yasin'in yaşayabilmesi için tek umudu kalp nakli. Bir an olsun oğlunun başından ayrılmayan baba Muzaffer Candan, "Vatandaşlarımızdan organ nakli konusunda duyarlı olmalarını bekliyoruz" diye konuştu.
YAŞAMI TEHLİKEDE
Oğlunun 8 kez yoğun bakıma kaldırıldığını, şu anda da hayati tehlikesinin devam ettiğini kaydeden Muzaffer Candan şöyle konuştu: "Nakilsiz çaresi yok denildi ama kendini idare ediyordu. Geçen yıl hastaneye en son gelişimizde artık tek çözümün nakil olduğunu söylediler. Ama bağış da olmadığından bekliyoruz. Burası artık bizim evimiz gibi oldu. Evimiz uzak, buraya 90 kilometre mesafede. İki çocuğumuz daha olduğu için eşim onların yanında. Ailecek perişan olduk. Her gün telefonla konuşuyor ama bir annenin evladından uzak olması kolay değil. İşlerin aksaması ayrı bir dert. Çifçiyiz ama 14 aydır hiç bir şey yapmıyoruz. Kendi bahçemiz ekip biçiyorduk. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sene de bu sene de birşey yapamadık. Şimdiye kadar çalıştıklarımızla geçiniyorduk ama bundan sonrası zorluyor işin gerçeği. Yasin'e yardım almak için bir- iki yere başvurduk. Hastanede yattığından dolayı da evde bakım ücreti vermiyorlar.
Evimi istiyorum
Yasin'in
hastanenin maskotu haline geldiğini belirten Candan, "Onu tanımayan personel yok. Çok seviyorlar. Yasin 'Ne zaman taburcu olacağız' diye soruyordu. Gün geçtikçe ümit kesilmiş gibi soru bile sormuyor artık. Nakil olmadan taburcu olamıyoruz. Bu durumunda yaşamasının hiç bir garantisi yok. Her an bir kriz gelecek diye korkuyla yaşıyorum. Ne olur organ bağışı konusunda daha duyarlı olalım" derken küçük Yasin ise 2013 yılından umutlu olduğunu belirterek, "Annemi ve kardeşlerimi özledim"dedi.