Uzun çabalar sonucunda
İzmir'e dümen kırmaya başlayan dev yolcu gemileri, her seferinde dünyanın dört bir yanından yüzlerce turist taşıyor.
Yüzen saraylar limana yanaşıyor yanaşmasına ama
ortada pek turist yok. Taksiciler İngilizce kurslarına gidedursun, esnaf cebi döviz görecek diye heveslensin, şimdilik nafile! Çünkü gemiden inen doğruca otobüslere biniyor, İzmir'i sadece Türkiye'ye giriş kapısı olarak kullanıyor.
Kimi Efes'in, kimi Bergama'nın yolunu tutuyor,
çok azı şehir içinde kalıyor.
"Yabancılar neden İzmir'de kalmayı tercih etmiyor" diye sorulan turizmciler,
"Neden kalsınlar ki" diyerek karşılık veriyor.
İnsan biraz düşününce, turistlere de, turizmcilere de hak veriyor.
Niye mi!..
Şehir dışından ya da yurtdışından İzmir'e misafiri gelen kara kara düşünür; götürecek, gezdirecek yer bulamaz.
Çoğu zaman tıpkı yabancıların yaptığı gibi çare Efes'te, Şirince'de bulunur.
Şimdi kendinize sorun...
Kordon'un dışında İzmir'de konuklarınızı götürebileceğiniz neresi var? "Mutlaka görülmesi gerekir" dediğimiz, heyecan uyandıran, göz kamaştıran 3 yer söyleyin.
HER KARIŞI TARİH
Şimdi bir kez daha düşününce...
Yabancıların göbeğine kadar geldikleri İzmir'i neden pas geçtiklerini daha iyi anlayacaksınız, konuklarınıza gösterecek yer bulamamamızın sebebini göreceksiniz!
İşin düşündüren yanı, İzmir'i bir dünya kenti ve turizm merkezi yapacak potansiyel var, hem de fazlasıyla...
Agora ve Kadifekale arası, her karışı tarih zengini.
Antik çarşı Agora'nın hemen yakınında toprak altında Roma Tiyatrosu yatıyor.
Körfez'e bakan yamaçta tam 16 bin kişilik olduğu tahmin ediliyor.
Yer altından çıkarmak için önce üzerindeki derme çatma binaların temizlenmesi gerekiyor.
Büyükşehir Belediyesi bu amaçla şimdiye dek 7.2 milyon liralık kamulaştırma gerçekleştirdi.
Antik tiyatro gün yüzüne çıkınca, ortaya nasıl bir İzmir fotoğrafı çıkacağını düşünün...
Toprak altındaki bir başka değer
Büyük İskender'in su tüneli...
Var olup olmadığı efsaneden farksızken, birkaç yıl önce tesadüf sonucu bulunan tünel de Agora'yla Kadifekale arasında.
Bu parçalar birleştirilince İzmir eşsiz bir kent haline gelecek.
İşte o zaman 'neden'ler aşılacak.
Bir de dünya çapında simge yapı ya da eser kazandırılır, çarpık yapılar temizlenir ve şehir daha da güzelleştirilirse...
Victor Hugo'nun 'prenses' dediği İzmir; insanları büyüleyen turizm prensesi olacak...